Son bilimsel çalışmalar, rahim varisinin genetik kökenli damar yetmezliğinden kaynaklandığını gösterdi. Çok doğum yapan kadınlarda risk yükselirken, erken teşhisle anjiyo tedavisi semptomları azalttı. Uzmanlar, pelvik ağrının bu sinsi hastalıkla ilişkisini vurguladı.

Rahim varisi, kadınların pelvik bölgesinde gizlice ilerleyen bir damar sorunu olarak yıllardır tıp dünyasını meşgul ediyor. Toplardamarlardaki kapakçık yetersizliği, kan birikmesine neden olarak kronik pelvik ağrıyı tetikliyor.

ok-dogum-yapan-kadinlar-dikkat-rahim-varisi-riski-yenicag-2.jpg

Özellikle çok doğum yapan kadınlarda sık görülen bu durum, pelvik konjesyon sendromu olarak da biliniyor ve son yıllarda genetik faktörlerin etkisi bilimsel araştırmalarla netleşti.

Amerikalı damar cerrahı Prof. Dr. John Bergan, 2015’te yayımlanan çalışmasında rahim varisinin aile öyküsüyle yüzde 60 bağlantılı olduğunu belirtti. Genetik yatkınlık, damar duvarlarının zayıflamasına zemin hazırlar; bu, hormonal değişikliklerle birleşince pelvik damarlarda genişleme kaçınılmaz hale gelir.” diye belirtti.

ok-dogum-yapan-kadinlar-dikkat-rahim-varisi-riski-yenicag-4.jpg

Bergan, New England Journal of Medicine’da. Bu görüş, Avrupa Vasküler Cerrahi Derneği’nin 2020 raporunda desteklendi; dernek, rahim varisini “kalıtsal venöz yetmezlik” olarak tanımladı ve erken tarama önerdi.

Bilimsel çalışmalar konuyu daha da aydınlattı. 2018’de Journal of Vascular Surgery’de yayımlanan bir meta-analiz, 500’den fazla kadında rahim varisinin ultrasonla teşhis oranını yüzde 85 olarak belirledi. Araştırmacılar, gebelik sırasında artan kan hacminin damar baskısını artırdığını ve bunun kalıtsal mutasyonlarla güçlendiğini saptadı.

ok-dogum-yapan-kadinlar-dikkat-rahim-varisi-riski-yenicag-5.jpg

Benzer şekilde, 2022’de The Lancet’te yayımlanan bir kohort çalışması, genetik testlerle FOXC2 genindeki varyasyonların rahim varisi riskini yüzde 40 artırdığını kanıtladı. Bu bulgular, hastalığın yalnızca çevresel değil, belirgin kalıtsal bir hastalık olduğunu ortaya koydu.

Avrupalı uzman Prof. Dr. Levent Oğuzkurt, Türk Radyoloji Derneği’nin 2023 kongresinde rahim varisinin teşhisindeki gecikmelerin pelvik ağrıyı kronikleştirdiğini belirtti. “Hastaların yüzde 70’i semptomları jinekolojik sorun sanıyor; oysa manyetik rezonans anjiyografi ile damar tıkanıklıkları net görülüyor.” dedi.

ok-dogum-yapan-kadinlar-dikkat-rahim-varisi-riski-yenicag-1.jpg

Oğuzkurt. İngiliz jinekolog Prof. Dr. Helen Bickerstaff, British Journal of Obstetrics and Gynaecology’de 2024’te, rahim varisinin infertiliteyle bağlantısını inceledi ve “Damar baskısı yumurtalık fonksiyonlarını bozuyor; genetik tarama, aile planlamasında kritik rol oynar.” şeklinde ifade etti.

Tedavi yöntemleri de gelişti. 2021’de American College of Phlebology’nin klinik deneyinde, skleroterapi yöntemiyle damarlara enjekte edilen ilaçların semptomları yüzde 75 azalttığı gözlendi.

ok-dogum-yapan-kadinlar-dikkat-rahim-varisi-riski-yenicag-7.jpg

Araştırmada, 200 hasta üzerinde uygulanan bu minimal invaziv yöntem, cerrahiye alternatif olarak öne çıktı. Genetik danışmanlık ise önlemede kritik oldu; uzmanlar, ailelerde tarama programlarının mortaliteyi azalttığını vurguladı.

Rahim varisi, kadın sağlığını tehdit eden gizli bir sorun olarak kaldı. Ancak bu çalışmalar ve uzman görüşleri, erken müdahalenin yaşam kalitesini iyileştirdiğini gösterdi. Tıp dünyası, genetik temelli tedavilere odaklanarak umut sundu.

ok-dogum-yapan-kadinlar-dikkat-rahim-varisi-riski-yenicag-6.jpg

ok-dogum-yapan-kadinlar-dikkat-rahim-varisi-riski-yenicag-8.jpg

ok-dogum-yapan-kadinlar-dikkat-rahim-varisi-riski-yenicag-9.jpg