İktidarın akıl oyunları

20 Aralık sonrasında doların birden düşmesi karşısında "Yabancıları bile şaşkına uğrattı" diyor yandaşlar. Bu "şaşkına uğratmayı" elbette liderin büyük zaferi gibi sunuyor.

Hâlbuki olay öyle değil.

Ani dönüş ve dolar operasyonuna dünya da biz de şaştık.

Niye?

Güya, "Nass!" diyerek dine döndüğünü söyleyen Erdoğan iktidarı, bu uğurda, kıra döke hazine ve maliye bakanları, Merkez Bankası başkanları bırakmadan ilerlerken yapıp ettikleriyle politik faizi düşürmekteydi. O düşürdükçe iddia ettiği gibi enflasyon düşmediği gibi tam tersine yükselmekteydi. Üstüne üstlük bir de kur hızla Türk Lirası''nı eritmekteydi. Daha da vahimi, politik faizi kendi düşürüyordu ama borçlanma faizini düşüremiyordu. Biri artarken diğeri, biri düşerken öteki yükseliyordu.

Tam bir açmazdaydı.

Ne zamana kadar?

Dolar 18 lirayı görene kadar.

Sonra hiç kimsenin beklemediği anda, gecenin birinde piyasaya 6-7 milyar dolar sürmeğe başladılar. Finansal dünyaya Babacan''ın deyimi ile "Baltayla girmişlerdi."

Sonuç?

İçinde bulunduğumuz durumu yarattılar.

Şimdi de sanki doları Türk Lirası''na eşitlemişler gibi yarattıkları ekonomik depremi zafer gibi sunmuyorlar mı gel de şaşma.

Ne diyor CB. Erdoğan?

"Kur oyununu bir saatte bozduk!"

Üniversitelerin iktisat bölümlerinde okutulan ve bütün iktisatçıların bildiğinin tam tersinin doğru olduğunu ispata kalkan, bunun için politik faizi ve bakanları alabora eden kişi, sanki ortada kendisinden başka oyun kuran varmış da onlarla savaşıyormuş gibi davranarak "Kur oyununu bozduk" diyor. Bu durum, Rize''ye çay toplamaya giden birinin aniden dönerek Giresun''a fındık toplamaya yönelmesi gibi bir şey.

Kaldı ki övündükleri şey, aslında kayıp ettiklerimizdir.

Dolar düşe düşe,10-11 liraya düştü. İyi olan bu mu?

Bize zafer diye sundukları şey doların 10 liranın üzerinde tutulması yahut 9 TL''ye sabitlenmesi mi?

Gece yarısı yapılan bu operasyonla hazinenin sattığı dövizin hesabını henüz vermediler. Yeni Hazine Bakanının söylediği gibi o gece ansızın yapılan operasyonla bankada az buçuk doları ve altın birikimi olan küçük yatırımcının (finansörlerin deyimi ile) "kerizlenmesine" sebep oldular.

Hangi birini sayalım.

Bu iktidarın en büyük başarısı, elindeki medya gücünü çok iyi kullanması ve gerçeği kolayca saptırmasıdır. İşte bakın yandaşlardan biri, "Erdoğan''ın yaptığı operasyona yabancılar bile şaştı" derken, öbürü "dış güçlerin oyununu" nasıl bozduklarını anlatıyor.

Ortada dış güçlerin oyunu yok ki.

Ekonomik kararları, muhalefetin tüm itirazlarına rağmen iktidarın kendisi veriyor. Yaptıkları da ortada.

Yabancılar şaşırır tabi. Yabancılarda böyle bir ekonomi yönetimi yok ki. Herkes İktisat biliminin kurallarına göre davranıyor. Bizimki beklenmedik davranışlar gösterince haliyle adamlar şaşırıyor.

Üçüncü ve bir başka algı operasyonu de doların hâlihazırdaki durumuna ilişkin.

Doların 9-10-11 tl olması başarı değil ki. Başarı, doların Tl ye eşit olması, ya da daha düşük olmasıdır.

İktidar ve medyası, yaptığı yönlendirme ve saptırmalarla zihnimize ve aklımıza oyun kuruyor. Hâlbuki Türkiye FED''e (Amerikan Federal finansal merkez sistemine) Türk lirasını bağımlı kıldı. Bırakın Tl''yi kurtarmayı, tam tersine dolara Tl''yi ezdirmektedir. Sonrada bir efsane yaratarak, sanki dolar üzerinden Türkiye''ye operasyon yapılıyormuş gibi CB. Erdoğan, "Kur spekülasyonu denilen bir olayla karşı karşıya kaldık ve bunu ne yaptık, 1 saatte atıverdik" dedi.

İşte iktidarın akıl oyunları böyle kurgulanıyor.

Yazarın Diğer Yazıları