ABD Başkanı Trump’ın ortaya koyduğu Gazze planına göre bölgede yönetimi teknokratlardan ve ‘bağımsız’ Filistinli siyasetçilerden oluşan bir konsey yönetecek. Bu geçiş konseyi Gazze’nin yeniden inşası ve yönetim geçişini sağlamak için çalışacak. Konseyin başkanlığını ise Trump yapacak.
Trump’ın planını duyurması sonrası konsey içinde İngiltere’nin eski Başbakanlarından Tony Blair’ın da olacağı konuşuldu. ABD Başkanı Trump, Blair’ın konseyde yer almak istediğini söylediğini anlattı. Ancak eski İngiliz siyasetçinin konsey içinde yer alıp almayacağı kesinlik kazanmadı.
Gazze planının açıklanması sonrası planın kendisinden çok Blair’ın durumu tartışma konusu oldu. Özellikle Körfez ülkelerinden gelen tepkilerde Blair’ın kesinlikle konseyde olmaması gerektiğinin altı çizildi.
IRAK’IN İŞGALİNDE BUSH’A DESTEK VERMİŞTİ
Orta Doğu basınında ‘Sömürge valisi’ ve ‘Gazze komiseri’ gibi lakaplarla manşetlere çıkan Blair, İngiltere Başbakanı olduğu dönemde Orta Doğu’daki kritik dönemeçlerde attığı adımlarla tepkilerin odağında yer almıştı. İngiliz İşçi Partisini ‘liberal ve sağ’ çizgiye oturtan Blair, 2003’te ABD’nin Irak’ı işgalinde de başrolü oynayan isimlerden biriydi. Blair, işgalin mimarı dönemin ABD Başkanı George W. Bush’a koşulsuz destek vermişti. Blair, tıpkı Bush gibi Irak’ta dönemin Saddam Hüseyin yönetiminin kitle imha silahlarına sahip olduğunu savunarak Irak’a ‘demokrasi’ götüreceklerini savunmuştu. Ancak yıllarca süren savaşta 1,5 milyondan fazla Iraklı hayatını kaybederken ülke harap bir duruma gelmişti.
İngiltere’nin Irak savaşındaki rolünü araştıran Chilcot Komisyonu, Blair konusunda çarpıcı tespitler yaptı. Buna göre, dönemin Irak lideri Saddam Hüseyin’in İngiltere için bir tehdit oluşturmadığı ve kitle imha silahları konusunda yanlış sonuçlara varan istihbarat raporlarına yer verildiği vurgulandı. Komisyon, Blair’ı ülkeyi gereksiz şekilde savaşa sürüklediği gerekçesiyle suçlu buldu.
BAŞBAKANLIĞI BIRAKTIKTAN SONRA ORTA DOĞU’DA “ÖZEL TEMSİLCİ” OLDU
İngiltere’nin tartışmalı Başbakanlarından Tony Blair, 2007 yılında görevi bıraktıktan sonra siyasi çalışmalarına devam etti. Blair, istifasının hemen ertesi gününde ABD, Rusya, AB ve BM'nin oluşturduğu Ortadoğu Dörtlüsü’nde ‘Özel temsilci’ oldu. Blair, Blair'in görevindeki odak noktası Filistin'in ekonomik kalkınmasını sağlamak ve iki devletli çözüm için koşulları oluşturmak için çalıştı. Büyük eleştirilerle karşılaşan Blair, 8 yıllık görev süresinde ciddi bir başarı gösteremedi.
TRUMP’IN “BARIŞ PLANI” İLK BLAIR’DEN ÇIKTI
Gazze’de kurulacak komisyonda bulunması beklenen Blair’ın Gazze için bir plan hazırladığı ve bu planın Trump’ın açıkladığı metinle çok örtüştüğü öğrenildi. Plandaki dikkat çeken fark kurulacak komisyonda başkanlığı Blair’ın üstlenmesiydi. ABD basınında çıkan haberlere göre Trump yaptığı manevra ile başkanlık görevini kendi üstlendi.
Trump, Pazartesi günü İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ile görüşmesinin ardından Blair için, “İyi bir adam, çok iyi bir adam” dedi, ancak Blair’in sorumlulukları veya planın katkıları hakkında bir yorum yapmadı.
GAZZE İÇİN BAŞKA BİR PLAN DAHA YAPMIŞTI
Tony Blair 2016'da kurduğu Tony Blair Küresel Değişim Enstitüsü’nün (TBI) geçtiğimiz aylarda Gazze için başka bir plan daha yaptığı öğrenildi.
TBI'nin, İsrailli iş insanlarının danışmanlık kuruluşu BCG'ye yaptırdığı savaş sonrası Gazze'nin yeniden imarına yönelik planlama çalışmalarına da katıldığı gündeme geldi. Bu planın dikkat çekici unsurlarından biri, ABD Başkanı Trump'ın yılın başlarında "Ortadoğu Rivierası" diye dile getirdiği planla benzerliğiydi.
Trump'ın planı bölgedeki Filistinlilerin komşu ülkelere gönderilmesini ve Gazze Şeridi'nin ABD tarafından devralınarak yeniden inşa edilmesini içeriyordu. Ancak yoğun tepki görünce rafa kaldırıldı. TBI, BCG'nin projesine kurumsal olarak katılmadığını, sadece bazı çalışanlarının yazışmalarda yer aldığını açıklamakla yetindi.
Türk heyet Gazze'de ölü rehineleri arayacak!Gündem
Anlaşma tamam ama acı bir gerçek var: Ölen Filistinliler değil, Trump'ın zaferi manşetteDünya
İsrail son dakika katliam fırsatını kullandıDünya