Kızım, sen Ataol Beyi dinle!..

Kızım, sen Ataol Beyi dinle!..

1999 yılının Mayıs ayıydı..

Doğum günüm, ad günüm dolayısıyla dostlarla bir masa kuruldu..

Kimler yoktu ki..

Bugün ekranlarda, gazete köşelerinde, bazıları yolunu şaşırmış, bazıları isabetli yolda birçok gazeteci masayı şenlendirmişti..

**

Bilen bilir, bence çok da matah değildir ama, sesim dostlara güzel gelir..

O yıllarda Star Haber''in ekran yüzü olan Gülgûn Feyman da masadaydı..

Bak işte onun sesi pek güzeldir..

Gecenin ilerleyen saatinde, Gülgûn üzerinden ısrar bana döndü..

Kaderimdi zaten, Murat da illa şarkı söyleyecek..

**

Yanımda Ayla hanım oturuyor..

Kızımızın doğumuna iki ay var.. Yani karnı burnunda..

Hamileliği boyunca, ara ara karnına eğilip şarkılar söylerdim..

O anda da, "Doğmamış kızıma" şarkı söylemek geldi içimden..

Ve "Kızıma Mektuplar"ın o muhteşem dizeleri döküldü dilimden;

"Bütün insanları dostun bil, kardeşin bil kızım.

Sevincin ürünüdür insan, nefretin değil kızım.

Zulmün önünden dimdik tut onurunu,

Sevginin önünde eğil kızım."

**

Üstad Ataol Behramoğlu''nun dizeleri..

Şiir yazıldıktan 9 yıl sonra Arif Kemal notalara taşımıştı..

Notalara taşınmasından 9 yıl sonra da, annesinin karnındaki kızıma fısıldadım o dizeleri..

Meşhur bir siyasetçinin hesapları gibi oldu belki ama, benim ki gerçek..

**

Nereden hatırladım bu anıyı?

Genel Başkanımız Meral Akşener''e bir davetiye geldi..

Tekin Yayınevi''nin, Elif Akkaya''nın ev sahipliğinde bir vefa programı düzenlenmiş..

Barış Derneği davasının 40''ıncı yıldönümü, üstad Behramoğlu''nun ikinci 40 yılı ile birleştirilmiş..

İnceliğe bakar mısınız, 80 yaş değil, ikinci 40 yıl..

Kelimelerin efendisine de böyle zarif bir tarif yakışırdı..

**

15 Mayıs Pazar günü, Süleyman Seba Kültür Merkezi''nde düzenlenecek programın davetini duyunca,  Meral hanım çok heyecanlandı..

Pazar günü de zaten İstanbul''da olacaktı..

Ancak, bu aralar, nerede oturup nerede koştuğu belli olmadığı için, bizim için sürpriz olmayan bir şekilde program değişti.. Cumartesi gecesi Karaman''dan dönecek, ve o gün Ankara''da olacak..

Şahidim, mecburiyet karşısında üzüldü..

**

Gelelim asıl meseleye;

Ataol Behramoğlu, benim için, Türk edebiyatındaki şairlerden bir şair değil..

Kızı Barış''a verdiği öğüdü, Zeynep''ime taşıdığım bir irfan kaynağı..

Annesinin karnındayken, başımı yaslayarak mırıldandığım şarkılardan mıdır bilmem, Zeynep''in sesi muhteşem oldu..

Payım var, kesin bilgi..

Ama, o geceden sonra, her müzikli sohbette, Ataol Behramoğlu''nun dizilerinden süzülmüş şarkıyı birçok kez söyledim..

**

Anne karnında duyulanları hafızaya kaydedermiş insan..

Belki de bu yüzden;

İnsanlara karşı "Sevgi" dolu benim kızım..

Saygıda kusur etmez ama, belki de bu yüzden, babasından bile gelse, haksızlık karşısında "Dimdik tutuyor onurunu" benim kızım..

Ve biliyorum ki, "Zulmün önünde de dimdik duracak" benim kızım..

**

Hayatın acımasız şartları hepimizi bazen doğrularımızdan, değerlerimizden koparıyor..

İnanmadıklarımızı söyleyebiliyor, sevdiklerimize, kıymetlilerimize, hayata daha sıkı tutunabilsinler, güven içinde olabilsinler diye, doğru olmayanları da öğütleyebiliyoruz..

Kötü niyetle değil elbette, kendimizce iyilik olsun diye..

O yüzden, bu da  kızıma yeni bir vasiyet olsun..

Kıymetlimiz Ataol Behramoğlu''nun ikinci 40 yılını selamlayarak,

Zeynep''e şu notu düşüp bitireyim;

Elbette senin için hep en iyi olanı isteyeceğim..

Ama, olur da bir gün annenin karnındayken mırıldandığım şarkının sözlerine ters düşen bir lakırdı edersem,

Sen, beni değil, üstadı dinle;

"Bütün insanları dostun bil, kardeşin bil kızım.

Sevincin ürünüdür insan, nefretin değil kızım.

Zulmün önünden dimdik tut onurunu,

Sevginin önünde eğil kızım."

Yazarın Diğer Yazıları