En yaşanası gezegenler

En yaşanası gezegenler
En yaşanası gezegenler

ABD kaynaklı araştırmalara göre dünyayla en fazla benzerlik gösteren gezegenler Titan ve Gliese 581g...

ABD kaynaklı araştırmalara göre dünyayla en fazla benzerlik gösteren gezegenler Titan ve Gliese 581g...

 

Amerikalı bilim insanları, uzaylıların yaşaması en olası gezegen ve uyduların listesini çıkardı. Buna göre Satürn’ün uydusu Titan ve 20,5 ışık yılı ötedeki Terazi takım yıldızında bulunduğu sanılan Gliese 581g dış gezegeni, uzayda en yaşanılası yerler. Araştırmacılar farklı kriterlere odaklanan iki ayrı liste hazırladı: Dünyaya Benzerlik Endeksi ve Gezegen Yaşanabilirlik Endeksi. ABD’deki Washington Üniversitesi’nden Dirk Schulze - Makuch, “Önce başka gezegenlerde de dünyadakine benzer koşullar olabilir mi diye sorduk. Çünkü bu koşulların yaşama elverişli olduğunu biliyoruz” diyor. “İkinci olarak da dış gezegenlerde bizim bildiğimiz - bilemediğimiz başka yaşam türlerinin yaşama olasılığı var mı, bunu sorduk.” Dünyaya Benzerlik Endeksi gezegenlerin büyüklüğü, yoğunluğu ve ana yıldızdan uzaklığı gibi verileri dünyanınkilerle karşılaştırıyor. Gezegen Yaşanabilirlik Endeksi ise yüzeyin buzla mı taşla mı kaplı olduğu, atmosferi ya da manyetik alanı olup olmadığı gibi başka faktörleri inceliyor. Ayrıca organizmalara enerji verebilecek ne tür kaynaklar olduğuna bakıyor: Ana yıldızdan gelen ışık ya da gelgit çekimi gibi.

 

 

Gelgit çekimi, bir diğer nesne ile yerçekimsel etkileşimlerin bir gezegen ya da uyduyu içten ısıtmasına verilen ad.
Gezegen Yaşanabilirlik Endeksi’nde dikkate alınan son faktör ise kimya: Organik bileşikler ve önemli kimyasal reaksiyonlar için gereken sıvı bazlı çözücüler var mı?

 


Gliese 581 farkı

 


Her iki endekste de 3 - 4 gezegenle temsil edilen Gliese 581 sistemi, gökbilimciler tarafından yakından izleniyor.
Sistem kızıl bir cüce yıldızın etrafında dönen 4 (belki de 5) gezegenden oluşuyor. İlk listede Gliese gezegenleri ve Mars, Merkür ile Ay’ın dışında bir de HD 69830d gezegeni yer alıyor.

 

HD 69830d, Neptün büyüklüğündeki bir dış gezegen ve Pupa takım yıldızında yer alıyor. Ana yıldıza ideal uzaklık olarak görülen, yüzeyin ne çok soğuk ne de çok sıcak olduğu “goldilocks bölgesi” nde konumlanıyor. İkinci listede ise başı Satürn’ün uydusu Titan çekiyor, onu Mars ile Jüpiter’in uydusu Europa izliyor. Europa’da çekim kuvvetinin yarattığı gelgit etkisiyle ısınan bir yeraltı su okyanusu olduğu sanılıyor. Güneş Sistemi dışında yaşanabilir ortam arama çabaları son yıllarda hız kazandı. 2009’da uzaya fırlatılan NASA’nın Kepler uzay teleskobu bugüne dek binden fazla aday gezegen buldu. Gelecek nesil teleskopların bir adım ileriye giderek, uzak yıldızlardan gelen ışıkta biyogöstergeler bulması, örneğin bitkilerin ürettiği klorofili belirleyebilmesi mümkün görülüyor.

 

Plüton’un uyduları adlandırıldı: Kerberos ve Styx

 

Plüton gezegeninin yeni keşfedilen dördüncü ve beşinci uydularının artık isimleri var: Kerberos ve Styx. Gök cisimlerini adlandırmakla sorumlu Uluslararası Astronomi Birliği (IAU), isimlerin mitolojiden gelmesi gerektiği şartını koşuyor. Üç kafalı bir köpeğe ve ölenlerle yaşayanları ayıran bir nehre verilen isimler, uyduların adlandırılması için yapılan kamuoyu oylamasında ikinci ve üçüncü geldi. Oylamayı birinci sırada bitiren “Vulcan” ismiyse Birlik tarafından veto edildi. Daha önce P4 ve P5 olarak bilinen iki uydu 2011 ve 2012 yıllarında keşfedilmişlerdi. Her iki uydu da Seti enstitüsünden gökbilimci Mark Showalter’ın Hubble uzay teleskopunu kullanan ekibi tarafından keşfedildi. Uyduları keşfettikleri sırada ekip, cüce gezegenin etrafında halkalar olup olmadığını araştırıyordu.
Uluslararası Astronomi Birliği 2006 yılında aldığı bir kararla uzay bilimciler arasında büyük tartışma yaratmış; Plüton’u “gezegen” yerine “cüce gezegen” ilan etmişti.