Cumhurbaşkanı'na yakıştı mı?

Ana Muhalefet Partisi liderinin bazı konuşmalarına katılmayabilirsiniz. Hatta kınarsınız da. Ancak Erdoğan'ın Esenler'de yaptığı konuşmayı yazmakta zorlanıyorum. Tepeden tırnağa "tehdit içeriyordu." Taraftarına Kılıçdaroğlu'nu hedef gösterdiğini herkes anladı. "Sokağa çıkamaz hâle getirmek" ne demek? Bir tarafta vatandaşın birlik ve beraberliğinden söz edeceksin. Diğer yanda siyasetçiye hem de CHP liderine bindireceksin.

Türkiye'nin kapısındaki bölücü terörü ile boğuştuğu şu günlerde bu üslup kesinlikle yanlış.

Erdoğan, öncelikle herkesin cumhurbaşkanı olduğu gerçeğini aklından çıkarmamalıdır. Kaldı ki, bu tarz çok tehlikeli. Benden uyarması. Gerisi yine kendisine kalmakta.

Neyin alkışı?

Öte yandan Meclis'teki bir karşılamadan da söz etmek istiyorum Ulaştırma Bakanı Cahit Turhan'ın eleştirilere cevap vermek üzere kürsüye gelişinde Ak Partililerin yaptığı müthiş tezahüratla şaşkına döndüm. Bu neyin alkışıydı? Başarılı geçmişinin mi yani Karayolları Genel Müdürlüğü'nün mü? Yoksa, 9 kişinin can verip, onlarca kişinin yaralandığı kazanın mı?

Bunu anlamak mümkün değil. Geçmişten (o da bizden değil) bir örnek vereceğim. Fransa'daki askerî tatbikatta manevra mermilerinin arasına gerçeğinin karışmasını hatırlayın. Neticede bir ölüm ve birkaç yaralanma meydana gelmişti. Sonucu hatırlatmak istiyorum. Bakan anında istifa etti. Japonya'da olsa harakiri yapardı.

***

Sizden gelenler

Bugün, uzun süredir ihmal ettiğim okur mesajlarına yer vereceğim. En azından bir bölümüne. Öncelik Oğuz Tangür'ün. Hayli uzun, özetlemek mecburiyetinde kaldığımı belirtmeliyim:

"Sayın Burhan Ayeri merhaba, sağlıklı güzel günler dilerim.

Yeniçağ'ı çıktığı günden beri aksatmadan okuyorum. İster Bodrum'da ister İstanbul'da olsun bulana kadar üç-dört bayi dolaştığım oluyor. Bana göre Yeniçağ'ın yazı kadrosu tüm gazeteler içinde en güçlüsü. Nedeni, vatan ve millet sevgisiyle kalemlerini satmadıkları, eğilip bükülmediklerinden. Gazeteyi yaşatanlara da minnet borcumuz var.

Yeniçağ'da yazmaya başladığınız günden beri sizi de büyük keyifle okuyoruz. Ben de sizin gibi BJK'lıyım. Rahmetli Baba Hakkı ve Süleyman Seba ağabeyi Beşiktaş'ta oturduğum yıllarda hiç olmazsa haftada bir gün ziyaret eder görüşürdüm. Kulübe üyelik formumu Hakkı Yeten elleriyle doldurmuş, Süleyman abi de gerekli onayı çıkartmıştı.

1950'li yıllarda Vefa Lisesi'nden kaçar, Puppo Sandro, Remondini, Mesaros, Andrea Kutic'in yönettiği antrenmanları seyrederdim.

13 Aralık Perşembe günkü yazınızda 'İflah olmaz vaka' başlıklı bölümde Fatih Terim'le ilgili tespitlerinizi 'Huylu, huyundan vaz geçmez' diye özetlemeniz tam isabet. Böylesi bir insanı Millî Takım'dan gönderildiğinde tekrar alan camiaya ne söyleyeceğimi bilemiyorum. Bu konuda yaşananların spor kamuoyu ve medyasından gerekli tepkiyi görmediği inacındayım.

Ayrıca hastane basıp, silah çektiği söylenen biri millî futbolcumuzu da nasıl kabullendiğimizi çözemiyorum."

***

Kısa.... Kısa...

* Uğur Çoban'ın mesajı ideal ölçülerde:

"'İmamoğlu niye kazanmasın?' başlıklı yazınızda Osman Kibar'ın İzmir Belediye Başkanlığı seçimini kaybettiğine değindiniz. Bu bana Bedri Koraman'ın karikatürünü hatırlattı. İhsan Alyanak'ın boksör eskisi olması iyi kullanılmıştı.

İmamoğlu'nun bu türden avantajı yok; ama yazınızda belirttiğiniz gibi çalışkanlığı ve belediyecilikteki başarısı ona kazanmanın yolunu açar."

* Ayhan Yüksel'in yolladığı farklı:

Sayın üstat, Tirebolulu büyüğümüz Tahsin Albayrak'ın hastalığını ve başarılı bir operasyon geçirdiğini sizden öğrendik. Hemşerim olmasından dolayı kendisi ve kızıyla görüşmüşlüğüm vardı. Duyarlılığınız için teşekkür ederim.

* Tamer Bilge, "Orhan Ayhan'ın programlarını sizden öğreniyoruz" diyor. "Hangi gün ve saate yayınlanıyor?" diye soruyor. TRT Spor'daki bu belgesel, perşembe günleri 13.25'te başlıyor. Bazen canlı yayınlar yüzünden biraz sapmalar oluyor. En iyisi uzaktan kumandanızın menü tuşundan tam saatini öğrenebilirsiniz.

* Selçuk Angın'ın yazdıkları şöyle; "14 Aralık'ta belirttiğiniz keyif sözcüğünün anlamını öğrendim teşekkür ederim. Bir Filistinli arkadaşımın "Nasılsın" sorusuna Arapça "kiyf hâl" olarak cevap verdiğini hatırladım".

...

GÜNÜN SÖZÜ

Ülkemizde hiçbir faciada istifa yoktur. Tam tersi istila vardır. İbrahim Ormancı

Yazarın Diğer Yazıları