İktidar neden değişmeli?

İktidar neden değişmeli?

İktidarı değiştirmek isteyenler, iktidara gelebilmek uğruna, değiştirmek istedikleri iktidarın önce iktidara gelebilmek sonra da iktidarda kalabilmek uğruna verdiği tavizlerin aynılarını verirse, iktidar değişmiş olur mu sahiden de?

*

Soruyu bilmece formundan çıkarıp mümkün olan en basit haliyle sorayım:

Ne istiyoruz?

*

İçinden geldikleri siyasal gelenek itibarıyla, aidiyet duydukları ideolojiler itibarıyla, politik öncelikler itibarıyla, ilke, hedef ve idealler itibarıyla, yaşam tarzı itibarıyla birbirlerine siyah ile beyaz kadar zıt olan…

Siyasi tarihte eşine ender rastlanır, takdire değer bir iradeyle parlamenter sisteme dönmek üzere ortak mücadele kararı alan…

Ve fakat…

Bu vesileyle, yanlış, maksadını aşar şekilde algıda "bloklaştırılan" muhalefet ne istiyor?

*

Biz vatandaşlar;

Neden iktidar değişsin istiyoruz?

İktidarın değişmesini neden istiyoruz?

*

İktidar olan siyasi parti(ler) mi değişsin istiyoruz sadece?

Cumhurbaşkanı''nın kim olduğu mu değişsin?

İkametgâh adresi mi değişsin?

Ahmet gitsin, Mehmet gelsin…

Tamamı etiket, zarf değişikliği; ya mazruf?

Onu da değiştirmek istiyor muyuz?

*

Türkiye Cumhuriyeti''nde;

İnancı sorunlaştıran…

Dini göstergeleri/sembolleri/araçları/ibadethaneleri sorunlaştıran…

Etnik kökenleri sorunlaştıran…

"Ana dili"ni sorunlaştıran…

Temel hak ve hürriyetleri sorunlaştıran…

Üniter devlet yapısını sorunlaştıran…

Ve sorunlaştırdığı alanlara, "çözüm" adı altında, "toplumsal huzur, millî dayanışma ve adalet anlayışı, Cumhuriyet''in kurucu ideoloji ve ilkelerine dayanan, demokratik, lâik, sosyal bir hukuk devleti niteliği, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü, resmi dili, bayrağı, marşı, başkenti"ne kast eden parça tesirli bombalar döşeyen anlayışı değiştirmek istiyor muyuz?

Bu bombaların, "barış" adı altında, "özür" adı altında, "yüzleşme" adı altında, "demokratikleştirme" adı altında döşenmesine sebep basiretsizliği değiştirmek istiyor muyuz?

*

O zaman neden;

Düne kadar Taraf''ın tam o bombaların döşenmesine zemin hazırlamak üzere attığı ne kadar manşet varsa tamamını meşrulaştıran bir tavır sergiliyoruz bugün?

Neden, dün altındaki tezgahı görüp de karşı durduğumuz "dil oyunları"na teslim oluyoruz?

Neden, adaletin yolunun devleti katilleştirmekten, devleti teröristleştirmekten, devletle hesaplaşmaktan, devletten intikam almaktan geçtiği sanrısına kapılıyoruz?

Neden, devlet içindeki sızıntıların, paralel yapı elemanlarının, operasyonel elemanların, profesyonel provokatörlerin "suçlarını" bir yafta olarak devletin daha doğrusu 1923 Cumhuriyeti''nin boynuna asıyor ve tam da bugüne kadar aldatılanlar gibi aldatılmaya, kandırılanlar gibi kandırılmaya açıyoruz akıl, mantık ve vicdanlarımızı?

*

Tam da TSK''nın başına kumpas çuvalının örüldüğü günlerde, Uludere''de, 19''u çocuk 34 sivilin öldürüldüğü olayda, bu 34 kişinin PKK terör örgütü üyesi olduğu yönündeki "yanlış istihbaratı" veren kimdi?

15 Temmuz''dan sonra FETÖ ilişkisi dolayısıyla görevden alınan kişi değil mi?

Bu durumda…

Evet "failler" ortaya çıksın da "fiil"in ne olduğu konusunda da bir netlik ayarı yapılsın.

Uludere olayı "faşist devletin Kürt düşmanlığı"nın sonucu mu, yoksa FETÖ''nün TSK''ya vurulan Balyoz''u meşrulaştırmaya dönük ihanetlerinden biri mi?

"TSK''ya ait F 16''lar Uludere''de çocukları bombaladı" da, 15 Temmuz gecesi çocukları, kadınları, yaşlıları bombalamadı mı?

Tarihe "Uludere''nin faili" olarak kaydedilmeye çalışılan "Türkiye Cumhuriyeti Devleti"ni bombalamadı mı?

O devletin, özel harekat polislerini katletmedi mi?

*

Uludere aydınlanmadı da, 15 Temmuz bütün yönleriyle aydınlandı mı peki?

Uludere''de ölenlere "Kürt kimliğinden ötürü" duyarsız kalındı da; Gölbaşı''nda ölenlere dibine kadar Türk Milliyetçisi kimliklerinden dolayı duyarlılık destanı mı yazıldı?

*

Dün, Uludere''den, "muhalefet" namına yapılan yayınların bazılarıyla, Taraf''ın 10 yıl önce yaptığı yayınlar arasında fark var mıydı?

*

12 Eylül zulmüne, sabah bir ülkücünün akşam bir devrimcinin "aynı silahtan çıkan kurşunlarla" öldürülmesi senaryosuyla sürüklenen bir ülke hiç mi nasibini almaz "tecrübe" denilen ve aslında çok da faydalı olan bir araçtan?

Yazarın Diğer Yazıları