Gazeteci Timur Soykan''ın ortaya çıkardığı fecaat, kamuoyuna, 3 Aralık 2022 günü mal oldu.

Soykan''ın, BirGün gazetesinde, ayıp, kabahat, hata değil dümdüz ve üstelik de ağır "suç" olan rezil fiillerle ilgili olarak aktardığı detaylara göre;

-İsmailağa cemaatinin önde gelen hocalarından, bağlı vakıflardan birinin de kurucusu olan şahıs 6 yaşındaki kız çocuğunu, 29 yaşındaki müridiyle "evlendirdi"!

-6 yaşındaki çocuğa "gelin kostümü" giydirildi, bir fotoğraf stüdyosunda, günün anısına "gelinlik fotoğrafları" çektirildi; "kocası"yla!

-Buluğ çağına ermeyi geçiniz, belki daha süt dişleri dökülmemiş, "evliliğe", "karı-koca olmaya", "cinselliğe" dair şuur geliştirebilmiş olma ihtimali sıfır olan… Bunların gereklerini hem psikolojik hem de fiziksel olarak yerine getirebilme ihtimali sıfırın da altında bulunan bir oyun çocuğu, tam da böyle "oyun" denilerek tecavüze boyun eğdirildi.

-Ailesi, el kadar evlatlarını, kendi elleriyle teslim ettiler bu çok acılı, çok can yakıcı, çok mide bulandırıcı "oyun"u oynasın diye tecavüz evine; her seferinde.

-Çocuk, 13 yaşına geldiğinde allandı pullandı nişanı yapıldı.

-14''ünde tellendi duvaklandı düğünü yapıldı.

-2012 yılında, hâlâ 14''ündeyken adet düzensizliği şikayetiyle gittiği doktor çocuğun seri tecavüze uğradığını anladı. Teşhisini polisle paylaştı.

-Çocuk, polis abilerine, kendisine ezberletilen yalan ifadeyi verdi; 17 yaşında olduğunu, kendi isteğiyle birlikte olduğunu söyledi.

-Kemik yaşının tespiti için yapılan teste çocuk yerine 21 yaşında bir kadın sokuldu.

-Soruşturma, kızın yaşıyla ilgili tartışmayı bitirecek yegane belge olan doğum raporu istenmeden kapatıldı.

*

-Kız, "başına gelen şey"in aslında ne olduğunu anlamaya başladığında evden kaçmak istedi; babası engelledi.

-17 yaşında hamile kaldı. Çocuk anne oldu.

-18 yaşında resmî nikah kıyıldı.

*

-Evlilik sandığı şeyin işkence, koca sandığı kişinin tecavüzcü, anne-babasının da bu suçun ortakları olduğunu "idrak ettiği" günden itibaren "kurtulmaya" kararlıydı.

-Çocukluktan çıkıp da artık bir "yetişkin" olduğunda hem tecavüzcüsünden boşandı hem de "zincirleme şekilde çocuğun cinsel istismarı" suçuna karşılık gelen eylemlerle şikayetini yaptı.

-İddianame, şikayetinden ancak 2 yıl sonra, geçtiğimiz Ekim ayında tamamlandı.

*

Soykan, bu rezil, kepaze, sapık, sapkın, trajik, canavarca, zifiri karanlık sürecin detaylarını herhangi bir duyuma, söylentiye değil işte bu iddianameye, resmî bilgi ve belgelere dayanarak yazdı.

*

Keza, Murat Ağırel, Soykan''ın haberini kendininmiş gibi sahiplendi, ilk günden itibaren destekledi, belgelenmesine, belgelerin gözümüzün ta içine sokulmasına omuz verdi.

Soykan, yazmaya devam etti. 4 ve 5 Aralık''ta söz konusu vakfın internet sitesindeki "temizlik" haberleştirildi.

Hem Halk TV, hem de KRT, konunun gündemden düşürülmemesi için özel çaba sarf etti.

