Enflasyonda spekülatif artış duracak mı?

Yüksek enflasyonun nedenleri arasında başta gelenler; oligopol piyasa yapısı, kartelleşme, imalat sanayiinde düşük kapasite kullanım oranı, düşük faktör verimliliği gibi yapısal sorunlardır.

Bu sorunlar üstüne hükûmet eksi reel faiz ve kur şoku yaratınca, doğal olarak enflasyon da arttı.

Yüksek enflasyona karşı önlemlerde, dezenflasyonist politikalarda da hükûmet aynı yanlışlara devam etti. Enflasyonla mücadele sürecini yönetemedi.

*Hükûmet; devlette israfı frenleyemedi. Bakan mali disiplin dedi ve fakat saraylar, konvoylar, çakarlı araçlar kamuda maliyetleri artırdı, kamu harcamalarında etkinliği düşürdü.

*Bütçe harcamaları etkin kullanılmadı. Bütçeler kamu özel işbirliği nedeni ile birkaç müteahhidin ve kur korumalı mevduatın ipoteği altına girdi.

*Hükûmet, seçim popülizmine devam etti. Her seçimde olduğu gibi KOBİ’lere ve esnafa bol keseden para dağıtarak, Merkez Bankası para politikasını fiilen askıya aldı.

*Ekonomi yönetimi beklentileri doğru yönetemedi. Beklentileri siyaha beyaz demek kadar yanlış algı yaratarak yöneteceğini zannetti. Söz gelimi yıllardır ihracat için uçtu-kaçtı deniliyor. Ama gerçekte uçan ithalat ve dış açıklardır. Gerçeği gören üretici ve tüketicide güven sorunu oluştu. AYM kararları, yargı bağımsızlığı konusunda yanlışlar bu güven sorununu tırmandırdı.

Ekonomi yönetimi bundan sonra da enflasyonu yönetemeyecek… Çünkü seçim sırasında enflasyonla mücadele önlemleri askıya alınıyor. Seçim sonrasında da, ipler yönetimin elinden çıkmış oluyor.

Bir gecede faiz nas diyerek, eski reel faize geçmek ve kur şoku yaratmak mümkündür, ancak bozulan makro dengeleri aynı hızla ve yalnızca faiz ve kur politikası ile çözmek imkânsızdır. Bir istikrar programı yapılsa bile, istikrarın altyapısı, demokrasi, denetim, kurumsal yapılar ve hukukun üstünlüğünü yeniden tesis etmeden istikrar sağlayamazsınız.

Bu nedenlerle enflasyon yaratmak kolaydır ve fakat çözmek zor ve zaman alır.

Enflasyonu çözmenin ne kadar zor olacağını TÜİK’in yeni yayınladığı Hizmet Üretici Endeksi (Hİ-ÜFE) de gösteriyor.

Hizmet üretici endeksiUlaştırma ve Depolama Hizmetleri, Konaklama ve Yiyecek Hizmetleri, Bilgi ve İletişim Hizmetleri, Gayrimenkul Hizmetleri, Mesleki, Bilimsel ve Teknik Hizmetler, İdari ve Destek Hizmetler’in, KDV ve benzeri vergiler hariç, peşin satış fiyatını” gösterir.

Hİ-ÜFE endeksi Aralık ayında; TÜFE oranlarının çok üstünde; aylık yüzde 3,59 ve yıllık 81,18 oranında arttı. En yüksek artışta konaklama ve yiyecekte, yıllık bazda yüzde 90,54 oranında oldu. (Aşağıdaki Tablo.)

/////////////////

hizmet-enflasyonu.jpg

////////////////

Oysaki gıda fiyatları daha az artmıştı. Çalışanların ücretleri de TÜFE kadar arttı. Buna rağmen neden Hİ-ÜFE bu kadar arttı?

  1. Her sektörde olduğu gibi, hizmet sektöründe de panik var. Yüksek enflasyonda iflas ederim korkusu, malımı yerine koyamam korkusu var. Maliyet artı kârın çok üstünde fiyatları artırıyor.
  2. Gelir dağılımı aşırı bozuldu, zengin daha zengin, yoksul daha yoksul oldu. Otele ve lokantaya yalnızca zengin kesim, kara para sahipleri gidiyor. İşçi ve memurun gidecek hâli zaten kalmadı. Spekülatif kazançlar için, yüksek zamlar sorun olmuyor.
  3. Gelir dağılımının aşırı bozulduğu ortamlarda, gösteriş amaçlı tüketim artar. Bir milyon liraya palto satılıyor. Herkes alamadığı için, bunu alan gösteriş yapmak için alıyor.
  4. Köprüler, tüneller, paralı yollardan dünyada eşi benzeri olmayan paralar alınıyor. Bu paralar navluna ve taşımaya ekleniyor.

Sonuç olarak; Hiçbir ülkede yüksek enflasyon kader değil, ama yönetim yanlışları bizde olduğu gibi onu kader yapabiliyor.

Yazarın Diğer Yazıları