“Herkes biliyor zarların hileli olduğunu”

Bazı insanlarda koku alma yeteneği, ayı gibi, köpek balığı gibi, fil gibi, fare gibi, güve gibi hayvanlardan çok daha gelişkindir…

Doğruya yanlışa göre değil, kimin kazanacağına göre pozisyon alırlar… Beyinleriyle burunları arasında müthiş bir uyum vardır… Sürekli havayı koklarlar… Hakkın yanında olmaktansa kazanacağı düşünülenin yanında güve gibi yer kapmak en belirgin özellikleridir…

Siyasette bu tiplere çok rastlarsınız… Söz konusu tip, tamamen menfaate odaklanmıştır… Firavunların kendilerine vereceklerinin yanında Musaların uyarılarının hiçbir anlamı olmaz… Utanma duyguları yerini pişkinliğe bıraktığı için işkembe genişliğinden asla ar etmezler…

Ortada bir yağma söz konusuysa “Bize de bir şey düşer” duygusu en önemli motivasyon aracıdır… Geçmişten bugüne taşıdıkları ideolojik kimlikler, göğse takılmış ve beş para etmez gazoz kapağı gibidir, sırtlan payının yanında…

Güç, para ve makam karşısında iki büklüm olmak için nasıl bir karakter veya karaktersizlik gerekir? Dünya hayatındaki az buçuk zevk için yolsuzun ayağına halı olmak ne kadar aşağılık bir durum değil mi?

Kazansan ne olacak? Yesen ne olacak? Aksırsan tıksırsan ne olacak? Makama otursan ne olacak? Veya o makama oturacak olanı yağlı dillerinle yalasan ne olacak? Hepsinin bir sonu yok mu?

Ya ilke, ya ideal, ya hak, ya helal-haram duygusu, ya namus, ya izzet, ya şeref? Hırsıza yolsuza yataklık uğruna feda edilenlerin hiç mi kıymeti yok?

***

Bir ayı insandan 2 bin kat daha iyi koku alırmış… Bu zaten ayıya bahşedilmiş bir özellik… Yani aynı zamanda ayının görevi bu… Bu özellik sayesinde yiyecek bulur, eş bulur, yavrularını bulur… Koku alma yeteneği sayesinde kutup ayısı 30 kilometre uzaktan fok balığı bulur yermiş… O ‘fok’u yerken, sözünü ettiğimiz tür insan neyi yiyor?

Köpek balığının kan kokusunu çok uzaklardan alabilmesi gibi menfaat kokusunu çok uzaklardan içine çekip koştura koştura pozisyon alanlarla dolu değil mi etraf? Hangisi daha asil? Tabiatı gereği görevini yapan mı, hak duygusunu yitirmiş iki ayaklı canlı leş mi?

Filler, sahip oldukları koku genleri ve hortumları sayesinde 15-20 km. uzaklıktaki suyun bile kokusunu alabiliyorlarmış… Dilimizdeki ‘hortumlamak’ fiili oradan türetilmiştir belki de… Günümüz siyasetine baktığımızda o filleri çırak çıkaracak ‘karakter oyuncularımız’ yok mu? Paranın ve makamın kokusunu, filin su kaynağının kokusunu almasından çok daha önce alan…

***

Ne diyordu o şiirde Leonard Cohen:

“Herkes biliyor zarların hileli olduğunu / herkes parmaklarını çapraz yapıp yuvarlarken/ herkes biliyor savaşın bittiğini/ herkes biliyor iyi adamların kaybettiğini/ herkes biliyor dövüşün hileli olduğunu/ fakirler fakir kalır zenginler zenginleşir/ hep böyle gider herkes biliyor…”

Evet herkes biliyor zarların hileli olduğunu ama menfaatin kokusunu çok iyi alan dünyalık düşkünleri yüzünden kötüler kazanıyor… “Yaptım ama sor bir hele niye yaptım” diye küçülerek günahına ortak arayan her karakter, toplumsal vicdanı da içine çekmeye çalışan birer kara deliktir…

Onların içinde en iğrenç olanlar ise, içine düştükleri pisliği, ideolojik gerekçelerle izaha kalkanlardır…

Yazarın Diğer Yazıları