Demirtaş'ın oyunu imzacı reziller

Demirtaş'ın oyunu imzacı reziller

Dün, boyunlarına "aydın" yaftasını asmış 202 rezilin bildirisini vermiş, HDP''nin eski eş başlarından, hâlen mahpus Selahattin Demirtaş''ın, hapisten kurtulmak için giriştiği manevrayı "çözüm" görüp PKK''nın borazanlığını nasıl yaptıkları yazmıştım.

Bu imza organizasyonunu araştırmak lâzım. Nasıl bir örgütlenmeyle imza topluyorlar? Organize edenler çıksınlar "Her şeyimiz şeffaf." desinler. Görelim yiğitliklerini! MİT de bu psikolojik savaşı yürütenlerin kimler olduğunu, nasıl bir örgütlenmeye gittiklerini muhakkak biliyordur. Bilgileri efkâr-ı umumiyeyle paylaşmalıdır. 

Selahattin mahpus ama bazı gazeteciler rahatlıkla röportaj yapabiliyorlar. Safdiller mi, diyeyim, art niyetliler mi; Selahattin yeni bir şey söylemiş, PKK''ya tavır almış gibi, sözlerini manşete çekiyorlar. Adamın derdi hapisten kurtulmak. İki ileri bir geri adım atması normal. A. Öcalan''ın manevra örneğini bizzat şahitliğimle dün verdim. Bir şahitliğimi daha ekleyeyim. İmralı duruşmalarında şehit yakınları PKK Başı''nı öyle bir sıkıştırdılar ki, o da "TeCe de 25 bin kişiyi öldürdü." dedi. Kendi oyununu kendisinin bozduğunu anlar anlamaz sustu. Bu sözüyle iç yüzünü ortayla koymuştu. Selahattin''in de A. Öcalan''dan farkı yok. "Öcalan''ın heykelini dikeceğiz!" diyen o değil mi? Ağabeyi şu an Kandil''de. Türk askerine nasıl pusu kurarız planları yapıyor.

"Demokratik Kurtuluş ve Özgür Yaşamı İnşa (İmralı Notları)" kitabını biliyorsunuz. PKK''nın yayını. HDP''lilerin iç yüzünün delili bir kitap. Burada sık bahsederim. "Çözülme" döneminde, HDP''nin eş başları, milletvekilleri, A. Öcalan''dan akıl alsınlar diye İmralı''ya götürülürlerdi. Selahattin, Öcalan''a öyle saygılıydı ki, "Başkanım" lafı dilinden düşmüyordu. Pervin Buldan da, diğer giden milletvekilleri de "başkanım" diyorlar başka bir şey demiyorlardı. Selahattin''den örnek vereyim:

"Sağlığınız nasıl başkanım?" / "40 yaşındayım Başkanım." (s. 29), / "Tamamdır Başkanım, anlaşılıyor." (Emriniz olur manasında) (s. 31) / s. 39''da yine "başkanım" diyor, PKK militanlarından "gerilla" diye bahsediyor. Selahattin aynı görüşmede "Kandil ve Avrupa''daki arkadaşların size selamları var." sözünü ediyor. (s. 30) yine "Karayılan ve Cemil Bayık arkadaşların" ifadesini kullanıyor. (s. 47) Kim bu "arkadaşlar"? PKK liderleri değil mi?

A. Öcalan, HDP milletvekillerinin "başkanım" sözünün havalarda uçuştuğu o görüşmede sözü Misak-ı Millî''ye getiriyor: "Bakın, 1925 sonrası Misak-ı Milli''nin parçalanması aslında Kürt parçalanmasıdır. Bu felaket asıl Kürtleri ilgilendirir. Musul-Kerkük, Halep''in kuzeyi falan, bunlar hep Kürt bölgeleridir. O dönem aslında parlamentoda bulunan Kürt vekiller, ''Kürt coğrafyasını böyle dışarıda bırakamazsınız'' diye kıyameti koparıyorlar. Bunların iyi anlaşılması lazım." (s. 41)

Biz Misak-ı Millî sınırlarına ulaşamadığımıza hayıflanırız. O ise Misak-ı Millî''den başka mana çıkarıyor, kendince "etnisite" bölgesi görüyor.

Dr. İrfan Sönmez''in "Kürt Sorunu mu? Devletleşme Sorunu mu?" kitabı A. Öcalan ve ondan keramet bekleyenlere gerçekçi çizgide cevaptır. Devlet erkânının, PKK yandaşlarının, PKK''nın kuyruğuna takılan bilumum imzacıların okuması gerekli bir yayın. İkinci baskısı elimde. (Bilgeoğuz Yayınları, 290 s.) Beş Ana başlığı var: 1. Bölüm: Kürt Sorunu Aslında Nedir?, 2. Bölüm: Etnik Milliyetçiliğin Araçları, 3. Bölüm: İsyanlar ve Gerçekler, 4. Bölüm: Sorunu Hangi Yanlışlar Büyüttü?, 5. Bölüm: Çözüm.

1. Bölüm''ün ara başlıkları size bir fikir verecektir:

 "Sorunu Doğru Anlamak / Etnik Farklılık / Kürtlere Türk Demek / Türklük Etnik Bir Kavram mıdır? / Tek Millet miyiz? / Kültürel Kodlar / İki Toplum Arasında Ortaklıklar / Dil Farkı / Köken Meselesi / Etnik Aidiyet de İnşadır / Aziz Sancar Örneği / Öğretilmiş Kimlikler Değişebilir Kimliklerdir / Bayık-Kışanak / Dil ve Akrabalık / Dil, Okul, Ulus İnşâsı / Kürtçe, Zazaca / Öğretmenler Niçin Öldürülüyor? / Ulus İnşâsı Mecburî Askerlik.

Demirtaş''ın oyunu, PKK''nın oyunu fark etmez. Rezil imzacıları örgütleyenler deşifre edilmelidir.

Yazarın Diğer Yazıları