İbo’dan son hit parça "delikanlım"

Rusya’ya, “Ha atom santrali, ha evdeki aygaz tüpü” gibisinden bilimsel bir tebliğle giderken, İbo konusunda da önemli açıklamalar yapmıştı sevgili Başbakanımız..
Meğer ise, İbo kendisine vurulmadan bir süre önce mesaj atıp şöyle demiş..
“Partimizden aday olayım ya da olmayayım önemli değil. Ben ve etrafımdaki dostlarım sizin delikanlı tarafınızı seviyoruz. Böyle bir Başbakanımız hiç olmamıştı. Başarılarınız daim olsun. Saygılarımla İbrahim Tatlıses.”
Yani İbo diyor ki; “Kendim için bişi istiyosam namerdim. Ben senin delikanlılığına hastayım efendi hazretleri..”
Başbakan da ne yapsın, ayağına pas gelmiş topu taca mı atsın?..
“Ey ahali işte size delikanlının hasının belgesi. Sandıkta eliniz titremesin!..”
İbo, “delikanlının hasına” saygı duruşunda bulunayım derken, delikanlı âleminin raconuna göre az daha canından oluyordu..
Çok şükür doktorun delikanlısına denk geldi de hayata tutundu..
Belki, bu ağır tecrübe kendisine “delikanlının hasının” silahta, tavırda duruşta değil de bilimde kafada, bilgide olduğunu gösterir artık..
Kimin önünde düğme iliklenmesi gerektiğini anlar..
Delikanlılık aslında ağır zenaattır..
Eski Bakan, usta siyasetçi Rıfat Serdaroğlu bugünlerde kaleme sarılmış ilginç yazılar yazıyor..
İbo hadisesi üzerine “Delikanlılık” başlıklı bir yazı yazmış. Delikanlılıkla ilgili raconu anlatıyor..
Bakalım..
“Bugün sizlere ‘Delikanlılık’ üzerine çeşitli deyişlerden ve delikanlılığın kurallarından söz edeceğim. Fakat öncelikle Başbakan Erdoğan’a kişisel bir sitemimi ileteceğim.
Dünyada kendi kendini ‘delikanlı’ ilan eden tek kişi olan Başbakan Erdoğan’a ciddi olarak kırıldığımı ve kendisine gönül koyduğumu açık seçik bildirmek istiyorum!..
Düşünebiliyor musunuz, Başbakan Erdoğan’ın cep telefonunun numarası İbrahim Tatlıses’te var, Kiboş’ta var, Müslim Baba’da var, Nihat Doğan’da var, Balık Ayhan’da var, Adnan Şenses’te var ve sık sık mesajlaşıyorlar, gelin görün ki bende yok!.. Ben ki yıllarca siyaset sahnesinde bulundum ve bugün ülkeyi yöneten ‘delikanlıların’ bazıları emrimde çalıştı, bazılarına da ayıptır söylemesi, delikanlılık jargonuna göre ‘kıyaklarımız’ oldu. Benden cep telefonunu sakladığı için ‘Delikanlı Başbakan’a çok kırıldım, bana ‘Yamuk’ yapmış oldu...
Gelelim ‘Delikanlılık Raconu’ndaki önemli sözlere; (Başbakan bu sözlerden beğendiklerini, Başbakanlık binasının duvarlarına veya AKP Genel Merkezine asabilir, çok şık olur annadın mı..)
* Sevgime ihanet eden sevgiliyi kurşuna dizerken titrerse elim, o titreyen ellerimi kesmezsem namerdim!...
* Ecele sözlü, ölüme nişanlıyız, tesadüfen geldik, mecburi yaşıyoruz!..
* Kaldırımları üzerimize yorgan gibi çektik. Bize bir adım gelene biz on adım gittik.. Oksijenimiz cigara, mineralimiz yavan ekmek.. Kolay mı bu dünyada delikanlı damgası yemek.. Kolay mı be güzelim sevilmeden sevmek...
* Ağlamayı Ferdi’den, bağlamayı Orhan’dan, isyanı Müslüm’den, sevmeyi ise yalnızca İbo’dan öğrendik....
* Rabbim sen beni dostlarımdan koru, ben düşmanlarımın icabına bakarım...
* Gün gelecek, devran dönecek. Kahpe felek bize de gülecek. Sen mi vardın şimdiye dek. Tek tabanca da yaşar bu yürek...
* Yağmuru kıskandım sana dokundu diye, rüzgara kızdım kokunu çaldı diye, kaderime küstüm bana imkansızsın diye, bir tek geceleri sevdim seni rüyalarıma yolladı diye...
* Beraber yürüdük bu yollarda, beraber ıslandık yağan yağmurda!.. dedin ama sen şimdi son model ciptesin ben hâlâ yayan...”
Serdaroğlu’nun yazısı “Şimdi de Delikanlılık Raconu” nun önemli kurallarından birkaç örnek verelim:
* “Delikanlı adam asla yalan söylemez, icabında ölür ama gene de yalan söylemez...” diye devam ediyor..
Benim sütun doldu, devamını Sayın Serdaroğlu’nun sitesinden okuyabilirsiniz..

Yazarın Diğer Yazıları