Milli Gazete Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Kurdaş, Erdoğan'ı kendi sözüyle eleştirdi

Milli Gazete Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Kurdaş, Erdoğan'ı kendi sözüyle eleştirdi
Gazeteci Mustafa Kurdaş, canlı yayında "Erdoğan Babacan'a 'boş teneke' ifadesini millete karşı söylüyor. Babacan'ın da ifade ettiği gibi '13 yıl devleti boş tenekelerle mi yönettiniz' tavrı işte burada dikkat çekiyor. Bu aynı zamanda bakanlara ve partililere de bir hakarettir" dedi. 

Milli Gazete Genel Yayın Yönetmeninden canlı yayında sert sözler

Milli Gazete Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Kurdaş, TV5''te Bilali Yıldırım''ın ''Buyurun Başlıyoruz'' programında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.

AKP''nin yaşanan ekonomik kriz üzerinden ciddi bir oy kaybetmeye başladığını vurgulayan Kurdaş, Cumhurbaşkanı Erdoğan''ın DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan''a yönelik ''Boş teneke'' sözleri için şu şekilde konuştu:

"AKP artık oy kaybetmeye doğru gidiyor. Öyle ise o zaman sayın Erdoğan, Babacan''a Karamollaoğlu''na, Kılıçdaroğlu, Akşener''e birtakım salvolar yaparak ortamı gergin bir noktaya getirmek gibi bir kanaat ortaya koyuyor. Ve sayın Erdoğan''ın Babacan''a ''boş teneke'' ifadesini millete karşı söylüyor ve sayın Babacan''ın da ifade ettiği gibi ''13 yıl devleti boş tenekelerle mi yönettiniz'' tavrı işte burada dikkat çekiyor. Bu aynı zamanda diğere bakanlara ve partililere de bir hakarettir. Nihayetinde onlarda AKP listelerinden seçilmiş milletvekilleri ve bakanlardır. Peki AKP seçmenine boş teneke mi seçtiriyorsunuz? Erdoğan''ın sözleri bu millete de hakarettir. Adama demezler mi ''sen bu boş tenekeleri koyuyorsun biz de oy veriyoruz''. Bu yaklaşım doğru bir yaklaşım değildir. Bu sözler AKP içindeki bakanlara ve bütün milletvekillerine hakarettir. Böyle siyaset yapılmaz."

"HERKES GÖREVİNDEN ALINIYOR DA SİZ NEDEN GÖREVDESİNİZ"

Erdoğan''ın siyasetteki üslubunu sert dille eleştiren Kurdaş, sözlerine şöyle devam etti:

"Madem bütün işleri siz yapıyorsanız o zaman bu bakanları neden görevden alıyorsunuz? Herkes görevden gidiyor da bütün bu işleri yapan bir başbakan olarak bir cumhurbaşkanı olarak siz neden görevinizde devam ediyorsunuz? İyi şeyler olunca Erdoğan var, kötü şeyler olunca boş tenekeler var. Bunlar nasıl sözler? Nasıl böyle bir cümle kurulabilir, nasıl böyle bir siyaset yapılır? Aslında bu tükenmişliği de hissettiren bir tavırdır. Sayın Babacan haklı olarak bir tepki gösteriyor. Nihayetinde bir siyasi partinin genel başkanıdır ve nezaketli olmak gerek. Bu sözler bir başbakana, bir cumhurbaşkanına hatta bir parti il başkanına bile yakışmayacak bir tavırdır."

Konuşmasında 2022 mali yılı bütçe tartışmalarına da değinen Kurdaş, "Bütçenin kaynağı vergilerdir. Vergiyle var olan faizle de bitirilen bir bütçe ile karşı karşıyayız" dedi.

TÜİK''in enflasyon oranını açıklaması konusunda açıklamalarda bulunan Kurdaş, "Özkaynaklarla ilgili hiçbir şey ortaya koyamıyoruz. Türkiye''nin kurtuluş reçetesi özkaynakları harekete geçirerek olur. Genç nüfusumuz var diyoruz genç nüfusumuz işsiz, tarım ülkesiyiz diyoruz tarıma dair her kalemi ithal ediyoruz, sanayi de elle tutulur bir şeyimiz yok ve tamamı ithalata dayalı bir konu. Madenlerimizle ilgili müjdeler veriyoruz özellikle doğalgaz vs. nihayetinde bunun şeffaflığı, derinliği, muhtevası yok. Aslında işin psikoloji ve çok büyük karamsarlık var" dedi.

"KURTULUŞ SAVAŞI TEK BAŞINA VERİLMEZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan''ın ''Ekonomik kurtuluş savaş veriyor'' sözlerini gündemine alan Kurdaş, iktidar kanadının tavrını şu şekilde eleştirdi:
"Ekonomik kurtuluş savaş topkeyün bir savaştır. Seferberlik bir topyekün çağrı ise herkesin içinde olması gerekir. Ama sizin maksadınız bu değil ki. Dış güç varsa niçin dış güçlerin karşısına tek başına gidiyorsun. Kurtuluş savaşı bir işgal üzerine başlatılır."

"AKP DIŞ GÜÇLERE TAVİZ VERMİŞ BİR İKTİDARDIR"

İktidarının ekonomi bağlamındaki dış güç kavramını dış politika çerçevesinde KKTC üzerinden değerlendiren Kurdaş, şu şekilde konuştu:

"Mevcut AKP iktidarı Kıbrıs''ta Annan Planı geçsin diye Soros ve Avrupa Birliği fonlarıyla Türk tarafını Rumlarla birleştirmek istedi. Nihayet KKTC''nin tarihe karışması ve Kıbrıs Cumhuriyeti olarak Avrupa Birliği''ne vilayet edilmemiz istendi. Böyle bir niyet vardı. Rumların referandumda ''hayır'' demesiyle KKTC şükürler olsun ki bizde geri kaldı. Türkiye tarafı dedi ki: ''Biz Kıbrıs''tan çekileceğiz ve garantörlükten de vazgeçebiliriz'' dedi. İnsan garantörlükten vazgeçebilir mi, Edirne''den Hakkari''den Diyarbakır''dan vazgeçebilir miyiz? İnsan Kıbrıs''tan vazgeçer mi? Garantörlük demek bağımsızlık demektir. Ve bu AKP iktidarı dış güçlere karşı bu taviz verdi."

 

İlgili Haberler