Meğer siyaset sahnesinde yalan dolan ve iftira atmanın ve fırıldak gibi dönmenin adı vatanseverlik olmuş da haberimiz yokmuş..

Dün kara dediğine bugün ak diyenler, dün her türlü hakareti birbirine yaptığı halde bugün kanka olanlar ve sırf iktidarda kalmak, koltukları korumak uğruna ilkelerinden ülkülerinden, namus bildiği değerlerden vazgeçenler utanıp sıkılmadan İYİ Parti'ye saldırmaya devam ediyor.

Yürekler öfke kin ve nefret dolmuş, dilleri çatallaşmış, nefisleri şeytana teslim olmuş ve milleti aldatmaktan kandırmaktan keyfalan bu siyasetçilerle memleketimiz ve milletimiz hızla uçuruma doğru yol alıyor.

Vatandaşı birbirine düşürecek kardeşi kardeşe düşman edecek ayrıştırıcı ve kutuplaştırıcı politikalarla oy devşirmeye devam eden AKP zihniyetinin huyundan vazgeçmeyeceği de acı bir gerçektir.

Dikkat edecek olursanız Meral Akşener, partisinin düzenlediği iftar yemeklerinde, "Sakın ha komşularınızla kavga etmeyin. Siyasi fikriniz ne olursa olsun birbirinizle selamı kesmeyin. Zor ve çetin günlerde birbirinize olan desteği esirgemeyin" diyerek vatandaşlarımızı siyasi iktidarın kurmuş olduğu kumpasın kurbanı olmamaları yönünde uyarıyor.

Sayın Akşener'e bugüne kadar her türlü hakaret yapıldı, atılmadık iftira kalmadı. Partisinin adına bile ip diyenler olduğu halde o her zamanki sükunetini koruyarak

"Bunlar bizim siyasi rakiplerimiz asla düşmanımız değildir. Hepsi de kardeşimizdir" demiştir.

İYİ Parti'yi ve sayın Meral Akşener'i FETÖ'cü ilan etmek isteyen bu gelgit akıllılar İYİ Parti'nin Meclis'e vermiş olduğu FETO'nun siyah ayağını sorgulayalım önergesini neden reddetmişlerdir acaba?

FETO ile "Beraber yürüdük biz bu yollarda, Beraber ıslandık yağan yağmurlarda" türküsünü söyleyenler kimdi?..

Bölücü teröristleri dağlardan indiren, Şivan Perwer ile zılgıtlar çeken, Habur'da çadır mahkemeleri kuranlar ve Türk ordusunun kozmik odalarına girenler kimdi?..

Hiç kimse; Cemaat bizi de aldatmış. Ne yapalım bize de kandırmışlar diyerek işin içinden sıyrılamayı aklından bile geçirmesin. Mahkeme kadıya mülk değildir. Terazi bugün bozuk da tartabilir, hukuk bugün askıya alınabilir ancak bu devran geçince eski defterlerin açılmayacağının garantisi olmaz. Belediyelerden nemalanan cemaat ve tarikatlar da yedikleri her haram lokmanın yanlarına kalacağını sanmasın. Beytülmalı soyanlar asla iflah olamaz.

Ve ey sayın Devlet Bahçeli!..

Türk'ün hakkı hukuku gasp edilirken sessiz kalıyorsun. Danıştay, Andımız yeniden okunsun diye karar verdiği halde saraya çıkıp da; bunu yeniden okutalım demiyorsun. Verdiğin bütün sözleri unutarak AKP'ye cansuyu olmaya devam ediyorsun. Velhasıl ülkücü şehitlerimizin de kemiklerini sızlatıyorsun. Terörist başı Öcalan'ın avukatları ile görüşmesinin önünü açmak için bir adım öne çıkıyorsun. Yetmiyor, karargahını da İstanbul'a taşıyıp milliyetçi ve ülkücü oyları Recep Tayyip Erdoğan'a verilmesi yönlümde çalışma başlatıyorsun. Keşke o çalışmaları Iğdır'a gidip yapsaydın da Iğdır'ı HDP'ye kaptırmasaydık.

Bir de Sayın Meral Akşener'e, "Samsun'da Reis'le niye aynı karede resim vermedin?" diye ileri geri konuşanlar var. O karede Sayın Recep Tayyip Erdoğan devleti değil AKP genel başkanlığını temsil etmektedir. Devleti temsil eden bir cumhurbaşkanı kamu kurum ve kuruluşlarından TC'yi söktürmez ve TC'yi yerine takan bazı belediye başkanlarına da serzenişte bulunmaz.