Hayalimizdeki Türk Dünyası

Sayın okurlarım,
Her Türk milliyetçisinin arzu ve hayal ettiği “Güçlenen Türkiye, hayalimizdeki Türk Dünyası’nı gerçekleştirecektir” duası, geçtiğimiz cuma günü kaybettiğimiz, Türk Dünyası’nın önde gelen şairlerinden Azerbaycanlı Bahtiyar Vahabzade’ye aittir.
Acı haberi, Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı’ndan Genel Başkanımız Prof. Turan Yazgan hocamızla beraber çıkarken, Azerbaycan Türk Kadınlar Birliği Başkanı Tenzile Rüstemhanlı hanımın Bakü’den ettiği telefon haberinden
öğrendik.
Türk Dünyası’na olan hasretlerimizi gidermek amacıyla yirmi yıl önce başlayabildiğimiz dostluk ziyaretlerinin ilk kapısı olan Bakü’ye her gidişimizde rahmetli büyük şair Bahtiyar Vahabzade beyle buluştuk, görüştük ve doyulmaz sohbetlerinden yararlandık.
Uzun süredir hasta yaşantısını sürdüren hocamız 84 yaşında uçmağa vardı.
Sovyetler Birliği’nin dağılmasından bir yıl önce ve iktidarda Sovyetler Birliği yanlısı yönetim olduğu 1989 yılında kardeş Azerbaycan topraklarına ulaşma şansına sahip ilk Türkiyeli Türkler bizler olduk. Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı’nın ve Genel Başkanı Prof. Turan Yazgan hocamızın becerisi ile 170 Türk milliyetçisi, yaşantımızın en mutlu günlerini Bakü’de geçirdik.
Ben açıkça ifade edebilirim ki, 82 yıllık yaşantımın en güzel ve mes’ut dokuz gününü Bakü’müzde geçirdim.
O güzel günleri belirleyen fotoğrafları albümümde izlerken rahmetli dostum Bahtiyar Vahabzade’nin, koluma girerek gülüşünü ve Halk Cephesi lideri Elçibey’in bizler için şehir dışında verdiği gizli yemekli toplantıdaki anlamlı konuşmasını hatırladım. 1993 yılında Antalya’da ilki yapılan Türk Kurultayı’ndaki beraberliğimizi unutamıyorum. Kendisini son defa, geçen yıl Bakü’de tertiplenen Türk Kurultayı programı gereği “Özünü Kesen Kılıç” adlı kendisinin yazdığı tiyatro eserini seyrettikten sonra, konuk odasında hasta haliyle yaptığımız sohbette görmüştüm.
Sayın okurlarım, yazıma son vermeden, rahmetli Vahabzade beyle çok değişik bir konuda, aramızda geçen bir olaydan söz etmek istiyorum; Sovyetler Birliği’nin dağıldığı günlerde bayram sevincini yaşayan biz Turan hayranı üç arkadaş, resmi elçilerimizden evvel Azerbaycan-Türkmenistan ve Özbekistan’ın başşehirlerine gitmişik. Devletin en üst düzey yöneticileri ile temaslar kurarak, kendimize göre Türk Birliği’nin güzel günlerini hazırlamıştık. Özellikle Özbekistan’da Başkan Kerimov tarafından çok büyük alaka gördük. Bakü’de Elçibey’le Bahtiyar Vahabzade bey bizleri otelimizden alarak uzak bir semtte yemek ikramında bulundular. Bir ara Vahabzade bey koluma girerek görüşmemizi sağladı ve bana “Sami bey bize silah lazım, bunu nasıl temin edebiliriz?” dedi. Çünkü o günlerde Ermenilerin tehdidi altında idiler. Ben kendisine, yabancı pasaportlu bir kişi olarak, bu teklifin muhatabı olmamamı izaha çalıştım ve konunun en üst seviyedeki yöneticilerimizin karşılıklı görüşmeleri ile halledilebileceğini ifade ettim.
Fakat bir gün sonra, Vahabzade bey beni otelimden alarak, Başbakan Hasan Hasanov’un mekânına götürdü. Orada da, karşılıklı olarak aynı sözlerin ve cevapların muhatabı olduk. Başbakan, on gün sonra Türkiyemizin Genelkurmay Başkanı’nın Bakü’ye geleceği teklifini ona ulaştıracağını söyleyerek, beni zor durumdan kurtarmıştı.
Azerbaycan’ımızın Halk Şairi Bahtiyar Vahabzade’ye, Ulu Tanrı rahmet eylesin.
Tanrı Türk’ü Korusun

Yazarın Diğer Yazıları