Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Sabahattin ÖNKİBAR

Sabahattin ÖNKİBAR

Erdoğan-Hariri muhabbetinde bilinmeyenler

Önce Lübnan’la alakalı ansiklopedik bilgileri hatırlayalım:
Türkiye’ye  sınırı yok yani yakın komşu değiliz.
Nüfus itibarı ile İzmir ilimizden küçük.
Hiçbir üretimi ve  zenginliği yok!
Petrolu ya da maden rezervi de yok.
Nüfusu  toplama ve karmakarışık!
Pek çok ırk ve dinden insan yaşıyor.
Müslümanlar çoğunlukta lakin Hıristiyanlar da nüfusun  yüzde 35’i civarında!
Müslüman nüfusun siyasi kıblesi ise birden fazla!
Bazılarını Suriye, bazılarını Suudiler, Hizbullah gibi bazılarını da İran   kontrol  ediyor.
Kısacası Lübnan İngiliz-Fransız istihbaratının zorlama ile oluşturduğu yapay  bir devletçik.
Değil dünyada bölgede bile hiçbir şekilde esamesi okunmayan  arabesk ya da zorlama bir yapı.
İlginçtir böylesi özelliklere sahip Lübnan’ı Başbakanımız yere-göğe koyamıyor ve ona  adeta süper güç muamelesi yapıyor!
İkide bir soluğu Beyrut’da alması yetmiyormuş gibi, koca Türkiye’yi bu ülkenin korunup kollanmasına angaje ediyor.
Hayır Lübnan  mesela Pakistan misali Türk’ün gerçekten dostu bir ülke değil, tersine  mesela Kıbrıs davasında hep Kıbrıslı Rumları desteklemiş  yani tarihten gelen bir minnetin ödenmesi de söz konusu değil.
Yukarıda söyledik zengin değil, nüfusu az, stratejik önemi hiç yok ama  ne hikmetse Tayyip Bey bu ülkeciğe  bir sevdalı bir sevdalı ki sormayın!
Tabiî Erdoğan’ın sevdası tek taraflı  değil!
Lübnan’ın mevcut Başbakan’ı Saad Hariri de Tayyip bey diyor başka bir şey demiyor!
Öyle ki daha birkaç hafta önce Başbakanımızı Lübnan’da Sultanlar (!) gibi karşılatmıştı.
Sadece o da değil!
Hariri’nin mesela koalisyon ortakları ile başı derde girdi mi üç gün önce olduğu gibi soluğu Ankara’da Erdoğan’ın yanında alıyor ve kapalı kapılar ardında saatlerce görüşüyor.
Dahası basına açıklama yapılmayan bu görüşme sonrasında Tayyip bey hasta haliyle Suriye’ye uçarak Lübnan için Esat’a baskı yapıyor ve İran’la  temasa geçiyor.
Şaşkınım çünkü dediğim gibi Lübnan angarya bir ülkecik!
Sakın Başbakanımız komşularımızla çok ilgili ondandır  falan demeyin. Erdoğan’ın Lübnan’a gösterdiği  ilginin  yüzde  biri hem soydaşımız olan, hem büyük ekonomik potansiyele sahip hem de stratejik değeri tartışılamayacak olan Azerbaycan’a gösterilmiş değil.
Hal bu iken Lübnan’a gösterilen bu tuhaf alaka  neden??
Yoksa bu ilgi  Lübnan Başbakanı Hariri Türk Telekomu satın aldı  yani  Türkiye’de yatırım yaptı diye mi?
Hem Başbakan Türkiye’ye yatırım yapan herkesle bu şekilde ilgili
değil ki?
Kafam karıştı sevgili okurlar, bana yardımcı olun, son dönemde Başbakan’da depreşen bu Lübnan ve Hariri sevdası neyin nesidir? 

 

İŞKENCE UÇAKLARI
Müslümanlara AKP eliyle CIA işkencesi!

Faizi  ve devletten çalmayı fiili  olarak haram  görmeyip Müslümanlığı sadece türbanla sunmaya  çalışan  mukaddesatçı (!) kamuoyundan günlerdir tepki ve eleştiri bekliyorum ama tık yok... Neyin tepkisi mi?... CIA’nın işkence uçaklarının Türkiye’de cirit atmasına AKP’nin izin vermesine? Evet CIA’nın Irak Müslümanlarına işkence yaptığı sadece Vatan gazetesinin aylar önce yaptığı haberle değil aynı zamanda WikiLeaks belgeleri ile kesinleşirken İslamcı geçinen o güruh ne hikmetse ortalıkta yok... İyi de sevgili okurlar bu güruh daha  birkaç gün önce Show TV’deki malum Kanuni dizisini bahane edip yollara dökülmemiş miydi? Görüyorsunuz dizi filmler için  sokağa çıkıyorlar da gerçek işkenceler için kıllarını bile kıpırdatmıyorlar... Dedik ya bunlar Hazreti Muhammedin müslümanı değil bunlar CIA’nın ABD’nin müslümanları!

 

TUTARSIZLIK
Mesut Yılmaz niçin istifa etti?

Mesut Yılmaz’ın Demokrat Partiden istifa etmesi  DP için hayırlı olmuştur, çünkü Yılmaz siyasi çizgisi ve yönü olmayan, ne aradığını bilmeyen ve siyasette tesadüfen Başbakanlığa bile erişilebileceğini kanıtlayan nadir örneklerden biridir. Hatırlayın: Yılmaz, Cindoruk kalırsa yine  istifa edeceğini açıklamıştı.İyi ama Yılmaz kongrede o zaman kimi destekledi? DP’deki iddiası ve varlık sebebi neydi? Davranışlarından hareketle söyliyeceğimiz, Tayyip Erdoğan’la (eşinin ifadesiyle) gizli teması  olan  Tansu Çiller’de bile bir çizgi ve tutarlılığın olduğu ancak Mesut Yılmaz’da  bunun asla olmadığıdır. Zaten öyle olduğu  içindir ki koca ANAP Yılmaz’la hayatiyetini noktalamıştır. Merkez sağ’ın Mesut Yılmaz ve benzerleri tarafından yıllar yılı oyalanması ise bir başka garabettir.

 

PROJE KURBANI   
Dink cinayeti projeydi

Nedim Şener’i kutlamak lazım. Dink cinayeti olayında  destansı bir çabayla araştırmacı gazeteciliğin ölmediğini ortaya koydu. Evet Şener’ın araştırmaları Dink’ın aslında devletin bilgisi dahilinde öldürüldüğünü tescillemiş oldu.Malum çevrelerin cinayetin ihalesini askere yıkma çırpınışlarına aldırmayın. Nedim’ın kitabında her şey somut yani belgeli olarak ortaya konuyor -ki  en önemli dayanağı Başbakanlık Teftiş Kuru raporlarıdır.- Kitap okunduğunda görülecektir ki Hrant Dink bir proje adına Emniyet’deki bir gurup tarafından  kurban edilen biridir. Peki proje ne midir? Güya derin devleti deşifre etmek ve onunla mücadeleyi bahane edip muhalifleri ve de TSK’yı tasfiye etmektir... Kısacası Hrank Dink Ergenekon’a meşruiyet kazandırmak için kurban edilmiştir..

Yazarın Diğer Yazıları