6 Aralık gecesi, Soykan ve Ağırel''in de katıldığı Halk TV yayınında, Şule Aydın, kalbi taşlaşmamış bir "insan", bir "kadın" ne diyebilirse, nasıl diyebilirse öyle dillendirdi tepkisini… Bütün Türkiye''nin duyması için adeta feryat etti.

İsmail Saymaz, farklı mağdurların hikayelerinin kitabını yazmıştı geçmişte; ilk değildi bu çukurda biriken pisliğin örnekleri.

7 Aralık''ta haber bir kere daha ve yeni, suçu "inkâr edilemez" hale getiren fotoğraflarla belgeleyerek manşetti.

*

Bütün bunlar olurken, iktidara yakın kimi yayın organları söz konusu vakfın "insani yardımları"nın reklamını yapıyordu; hâlâ…

Bir kız çocuğunun, çocukluğunun hunharca çalınmasına duyulan öfkeyi sanki "dine karşı"ymış gibi algılatmaya çalışıyordu kendi mahallesine, ki bu meşru çığlıklar, gayri meşrulaştırılabilsin!

Nasıl olacak, olabilecekse!..

*

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, nihayet davaya müdahil olduğunu açıkladı.

O çocuk yaşayabileceği her türlü acıyı yaşamış. Bundan sonraki hukuk mücadelesi ve başka çocukları benzer tehditlerden kurtarabilmek için artık en önemli tartışma konularından biri bu:

Ne zaman?

Timur Soykan''ın haberinden 4 gün sonra!

2012''de açılan soruşturmadan 10 yıl sonra!

*

AKP Sözcüsü Ömer Çelik, lanetledi.

Ne zaman?

Timur Soykan''ın haberinden 4 gün sonra!

2012''de açılan soruşturmadan 10 yıl sonra!

*

Mecbur kaldıkları için.

*

Peki iktidar konuşmadı da siyasetin diğer her unsuru anında ayağa mı kalktı sanki.

Kalkamadı.

Neden?

Mevzubahis "tarikat, cemaat" gerçeği olduğunda matematik hesabı yapmak durumunda kaldıkları için!

Bu mecburiyet kurdukları, kuracakları her cümlenin başına, otomatikman bir "yanlış anlaşılmama" girizgahı atadığı için!

*

Ben mecburen veya değil sonuçta konuşanları, -(çünkü benim bu yazıyı yazdığım dakikalarda Cumhur İttifakı''ndan "en üst düzeyde iki tepki" gelmemişti, hâlâ konuşmayanlar vardı) konuşabilir hale getirdikleri, bu dürtmeyi yapabildikleri için başta Timur Soykan''a, sonra da Timur''un yazdıklarına kendi imzalarını atan bütün gazetecilere teşekkür etmek istiyorum.

Lazımdı bize çirkinliğimizi tüm çıplaklığıyla ortaya koyan bu ayna:

Zira tek çocuğun olmayan rızası, tek tecavüzcünün sapıklığı değildi sorun burada.

Babası rıza gösterdi bu tanımlamakta güçlük çektiğim canavarlığa;

Annesi zorla veya değil, önünde veya sonunda, rıza gösterdi.

Fotoğraflarını çeken fotoğrafçı rıza gösterdi.

Nişana katılanlar rıza gösterdi.

Düğüne katılanlar rıza gösterdi.

Tebrik edenler rıza gösterdi.

Sahte rapor veren rıza gösterdi.

Sahte rapor için kızın yerine geçen rıza gösterdi.

Çocuğuna göz aydınına(!) gelenler rıza gösterdi.

Dosyayı kapatan, layığıyla soruşturmayanlar rıza gösterdi.

Varsa dosyayı kapattıranlar rıza gösterdi.

Velhasıl, bir çocuğun çocukluğu katledildi.

Yok mu payımız…

Biz bu sırada, bütün bu iklim, zemin oluşur, oluşturulurken başka bir yerde miydik ki!