Brezilya Güney Kore'ye böyle fark attı

Brezilya Güney Kore'ye böyle fark attı

SEDAT KAYA / Yeniçağ

Brezilya Milli Takımı 1950’de Maracana’da kupayı Uruguay’a kaptırınca, ülke ayağa kalmış ve futbolcuların giydiği beyaz formayı “uğursuz” ilan etmişti.
Hemen yeni bir forma arayışına girildi ve çok kısa zamanda sarı, yeşil, mavi, beyaz tonlarda çok renkli forma tasarlandı.
İşte o forma bugün dünyada en çok ilgi gören, en çok satın alınan forma.
O formayı giyenler dünyanın en iyileri olarak kabul ediliyor.
Derler ki, Brezilya’nın karşısına çıkanlar, önce formanın gücü altında  ezilip, maça 1-0 yenik başlar!
Belli ki, Güney Koreli futbolcular maça çıkarken bu forma altında ezilmişti.
Brezilya’nın üstün oyunu karşısında ne yapacaklarını şaşırmış, şaşkın tavuk gibi sağa sola koşuyorlardı.
GİYSİLERİN DE KANATLARI VARDIR
Koreliler “Giysilerin de kanatları vardır” şeklindeki kendi atasözlerini unutmuş gibiydiler.
Brezilya Milli Takımı dört renkli sarı, yeşil, mavi, beyaz tonlu o forma ile kanatlanmıştı adeta.
Zaten üç forvetle sahaya çıkmaları golü ne kadar çok arzuladıklarının işaretiydi.
Üstelik o forvetlerin arasında bir dünya markası Neymar da vardı.
Sadece giydikleri forma ile değil yürekleriyle oynuyorlardı.
Bazen kanatlardan, bazen dikine  gelen ataklarla, hiç de zorlanmadan  teslim bayrağı çekmiş Kore ceza alanını bol bol ziyaret etmeye başlamışlardı.
İşte o ziyaretlerden birinde, daha 7’ nci dakikada Vinicius Junior’la öne geçtiler.
NEYMAR’DAN PENALTI DERSİ
Hani  yağmur bazen önce yavaş yavaş yağar, sonra bardaktan boşalırcasına iner yeryüzüne.
Brezilya öne geçmesinin ardından bardaktan boşalırcasına indi Güney Kore kalesine.
Dakikalar 11’i gösterirken, Neymar çıktı sahneye.
Sırbistan maçında geçirdiği sakatlıktan sonra sahalara nasıl döneceği merak konusuydu.
Richarlison, Jung Woo-young tarafından düşürülünce kazanılan penaltıda topun başına Neymar geçti.
Yavaş adımlarla, yürüye yürüye topa o kadar vurdu ki, top tıngır mıngır Kore ağlarına giderken, kaleci  Seung-gyu utanmasa, ayağa kalkıp alkışlayacaktı.
YAĞMUR DEĞİL, AFET
Düşünün, dünya kupası gibi üst düzey bir turnuvada daha 11’nci dakikada 2-0 yenik duruma düşmüşsünüz.
Afet geliyorum diyor, hemen tedbir almak gerekmez mi?
Güney Kore’nin tedbir alacak ne fiziksel, ne düşünsel gücü vardı.
28’de  Richarlison’un, 35’te de  Paqueta’nın golleriyle Brezilya sağanağı sele dönüşmüş, önüne çıkan Güney Kore engellerini tek tek yıkarak, ilk yarıda skoru 4-0’a çıkarmıştı.
MAÇ 45 DAKİKADA BİTTİ
İlk yarıda atılan dört gol Brezilya adına zaten maçı bitirmişti.
Katar’da hava sıcak, nem çok yüksek, üstelik yoğun bir maç trafiği var.
O yüzden sürenin dolması için vites düşürerek koşmadan, yorulmadan, bol bol top çevirdiler.
Teknik Direktör Tite çeyrek finali düşünerek Neymar dahil tecrübeli dört kozunu çıkarıp, yedeklere görev verdi. Kaleci Alisson’u bile.
Güney Kore üstüne gelmeyen, tempoyu bırakan rakibinin kalesini gücü yettiğince gitmeye çalıştı, 77’nci dakikada Paik Seung-ho ile sadece tek gol bulabildi.
Maç 4-1 sona ererken Brezilya özellikle ilk yarıda sergilediği futbolun tüm aüzellikleri ve tribünlere samba yaptıran gollerle çeyrek finalde Hırvatistan’a rakip oldu.
İŞTE BAŞARI BUDUR
Brezilya’nın dünya edebiyatına kazandırdığı yazar Paulo Coelho sorar.
“Başarı nedir?”
Sonra da cevaplar.
“Her gece başımızı yastığa koyduğumuzda, huzurla uyuyabilmektir.”
Sanıyorum Brezilyalı futbolcular gece başlarını yastığa koyduklarında huzurla uyuyacaklar.

Yazarın Diğer Yazıları