Dezenformasyon yetmedi etki ajanlığı mı geliyor?
9. Yargı Paketi’yle ilgili detaylar belli olmaya başlamış. Toplumdaki adalet inancını yeniden kuvvetlendirmek adına, cezasızlık algısını kıracak düzenlemeler; infaz sistemiyle ilgili değişiklikler yapılması planlanıyormuş.
Bahsi geçen düzenlemeler içerisinde herhalde en dikkat çekeni ise casusluk suçlarıyla ilgili olan.
Amaç, yabancı istihbarat örgütlerinin Türkiye’deki casusluk faaliyetlerinin önlenmesiymiş.
Peki gerçek amaç ne?
Bu kapsamda getirilen yeni suç tipinin ismi “etki ajanlığı” olarak belirlenmiş.
Yeni Şafak Gazetesi’nde yazdığı şekliyle yasalaşırsa, ülkenin lehine görünen ancak aslen aleyhte olan propagandalarla kamuoyu oluşturmaya çalışanlar, engellenecekmiş.
Tanımı bile oldukça soyut olan bu faaliyeti yapanlar, yani etki ajanları, casuslukla suçlanacak.
Neyin lehe neyin aleyhe olduğuna nasıl, hangi ölçütlerle karar verilecek?
Böyle bir suçun unsurları, keyfi cezalandırmalara yol açmayacak şekilde nasıl somutlaştırılacak?
Bu soruların cevapları henüz belirsiz olsa da yasanın ardındaki niyet oldukça açık:
Doğruları söylemeye cesaret edebilecek kimse kalmayana kadar ifade özgürlüğünü sınırlamak;
İktidarı eleştirilemez kılmak.
Dezenformasyon yasası yetmedi
Casusluk düzenlemelerine dair haberi okur okumaz aklıma yanlış bilgiden korumak için çıkarılan dezenformasyonla mücadele yasası geldi.
O da kamuoyunun doğru bilgi edinmesini sağlama amacı taşıdığı iddia edilerek getirilmişti.
O zaman da demiştik, bu yasa doğru bilgi edinmeyi sağlamaz; bu yasa ancak neyin doğru neyin yanlış olduğunu ortaya çıkarmayı sağlayacak olan tartışma ortamını ortadan kaldırır demiştik,
keyfi cezalandırmalar artar demiştik,
Dediklerimiz oldu.
Sosyal medyada yazdıkları için, çoğu seçim döneminde olmak üzere, yüzlerce kişi hakkında soruşturma açıldı.
Şimdi çıkarılmak istenen suçla ifade özgürlüğünün alanı biraz daha daralacak, rejim biraz daha otoriterleşecek.