Hedef ''meşru müdafaa hakkı'' mı?

Hedef ''meşru müdafaa hakkı'' mı?

İktidar, 19 yıllık uzun hükümranlığı boyunca;

Sayısız kere, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının bir bölümünü sırf muhalefet ettikleri için "marjinallik"le, "çapulculuk"la, "darbecilik"le, "teröristlik"le, "iş birlikçilik"le, "ihanet"le suçladı… Muhalefetini beğenmedikleri hakkında "şeytana hizmet ediyor", "ruh hastası", "kafatasçı", "it kopuk", "şarlatan", "alçak", "şerefsiz" gibi hakaretamiz ifadeler kullandı.

***

Bu 19 yılda;

Sayısız kere, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı kadınların kahkahası iffetsizlik, çalışması fuhuşa hazırlık, rujunun rengi, eteğinin boyu tecavüz davetiyesi sayıldı…

Sayısız kere, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı çocuklar sapkınlığa karşı korumasız kaldı; 45 çocuğun emanet edildikleri yurtta tecavüze uğramaları "bir kere rastlanan ve önemsiz bir olay" sayıldı, 26 kişinin tecavüzüne uğrayan çocuğun buna rızası olduğuna kanaat getirilebildi, ilkokul çocuklarının tişörtlerinin tahrik boyutu tartışıldı….

İş, aş isteyen itilip kakıldı…

Sayısız kere dereler, ovalar, meralar, yaylalar, tarım arazileri hedef alındı; Kaz Dağları''ndan girip İkizdere''den, İğneada''dan girip Salda''dan çıktı rant belası…

***

Ve şimdi, "özgürlükçü", "millî iradeyi temel alan", "ileri düzeyde insan hakları savunucusu", "kadın, çocuk ve çevre konusunda ultra hassas" bir Yeni Anayasa vaadiyle karşımızda

Anayasa mı lazımdı bunları bütün bu veballeri almamaya?

Mevcut Anayasa, sana oy vermeyenlerin iradesini tanıma, insanları sırf haklarını aradıkları için süründür, adalet istediklerine pişman et, doğayı katlet, kadınları, çocukları zulme terk et mi diyordu sanki konunun muhataplarına!

***

Turpun, magazinel olmadığı için muhtemel heybede unutulacak olanı:

"Değiştirilemez maddelere dokunmamakla birlikte Anayasa''nın başlangıç metnini değiştirmek"miş planları…

Niye?

"Darbeyi çağrıştırıyor" diye?

***

Bilmeyenler için Anayasa''nın "Başlangıç" metni şöyle:

"Türk Vatanı ve Milletinin ebedî varlığını ve Yüce Türk Devletinin bölünmez bütünlüğünü belirleyen bu Anayasa, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu, ölümsüz önder ve eşsiz kahraman Atatürk''ün belirlediği milliyetçilik anlayışı ve O''nun inkılâp ve ilkeleri doğrultusunda;

Dünya milletleri ailesinin eşit haklara sahip şerefli bir üyesi olarak, Türkiye Cumhuriyetinin ebedî varlığı, refahı, maddî ve manevî mutluluğu ile çağdaş medeniyet düzeyine ulaşma azmi yönünde;

Millet iradesinin mutlak üstünlüğü, egemenliğin kayıtsız şartsız Türk Milletine ait olduğu ve bunu millet adına kullanmaya yetkili kılınan hiçbir kişi ve kuruluşun, bu Anayasada gösterilen hürriyetçi demokrasi ve bunun icaplarıyla belirlenmiş hukuk düzeni dışına çıkamayacağı;

Kuvvetler ayrımının, Devlet organları arasında üstünlük sıralaması anlamına gelmeyip, belli Devlet yetki ve görevlerinin kullanılmasından ibaret ve bununla sınırlı medenî bir işbölümü ve işbirliği olduğu ve üstünlüğün ancak Anayasa ve kanunlarda bulunduğu;

Hiçbir faaliyetin Türk millî menfaatlerinin, Türk varlığının, Devleti ve ülkesiyle bölünmezliği esasının, Türklüğün tarihî ve manevî değerlerinin, Atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkılâpları ve medeniyetçiliğinin karşısında korunma göremeyeceği ve lâiklik ilkesinin gereği olarak kutsal din duygularının, Devlet işlerine ve politikaya kesinlikle karıştırılamayacağı;

Her Türk vatandaşının bu Anayasadaki temel hak ve hürriyetlerden eşitlik ve sosyal adalet gereklerince yararlanarak millî kültür, medeniyet ve hukuk düzeni içinde onurlu bir hayat sürdürme ve maddî ve manevî varlığını bu yönde geliştirme hak ve yetkisine doğuştan sahip olduğu;

Topluca Türk vatandaşlarının millî gurur ve iftiharlarda, millî sevinç ve kederlerde, millî varlığa karşı hak ve ödevlerde, nimet ve külfetlerde ve millet hayatının her türlü tecellisinde ortak olduğu, birbirinin hak ve hürriyetlerine kesin saygı, karşılıklı içten sevgi ve kardeşlik duygularıyla ve "Yurtta sulh, cihanda sulh" arzu ve inancı içinde, huzurlu bir hayat talebine hakları bulunduğu;

FİKİR, İNANÇ VE KARARIYLA anlaşılmak, sözüne ve ruhuna bu yönde saygı ve mutlak sadakatle yorumlanıp uygulanmak üzere,

TÜRK MİLLETİ TARAFINDAN, demokrasiye âşık Türk evlatlarının vatan ve millet sevgisine emanet ve tevdi olunur."

***

"Başlangıç" kısmının da "Değiştirilemez" olduğuna dair hukuki tartışma bir yana…

Darbeyi çağrıştıran ne var bu metinde?

Atatürk mü?

Atatürk''ün belirlediği milliyetçilik anlayışı mı?

Atatürk''ün, bağlamından koparıp 15 Temmuz alçaklığıyla özdeşleştirdiğiniz "Yurtta Sulh Cihanda Sulh" ifadesi mi?

Kurucu iradenin "Türk Milleti" sayılması ve Anayasa ile Anayasal koruma altındaki bütün değerlerin de yine "Türk evlatlarının vatan ve millet sevgisine emanet edilmesi" mi? Böylece, Türk Milleti''ne, Cumhuriyet, ilke ve değerlerini hedef alan saldırılara karşı, "meşru müdafaa hakkı" tanınıyor olduğu gerçeği mi?

Bu hakkı mı almayı planlıyorsunuz milletin elinden?

Yazarın Diğer Yazıları