Dış ticarette sömürü düzeni

Dış ticarette sömürü düzeni

Bu senenin Ocak-Temmuz, ilk 7 ayında dış ticaret açığı 62,2 milyar dolar oldu. Bu sene yıl itibariyle bu açık 100 milyar doları geçecektir. Cumhuriyet tarihinde dış ticaret açığı 2013 yılında en yüksek seviyeye çıkmıştı, 81,9 milyar dolar olmuştu. Böylece bu sene dış ticaret açığı rekor kırmış oluyor.

2003-2022 Temmuz ayına kadar geçen 19 yıl 7 ay içinde Türkiye 893,7 milyar dolar dış ticaret açığı verdi. Bu kadar açığa hiçbir ekonomi dayanmaz. Hiçbir zaman sürdürülemez.

Geçmişte bazı iktisatçılar büyüme varsa dış açıkların önemi yok dediler. Gerçekte dış açıklarla büyüme ülkenin gelecek yıllardaki potansiyel büyümesini bugünden kullanmak demektir. Onun için de 2021 pandemi nedeni ile arizi büyüme dışında bakarsak, Türkiye potansiyel büyümesinin çok altında büyüyor.

Bu sene ilk yedi ayda geçen senenin aynı dönemine göre, ihracattaki artış, yüzde 19 ve ithalattaki artış yüzde 40,7 oldu.

Bu tablo geçen aylarda da aynı olduğu halde başta ticaret bakanlığı, hükümet üyeleri, AKP sözcüleri ve yandaş medya; ihracatta rekor kırdık diye çığlıkları attı. Söz gelimi Ticaret Bakanlığı Haziran ayı dış ticaret verilerini açıklarken, "tüm zamanların en yüksek ihracatı" demişti.

Gerçekte ise patlayan ihracat değil, patlayan dış ticaret açığıdır. Eğer ihracatı, ithalat ve dış ticaret açığı ile birlikte değerlendirirsek, gerçekte Türkiye''nin ithalat yapmadan ihracat malı üretemeyeceğini ve ihracat artışının kendinden daha yüksek ithalat artışı ve dış ticaret artışı yaratığını görebiliriz.

Türkiye''de üretimde yüzde 40''ın üstünde, ihracat malı üretiminde yüzde 80 dolayında ithal girdi kullanmaya devam ettiğimiz için dış ticaret açığı kapanmıyor. Kapanması için, ithal ettiğimiz ham madde ve ara mallarını içeride üretmemiz lazım. AKP iktidarı istese de bunu yapamaz. Çünkü sermaye güvenmiyor ve kimse yatırım yapmıyor.

Dış ticarette İkinci Mesele Türkiye ''nin Çin sever bir ülke haline gelmesidir. 2022 ilk yedi ayında toplam dış ticaret açığımızın yüzde 65,3''ünü Rusya ve Çine karşı vermişiz.

Aynı yedi ayda AB (27) ile olan dış ticaretimizden dolayı 7,5 milyar dolar dış ticaret fazlası vermişiz.

Rusya''dan doğal gaz ve petrol ithal ediyoruz. Ama Rusya''dan ithal ettiğimiz doğal gazı, bizim diğer ülkelere göre daha pahalı aldığımız tartışılıyor.

Çin''e karşı verdiğimiz dış ticaret açığının makul gerekçesi yok. Çünkü Çin''den yatırım malı ve teknoloji ithalatımızın payı düşük kalıyor.

Çin''den daha çok plastik eşya, bisiklet, bavul-çanta, incik boncuk ithal ediyoruz. O zaman geçmişte sorduğum soruları bugün de tekrar ediyorum;

*Siyasi iktidar üretimin dışa bağımlı olmasını mı istiyor? Neden önlem almıyor?

*Çin''den yapılan ithalat kimlerin tekelindedir?

Yazarın Diğer Yazıları