Dünya diken üstünde. Üretimine başlandı

Dünya diken üstünde. Üretimine başlandı
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) denetçileri, İran’ın uranyum metali üretmeye başladığını doğruladı. İran, 13 Ocak'ta nükleer silah üretiminde de kullanılan uranyum metali üretimi için çalışmalara başladığını duyurmuştu. Nükleer anlaşmanın tarafları Fransa, Almanya ve İngiltere, İran'ın yüzde 20 saflıkta uranyum zenginleştirmesinden ve uranyum metali üretmesinden "derin endişe" duyduklarını bildirmişti.

Birleşmiş Milletlere (BM) bağlı Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Başkanı Rafael Grossi'nin üye ülkelere yönelik yaptığı açıklamasında, İran’ın uranyum metali üretmeye başladığının doğrulandığını bildirdi.

Grossi, 8 Şubat'ta UAEA denetçilerinin, İran'ın İsfahan’daki üretim tesislerinde 3,6 gramlık az miktarda uranyum metali üretildiğini doğruladığını ifade etti.

İran’ın bu hamlesi, 2015’te Almanya, Fransa, İngiltere, Çin, Rusya ve ABD ile imzaladığı "Birleşik Kapsamlı Eylem Planı (JCPOA)" adı verilen nükleer anlaşmanın bir başka şekilde yeniden ihlali anlamına geliyor.

YENİDEN YAPTIRIM UYGULAMAYA BAŞLAMIŞTI
Eski ABD Başkanı Donald Trump'ın göreve gelmesinin ardından Washington, 8 Mayıs 2018'de anlaşmadan tek taraflı çekilerek, İran'a yeniden yaptırım uygulamaya başlamıştı.

Tahran da yaptırımlara karşılık 5 Ocak 2020'de anlaşmadaki taahhütlerini tamamen durdurmuş ve yüksek düzeyde uranyum zenginleştirme işlemi dahil bir dizi adım atmıştı.

NÜKLEER SİLAH ÜRETİMİNDE DE KULLANILIYOR
İran, bilim insanı Muhsin Fahrizade'ye düzenlenen suikastın ardından hükümetin itirazlarına rağmen 1 Aralık 2020'de Mecliste onaylanan nükleer yasa kapsamında, 5 Ocak'ta uranyumu yüzde 20 zenginleştirdiğini, 13 Ocak'ta nükleer silah üretiminde de kullanılan uranyum metali üretimi için çalışmalara başladığını duyurmuştu.

Nükleer anlaşmanın tarafları Fransa, Almanya ve İngiltere, İran'ın yüzde 20 saflıkta uranyum zenginleştirmesinden ve uranyum metali üretmesinden "derin endişe" duyduklarını bildirmişti.

ABD Başkanı Joe Biden, İran’ın müzakere masasına dönmesi için yaptırımları kaldırmayacağını açıklamasının ardından Tahran'dan gelen bu gelişme, anlaşmaya üye diğer ülkelerin, ABD'yi anlaşmaya geri dönmeye ikna etme çabalarını daha da çetrefilli hale getirdi.