Devlet içinde bir devlet daha!

Fener Rum Patriği Bartholomeos'un İsviçre'de yapılan "Ukrayna Barış Konferansı"na bir devlet başkanı gibi katılması, Türk Dışişleri Bakanı Hakan Fidan oradayken anlaşmaya imza attığı iddiaları üzerine bakanlıktan bir açıklama yapıldı ve “Sayın Bakanımızın Zirve marjında Fener Rum Patriği Bartholomeos‘la resmi bir ikili görüşme yaptığı yönündeki haberler gerçeği yansıtmamaktadır. Zirve sonunda kabul edilen ve kamuoyuyla paylaşılan Ortak Bildiri’ye bilahare Fener Rum Patrikhanesi’nin isminin de imzacı olarak eklendiğine dair iddialarla ilgili olarak Zirve’nin organizatörleri İsviçre ve Ukrayna’dan izahat istenmiştir. Öte yandan, Fener Rum Patrikhanesi’nin konumuna ilişkin devlet politikamızda herhangi bir değişiklik olmadığı da izahtan varestedir.” denildi.

Dışişleri Bakanlığı, İsviçre ve Ukrayna’dan izahat istediğine göre imza olayı doğru... Bu arada Yunanistan Başbakanı Miçotakis’in Patrikhane ve Türkiye’deki Rum azınlık konuları ile ilgili olarak İstanbul’u ziyaret etme planı olduğunu Bartholomeos’a söylediği de iddia ediliyor.

***

Patriğin Ukrayna ile ilgisini doğru anlamak için Ukrayna'da yaşayan Türk gazeteci Deniz Berktay'ın "Rusya-Batı Çatışmasında Fener Rum Patrikhanesi" adlı kitabını okumak gerek.

Berktay, önsözünü Prof. Dr. Türkkaya Ataöv’ün yazdığı kitabında ayrıntılı olarak incelediği konuyu şöyle anlatıyor:

* "Fener Rum Patrikhanesi, ABD’nin 1940’lardan bu yana Rusya’ya karşı yürüttüğü mücadelenin dini ayağını oluşturuyor. Doğu Avrupa ve Akdeniz havzasındaki Ortodoks nüfusun etki altına alınması konusunda ABD, 1940’ların sonlarından beri Fener Patrikhanesi’ni kullanmaya çalışıyor.

* ABD’nin girişimiyle 1948’de Fener Patrikhanesi’nin başına getirilen ABD Ortodokslarının başı Athenagoras, Amerika’dan İstanbul’a, ABD Başkanı Harry Truman’ın özel uçağıyla gelmişti. Athenagoras, yıllar sonra verdiği bir röportajda, ‘Ben, Truman Doktrini’nin dini ayağını oluşturuyordum’ diyecekti.

* ABD’nin önceki dışişleri bakanı Mike Pompeo Türkiye’ye geldiğinde, hiçbir Türk devlet yetkilisiyle görüşmezken, sadece ve sadece, Fener Patriği Bartholomeos’la görüştü. Yine ABD’de başkanlık seçimlerini Joe Biden’ın kazandığı belli olunca, resmi sonuçların açıklanmasını bile beklemeden Biden’ı ‘hür dünya’ adına tebrik eden kişi, Patrik Bartholomeos idi.

* Diğer Ortodoks kiliseleri, Fener’i sadece onursal olarak birinci derecede kabul ediyor. Ne Antakya ve Kudüs gibi tarihi kiliseler ne de Moskova Patrikhanesi gibi dünyada en kalabalık cemaate sahip olan kilise, Fener’i fiili lider olarak kabul ediyor... Fener’in Ortodoks dünyasının fiili liderliği anlamında ekümenik statüsünü tanıyan, Ortodoks dünyası değil, ABD...

* Zelenski yönetimi, Ukrayna’daki Ortodoks cemaatin Moskova Patrikhanesi yerine Fener Patrikhanesi’ne bağlanması için gayret ediyor. Zelenski, İstanbul’a geldiğinde Fener Patriği Bartholomeos ile görüşmüştü.

* Fener Patriği, 2018’de, Ukrayna’nın, Moskova Patrikhanesi’nin değil, kendisinin ruhani alanına girdiğini ilan etti. Ayrıca, Moskova’dan ayrıldığını ilan etmiş olan fakat dünyadaki diğer Ortodokslar tarafından tanınmayan Ukraynalı milliyetçi Ortodoks cemaatleri kendi bünyesine kattı. Ukrayna’daki Ortodoks cemaat de Rus Ortodoks Kilisesi için hayati önemdeydi. Rus Ortodokslarının hac merkezi olarak kabul ettiği,1051 yılında kurulmuş olan Peçersk Manastırı, Kiev’de bulunuyor. Deyim yerindeyse, Kiev, Rusların Kâbe’si... Bu nedenle, Fener’in Ukrayna’yı kendi alanında sayarak Moskova’ya meydan okuması sonucunda, Moskova Patrikhanesi, Fener’le bütün ilişkileri kestiğini açıkladı.

* Ukrayna yönetimi, Peçersk Manastırı’nın kira sözleşmesini feshederek, buradaki rahipleri manastırı terk etmeye zorladı. Ukrayna yönetimi, bu manastırı, Fener’e devretmek istiyor!

* ABD, Türkiye’yi, Fener Patriği’ni Ortodoksların mutlak lideri olarak tanımaya ve Fener Patriği’nin Türk vatandaşı olma şartını kaldırmaya ikna etmeye çalışıyor. Fener Patriği, ziyaret ettiği ülkelerin pek çoğunda, cumhurbaşkanlarına özgü protokolle karşılanıyor ve siyasi konularda, tavırlar koyuyor, ABD’nin politikasına paralel şekilde siyasi tavırlar sergiliyor. Şimdi bile durum böyleyken, Fener Patriği’nin Türk vatandaşı olma şartının kaldırılması halinde, İstanbul’un göbeğinde, Türkiye’nin denetleyemediği, devlet benzeri bir yapı ortaya çıkacaktır.”

***

Berktay, bu değerlendirmeyi, Patriğin son imza olayından çok önce yapmıştı. Kısacası, Patrik, Dünya Sağlık Örgütü’ne, Türkiye’de devlet yetkileri tanınmasından sonra, uluslararası anlaşmaya imza atarak, devlet içinde fiili olarak üçüncü devlet oldu ama Dışişleri Bakanlığı hala İsviçre ve Ukrayna’dan izahat istiyor!

Yazarın Diğer Yazıları