Elçilik binasının çevresindeki duvarlar ateşe verilirken, sosyal medyada paylaşılan görüntüler, şiddetli olayların boyutunu gözler önüne serdi. Büyükelçilik yetkililerinden alınan bilgilere göre, tüm personel saldırıdan zarar görmeden kurtuldu. Ancak olaylar sırasında silah sesleri duyulduğu kaydedildi.

FRANSA’DAN KINAMA GELDİ

Fransa Dışişleri Bakanlığı, saldırıyı “kabul edilemez” olarak nitelendirirken, elçiliğin güvenliğini sağlamak için Kongo güvenlik güçlerinden müdahale talep edildi. Kinşasa’daki protestolar, M23 adlı isyancı grubun ülkenin doğusundaki Goma şehrine girmesinin ardından başladı. Bu gelişme, halkın büyük tepkisini çekerken, sadece Fransız Büyükelçiliği değil, Ruanda ve Uganda Büyükelçilikleri de saldırıya uğradı.

M23 GERİLİMİ VE FRANSA’NIN TUTUMU

Protestocular, Fransa’yı, M23 isyancılarının destekçisi olarak gördükleri Ruanda ile iş birliği yapmakla suçladı. Ancak Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, defalarca Ruanda'nın Kongo topraklarındaki askeri varlığını kınamıştı. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde konuşan Fransa'nın temsilcisi Nicolas De Rivière, Kongo’nun egemenliğine ve toprak bütünlüğüne olan bağlılıklarını vurgularken, “M23'ün saldırılarına derhal son verip kontrol ettiği bölgelerden çekilmesi gerektiğini” ifade etti.

Bu tür saldırılar, yalnızca diplomatik krizleri derinleştirmekle kalmıyor, aynı zamanda sivillerin güvenliğini ve bölgedeki istikrarı ciddi şekilde tehdit ediyor. M23 isyanının neden olduğu göç dalgası, binlerce insanı yerinden ederek bölgeyi insani bir krizin eşiğine getirdi.