Feragat'ı bilmeyende belegat aranmaz!

Feragat'ı bilmeyende belegat aranmaz!

Dedi ki;

- Hanımefendi hayali bir makama talip.

Kim o hanımefendi?

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener..

Peki hayali denilen makam ne?

Başbakanlık..

Şaka değil, Cumhurbaşkanı söyledi bunu.

2017 referandumunda, "Türkiye''yi uçaracak, zenginleştirecek" dediği, olmayan ''Partili Cumhurbaşkanlığı'' sistemine oy isteyen Tayyip Erdoğan söyledi bunu..

O gün, referandumda, olmayan makam için oy isterken sorun yoktu..

Çünkü, kendi işine yaramayan her şeyin kulpu hazır; Hayali..

**

Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi''ne karşı çıkanlara ne diyordu o günlerde;

- Siz ne derseniz deyin. Millet iradesi her şeyin üzerindedir. O karar verdiğinde, kimse önünde duramaz..

El hak doğruydu..

Bir makamın bugün olmaması, yarın, millet kararıyla, olmayacağı anlamına gelmez..

Dolayısıyla bu bir hayal değil, bir talep..

Türkiye bir seçime doğru gidiyor..

Millet ''Parlamenter Sistem'' derse ne olacak? Millet kararının önünde durup, ''Başbakanlığa'' geçit yok mu diyecek?

Ülkenin bugünkü şartlarına, ve millet iradesinin yön değiştirdiği gerçeğine bakarsanız görürsünüz ki, millet bu garip sistemi tarihteki köşesine çekecek..

Dolayısıyla, bu şartlarda, Meral Akşener''inki, esaslı bir talep..

**

Yine dedi ki;

- Hanımefendinin adaylığını HDP veto etti.

Gerçekten, bu kelimelerle, bu üslupla söyledi bunu, ülkenin Cumhurbaşkanı..

Hanımefendi yine Meral Akşener..

Veto edildiği dediği de, "Cumhurbaşkanlığına aday değilim" demesi..

Yine bir HDP göndermesi..

Üstelik, bunu söyleyen de, daha iki yıl önce, belediye kazanabilmek için Pkk''nın başına mektup yazdırıp, devletin ajansına servis ettiren kişi..

O elebaşının kardeşini, devletin televizyonuna çıkarıp, Ak Partili adaylar için oy isteten kişi..

Güler misin, ağlar mısın?

**

Ama asıl mesele şu;

Kavrayamıyorlar..

Meral Akşener''in "Türkiye''nin önünü tıkamam" sözünü kavrayamıyorlar..

Çünkü ruhları, kendi önlerinin açık ya da kapalı olmasına endeksli.. Ülkenin önünü açmak ne demek, bu konuda zerre fikirleri de, niyetleri de yok.. Hiç olmadı..

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu''nun "Meral hanımın, Cumhurbaşkanlığı''ndan feragat etmesini takdirle karşılıyorum" tarifindeki ''Feragatin'' ne anlama geldiği konusunda zerre fikirleri yok..

Siyaseti de, diplomasiyi de, ekonomiyi de, hukuku da şahsi beka hesaplarıyla okudukları için, ''Memleket okumalarını" anlayabilmeleri mümkün değil..

Anlayamıyorlar.. Çünkü feragat nedir bilmiyorlar..

Feragati bilmeyenin dilinde de, belagat olmuyor, olamıyor..

Bu yüzden, için ne yapıyorlar?

Sandıktan uyduruk bir slogan çıkarıp piyasaya sürüyorlar..

"Hanımefendi HDP''nin vetosuna uğramış."

**

Ciddiye alıp üzerinde düşünsen zaman kaybı ama;

Ortada HDP''li bir ittifak yok..

Millet ittifakının Cumhurbaşkanı''nı belirleyecek olan HDP değil..

Zaten HDP''nin ne böyle bir niyeti, ne de böyle bir gücü var..

Dolayısıyla, laf ola beri gele..

**

Sayın Cumhurbaşkanı, çözüm sürecinde sarmaş dolaş olduğu HDP ve Pkk''yla, "Terör sorununu bitiren adam" havası atmış biri olarak, bence hep yanlış defteri açıyor..

Çünkü;

Barzani''nin konfetileri henüz yere inmedi..

Peşmerge''nin lahmacunu henüz soğumadı..

Habur''daki çadır mahkemelerin kazıkları henüz sökülmedi..

Şivan Perver''le düetin sahnesi henüz toplanmadı..

Pkk''yla ağız birliği, herüz Google gibi motorlardan silinmedi..

Türk Ordusu''na kurulan kumpasta, gizli tanık yapılan teröristlerin çamurları hala kurumadı..

**

Bunlar hayal değil, yaşadığımız gerçekler.. Bize yaşatılan gerçekler..

Bu gerçekleri hiç olmamış zannedenlerin, olacak olanı ''Hayal'' diye tarif etmesi doğal aslında..

Ama bu da bizim konumuz değil, psikoloji biliminin konusu..

 

EZİKLİK VE BAKANLIK

Kabinenin patronu, seviyeyi indirdikçe indirir, hayaldi, gerçekti, karıştırır da, Bakanı durur mu?

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, kendini hala, çok kötü yaptığı iletişim görevinde zannediyor olacak ki, ikide bir topa giriyor..

Tayyip Erdoğan''ın, grup toplantısında izlettiği videoyla, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener''i, 28 Şubat''ın zulmedenlerin ilan etmesi üzerine bir cevap aldı..

Dedi ki Meral Akşener;

- Ben 28 Şubatçıysam eğer, sayın Erdoğan neden bana, Ak Parti kuruculuğu, 2015''te Bakanlık teklif etti, 2020''de de Cumhur İttifakı''na davet etti..

Öyle ya, fetöcü dediği, pkk''yla işbirliğiyle itham ettiği, şimdi de 28 Şubatçı ilan etmeye kalktığı Meral Akşener''e her dönem bir teklifte bulunmuş, ve her defasında da "Hayır" cevabını almış..

**

Neyse, bu polemik üzerine Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank sosyal medyada bir paylaşım yaptı..

Şuraya aynen aktarıyorum;

- Sn @meral_aksener, Davutoğlu''nun seçim hükümeti için her partiye götürdüğü teklifi Erdoğan''ın kendini muhatap alması sanmış. Nasıl bir eziklik!

Sahi ne oldu da 2001 Ak Parti kuruluş çalışmalarında Alucra''da festivale Hamsiköy''de sütlaç yemeğe gidip ertesi gün ortadan kayboldu?

**

Aynen böyle dedi.. Üslup da bu, seviye de..

Buradan sayın Bakan''a yardımcı olmak isterim;

Sayın Bakan;

Meral Akşener, sütlaç gösterip, fetönün "Maklubesini" yemeye hazırlandığınızı gördüğü için uzaklaşmıştır..

Ve akla ilk gelen kelimenin "EZİKLİK" olması ise, bizim değil, psikolojinin konusudur..

**

Sahi sayın Bakan;

Cumhurbaşkanlığı ofisinde bile, Cumhurbaşkanı''nın görüntülerini dünyaya yayan, fetö''ye kaptırdığınız o bilgisayarınıza format attırdınız mı?

Hayır yapmış olsaydınız, en azından "Did you mean?", yani, "Bunu mu demek istediniz?" diye sorar, düzeltirdi..

Bence bir baktırın.

Hayır, bilgisayarınızın dili, fetönün diliyle aynı da, ondan dedimdi..

 

 

Yazarın Diğer Yazıları