Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Yavuz Selim DEMİRAĞ

Yavuz Selim DEMİRAĞ

Hasan Yalçıntaş'ı kaybettik...

Bir çoğumuz kısa sürede sevip, dost edindiği kişiler için "Keşke daha önce tanışsaydık" diye iç geçirmiştir. Geçtiğimiz gün kaybettiğimiz Hasan Yalçıntaş'da "Geç buldum, çabuk kaybettim" şarkısının hüzünlü nakaratı olmuştur benim içn. Dünya güzeli adamdı. 1953 Ankara-Altındağ doğumlu. Kökleri Kırıkkale-Keskin'e dayanıyor. Bizim Yenimahalle-Mustafa Kemal Lisesinden sonra Gazi Üniversitesinden Makine Mühendisi olarak mezun olmuş. Yüksek Lisansını İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesinde yapmış Hasan Ağabey, 10 çocuklu ailenin en küçüğü babasının adı da Hasan, Annesi Lebibe Hanım şair... Baba Hasan, 1950'li yıllarda seçime hile karıştırılma iddiaları üzerine gözaltına alınınca İsmet Paşa'nın eşi Mevhibe Hanım sayesinde serbest bırakılmış. Bu köklü Ankara'lı ailenin en büyüğü merhum Avni Yalçıntaş, Türk Ocaklı, Türk Yurdu Dergisinin yöneticiliğini, yazarlığını yapmış. Diğer ağabey Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş TRT Genel Müdürlüğü yaptı. Uzun yıllar Aydınlar Ocağı Genel Başkanlığını yürüttü. Milletvekili seçildi. Milliyetçi-Muhafazakar camianın önemli ismiydi, rahmetli benimde hocamdı. Ablasının adı Ülkü... Dikkat çekerim. Diğer ağabeyler Kurtcebe ve Selçuk Yalçıntaş Ankaragücü'nün kaptanlığını yapan, milli forma giyen efsane futbolcular. Hasan Ağabey'de Gençlerbirliği'nin yıldız takımında yetişmiş, başkentin köklü klüplerinden Etlikspor, İskitlerspor, Ankara Demirspor ve Ankaragücü'nde futbol oynadı. Erman Toroğlu ile beraber oynarken Ankaragücü'ne Türkiye kupasını kazandırıp, Avrupa'da İngilizlerin ünlü takımları ile maç yapmıştır. Babası gibi üniversite yıllarında defalarca gözaltına alınıp-kısa süreli tutukluluk yaşamıştır. 1975 yılında Altındağ Ülkü Ocakları Başkanlığı görevini yüklenmiş, Ülkücü gençlik önderidir. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile dostluğu 1970'li yıllara dayanır. Nitekim Yavaş, dün yayınladığı mesajda: "Temiz yürekli dostum; ANFA Yönetim Kurulu Başkanımız Hasan Yalçıntaş'ı Covid 19 nedeniyle kaybettik. Çok üzgünüm. Kendisine Allah'tan rahmet, hepimize baş sağlığı diliyorum. Mekanı cennet olsun güzel yürekli kardeşim. Seni hiç bir zaman unutmayacağız" dedi.

Yalçıntaş, 1999 seçimlerinde MHP Altındağ Belediye Başkan adayı idi. MHP'nin 13 bin oyunu 48 bine çıkarmıştı. 1999-2002 arasında Tarım Kredi Kooperatiflerine bağlı İmece Tarım Makineleri Genel Müdürlüğünü yüklenip atıl durumdaki kurumu tarım ve tarım makinaları konusunda zirveye çıkarır. Buradaki deneyimlerini Sudan'a taşır. Sudan'da tarım alanlarının verimli hale gelmesi, okullar ve sağlık ocaklarının yapımında önemli katkıları olmuştur. Öte yandan İvedik Organize Sanayi Vakfının kurucu yöneticisidir. Sahibi olduğu şirket özellikle çelik konstrüksiyon konusunda yurt çapındadır. Ortaklığındaki inşaat şirketi yurdun çeşitli bölgelerinde baraj inşaatları yapmıştır. Aynı zamanda seyyahtır Yalçıntaş, ortağı ile beraber çoğu zaman Avrupa'nın bir çok ülkesini karayolu ile kat etmiş, sosyal-kültürel dokuları yerinde yaşayarak incelemiştir. Doyumsuz sohbetlerinde ilginç anektodlar dinledim. 2004 sonlarında Tayyip Erdoğan'ın ricası ile AKP'nin Altındağ İlçe Başkanlığını yapıp, il yönetiminde görev yapmış ancak liyakat konusundaki tesbitleri ve samimiyetsizlikler üzerine istifa etmiştir. 2018 yerel seçimlerinde Mansur Yavaş'ın ricası üzerine İYİ Parti Altındağ Belediye Başkan adayı olur. Yavaş ile seçim kampanyasını beraber yürütürler. Hiperaktif bir insandır. Eğitime ve gençliğe adamıştır kendisini. Binlerce üniversite öğrencisine burs sağlaması gibi ulvi görevler üstlenir. Yavaş'ın ısrarı üzerine Ankara Büyükşehir Belediyesinde görev alır. En önemli şirketi olan ANFA'nın Yönetim Kurulu Başkanlığını son nefesine kadar yürüttü.

Yalçıntaş aynı zamanda Yeniçağ Gazetesinin okuruydu. Sabah namazından sonra internetten değil sabah yürüyüşü ile beraber bayiden gazetesini alıp okurdu. Öyle ki 10-15 yıl öncesinde yazdığım yazıları hatırlatırdı bana. Mansur Yavaş, Çubuk Barajının reorganize projesini önce Yalçıntaş'a sonra da O'nun yardımcısı değerli dostum Ercüment Ünal'a emanet etmişti. Hasan Ağabey ile Ünal klimalı makam odaları yerine 6 ay boyunca arazide Atatürk'ün emaneti Çubuk Barajının Ankaralıya yeniden kazandırılması için Cumartesi-Pazar demeden günde 16-18 saat çalıştılar. 100 milyon dolar yerine 100 milyona bitirdiler işi... Çubuk Barajını bu sütundan ilk ve defalarca yazdım. "Gazi Çubuk" teklifime çok heyecanlanmıştı. Ancak isim değişikliklerinin meclis kararı oyları ile değiştirilme engeline takılmasına da üzülmüştü. Son 8 ayda haftalık olağan telefon görüşmemiz olurdu. On gün önce sıra bendeydi aradım. Hastahane de olduğunu biliyordum. "Yavuz'cum Corona belası beni buldu telefonda senin ismini görünce açtım yoksa görüşmeme yasaktı" diyebildi. Üç gün sonra da entübe olduğunu Ercüment Ünal'dan öğrendim. Yeneceğine inanıyordum. Olmadı.

Hasan Yalçıntaş'da "İyi insanlar güzel atlara bindiler ve gittiler" sözünü doğrulayarak ruhunu teslim etti. Ancak iz bıraktı... Ne mutlu iz bırakanlara... Hasan Yalçıntaş'a Tanrı'dan rahmet, ailesine, yakınlarına, gönüldaşlarına ve başta Sayın Mansur Yavaş olmak üzere Ankara Büyükşehir Belediyesine ve Türk Milletine başsağlığı diliyorum...

Yazarın Diğer Yazıları