Devletin mafyası mı mafyanın devleti mi?

Devletin mafyası mı mafyanın devleti mi?
Tokat-Erbaa''dan Salih Kayadibi, "Ortalık yıkılıyor, Sedat Peker konusuna hiç girmiyorsunuz neden acaba?" diye sordu.
Şöyle cevap verdim:
"Salih Bey, konuyu araştırmadığım için şu anda sadece genel değerlendirme yapabilirim. Onu da muhalefet yapıyor...
Adam bir şeyler söylüyor ama işin özünü anlamadan yazarsam, hata yapabilirim.
Okurun karşısına bilmediği bir bilgiyle veya yeni bir bilgiyle çıkmak gerekir.
Bütün yazılarımda buna dikkat ederim.
Başka hiçbir sebebi yok.
Bir yazı yazarken elinizde sağlam veriler olacak... Tabii benim yöntemim böyle... Acele ettirmeyin; yazarım..."
***
"Acele ettirmeyin" dedim ama madem okur istiyor; on yıl, on beş yıl ve yirmi beş yıl önce yazdığım yazılarla genel ilkeleri gözden geçirmek şart oldu. Bizim işimiz olayları veya fikirleri yorumlamak; gerisi muhabir arkadaşların görev alanına giriyor...
"Devletin kabadayısı" başlıklı 10 Ekim 2010 tarihli yazımda söylediğim gibi; "İstanbul''da bir zamanlar gerçek kabadayılar vardı. Onların kabadayılığı yüreklerinden ve bileklerinden kaynaklanıyordu. Sonra devlet kabadayıları türedi! Devletin çeşitli güvenlik birimlerinde bulunan bazı kişiler, gerçekten bileği ve yüreği sağlam gençleri devşirerek, kendi hukuk dışı emellerinde, organize suç örgütlerinde kullanmak için kadrolu devlet kabadayısı haline getirdi.
Devletin gücünü kullanarak yapılan kabadayılık, zayıflığın işaretidir. Rahmetli Dudayev, kendisine Moskova''daki Çeçen mafyası sorulduğunda ''Bir ülkede devlet varsa, mafya yoktur, mafya varsa devlet yoktur, yani mafya varsa, devlet mafyadır'' demişti.
Kabadayı, güçlü olduğu zaman alicenap olmayı bilene denir."
***
"Şimdi bu ülkenin sokaklarında alenen uyuşturucu satılırken, Yeşilay başkanına göre uyuşturucuya başlama yaşı, 13,8''e kadar düşmüşken, polisin dağıtıcılarla uğraştırılması komik değil midir? Bir ülkede uyuşturucu ticareti o ülkenin devlet birimlerinin dahli olmadan yapılamaz! Onun için, böyle ucuz yöntemlerle meselelerden habersiz çoluk çocuğu kandırmak mümkündür ama sonunda herkes gerçeği öğrenir." (Davanın asıl savcısı kim? Yeniçağ, 8 Ağustos 2013)
"ABD Başkanlarının birçoğu mafyanın içinden gelmiştir, mafyanın ta kendisidirler. Dolayısıyla Başkanlık makamındaki uygulamaları da mafya yöntemlerinden ibarettir.
Charles L. Mee. JR, Meeting at Potsdam adlı kitabında, ''ABD Başkanı Truman''ın Missourili bir politikacı ve Pendergast''ın bir senatörü olarak senatoya girdiği bilinir. İyi ama, Pendergast, Kansas City''li bir gangsterdir! Tom Pendergast, Kansas City''de çalışan tüm kollu kumar makinesi işleticilerini himayesine almıştı; Truman''ı himayesine aldığı gibi… Pendergast''ın listesinde; kumar, dolandırıcılık, haraç alma, kaçak içki, genelevler ve para sızdırma hikayeleriyle dolu bir dünya vardır. Truman''ın Pendergast''ın listesinde yazılı olan maddelerin tümüne uyduğu şüphesizdir. Bütün bunlar politikanın yan eylemleridir. Politikanın esası, iktidarı ele geçirmek, elde tutmak ve başkasına kuvvetini göstermek sanatıdır!'' diye yazmıştır."
(Bush mafyasının PKK''ya af taktiği ve Ağar''ın durumu! Yeniçağ, 12 Ekim 2006)
***
25 yıl önce polisle ilgili bir yazı dizisi hazırlıyordum. Makamında görüştüğüm bir Emniyet Genel Müdür Yardımcısı, "Özal döneminde yapılan turizm yatırımlarının hemen hemen tamamı kara para ile yani uyuşturucu parası ile yapılmıştır" demişti.
O turizm yatırımlarını yapanlar siyasete hâkim oldu!
İktidarı ele geçirmek veya elde tutmak isteyenler, mafyayı kullanır. Bir süre sonra mafyaya mahkûm olurlar! Çok şey bildiği için tasfiye edilmek istenen mafya liderleri, kendilerini ve ailelerini korumak için sessizlik kuralını bozarsa, skandal ortaya çıkar. Benim bilgilerim bu merkezdedir.

Yazarın Diğer Yazıları