Matematik, mugalata ya da spekülasyona prim vermez! 
Tablo ortada!
 2009’da yapılan mahalli genel seçimlerinde AKP, CHP, MHP, BDP (DTP)SP, DP, BBP ve diğer irili ufaklı partilerin aldığı oy ortada!
Buna göre referandumda evetçi ve hayırcı olanlar başa baş ve hatta hayır cephesi evetçilerin bir puan önünde yani yüzde 47 civarındaydı.
Bu rakamlar arşivde duruyor.
Bugün olan ise yüzde 46 seviyesinde olanların yüzde 58’e çıkması, yüzde 47 olanların ise yüzde 42’ye gerilemesidir!..
O zaman şu sorunun cevabı
verilmelidir:
Kemal Kılıçdaroğlu’nun başarısı
nerededir?
Efendim MHP’liler evet dedi diyenlere açıktan 4 puan verelim yani iddialarda olduğu gibi MHP seçmeninin yüzde 25-30’u evet dedi diyelim, Kılıçdaroğlu bu durumda da CHP’yi yine geriletmiş
oluyor!
Hayır öyle değil demeyin, matematik yani rakamlar ortada!
Bakın bu satırların yazarının Kemal Kılıçdaroğlu ile şahsi dostluğu ve de ona muhabbeti vardır yani değerlendirmeler kişisel değildir, tablo ortada!
Estirilen Kılıçdaroğlu rüzgarının yapay olduğu tescillenmiştir.
Dahası, referanduma, “ümit adam” diye giren Kılıçdaroğlu, bu oyu alabildiyse genel seçimde bu orana erişmesi bile mümkün olmayacaktır!.
Öyle çünkü CHP bundan sonra, Kılıçdaroğlu yanlıları, Önder Sav Gurubu ve Baykalcılar diye fiili olarak üçe
ayrılacaktır.
Hayır olmaz demeyin resmi görüşlerin dışında bu üç gurup daha şimdiden saflaşmaya başladı, yakından biliyorum!
Buradan hareketle de CHP’nin genel seçimde değil tek başına iktidar ya da koalisyonun büyük ortağı olması, yüzde 25’leri aşması bile mümkün
olmayacaktır!
İki gündür yazdığımız gibi bugünkü halleriyle CHP ve MHP’nin AKP’yi alaşağı edip iktidar alternatifi olmaları zordan öte imkansızdır!
Muhalefet, referandumda hangi yapmadıklarını yapacaklar da ilave 5 milyon oy alacaklar? Böyle bir şeye inanmak AKP’ye bir dönem daha peşinen razı olmaktır!
Buradan hareketle merkezin sağından ve solundan oy alabilecek yeni bir oluşum ya da çekim merkezinin yaratılması kaçınılmazdır!
İki gündür bu konuda pek çok önemli isimle birebir görüşmelerim oldu!
İzlenimim ve hatta hükmüm, böyle bir yapı için harekete geçildiğidir.
Toplumun bütününü kucaklayan ve sembol isimlerinin öne çıkarılacağı Milli Mutabakat Modeli!
Toparlayıcı lider adayı ise adı her kesime uygun gelebilecek yani muhafazakarından Atatürkçüsüne herkesin oy verebileceği bir isim olan ekonomist İlhan Kesici’dir!
Biz bu hikayeyi daha önce çok duyduk demeyin, bu sefer kesin harekete geçiliyor!
İşaret mi istiyorsunuz?
Buradan duyuruyorum, İlhan Kesici üç vakte kadar CHP’den ayrılıyor ve kollarını sıvıyor!..

Baykal’la evinde Kılıçdaroğlu sohbeti!
Deniz Baykal yeniden kurultay bayrağını mı açıyor?
Önceki gün evinde bunu Deniz Bey’e sordum ve “hayır” karşılığını aldım.
Baykal bir konuda çok net:
Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı bir mücadelenin içinde olmayacak!
Hayır, bu kararı Kemal Bey’in referandumdaki performansı sebebiyle vermiş değil, tersine Deniz Bey de herkes gibi alınan sonucun mağlubiyet olduğunu kabul ediyor ama seçim yılı olan önümüzdeki süreçte CHP zaafa uğrasın istemiyor!
İlginçtir, Baykal, Kılıçdaroğlu’na karşı çok dikkatli bir üslup kullanıyor yani onu hedefe oturtmuyor.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun PKK’ya genel af, Türkiyelilik ve türban gibi söylem ya da gaflarını gündeme getirdiğimizde ise bunu acemiliğine bağlıyor ve tam o noktada bir hususun ısrarla altını çiziyor:
- “Değiştirilen tüzük yürürlüğe konmalıdır.. Bugün partide iki başlı bir görüntü var ve durum hem Kemal Bey hem de CHP için büyük handikaptır. Güçlü Genel Sekreterliğin yanlışlığını biz yıllar içinde yaşayarak gördük ve mutabakatla tüzük değişikliğine gittik. Sayın Kılıçdaroğlu bu yeni tüzüğe derhal işlerlik kazandırmalıdır.”
Baykal’ın ifadelerinden Kemal Kılıçdaroğlu’nun üzerinde var olan Önder Sav ipoteğinin zannedilenin ötesinde olduğunu, onun da partiyi olumsuz etkilediği anlamını çıkarıyoruz!
Deniz Bey’den referandumun muhtemel sonuçlarını analiz etmesini de istedik!
Fevkalade kaygılı!
Yargının bu rüzgarla topyekün sindirileceğinden endişeli!
Sistemin fiili olarak parti devletine dönüştüğünü örneklerle anlattı!
Keza Tayyip Erdoğan’ın sadece cumhurbaşkanlığını değil başkan olmayı da zorlayacağını ifade etti!
Peki vitrindeki mevcut muhalefet liderleri ile AKP ve Erdoğan önümüzdeki seçimde alt edilebilir miydi?
Deniz Bey bu soruma, “Referandum öncesi yapılan son mahalli genel seçimdeki oy oranlarına ve sonrasındaki rakamlara bak, karşılaştır ve hükmü sen ver” dedi.
Sohbetimizin bitiminde halen parlamentoda olan ve adları Baykalcı olarak çıkmayan 4 CHP’li milletvekilinin yanı sıra Hüsamettin Özkan’ın mutemedi olan İstemihan Talay da Baykal’ı ziyarete
gelmişti.
Tam bu noktada son bir kulis notunu iletelim:
İlhan Kesici’nin lider olacağı yeni Milli Mutabakat Oluşumu Modelinde Baykal ve milletvekili arkadaşları Kesici’ye omuz versin ve oluşumun merkezinde olsun isteniyor.... Bu arada Hüsamettin Özkan’ın Sarıgül’ün liderliği eksenindeki arayışı da sürüyor ancak Kesici elini çabuk tutarsa, Özkan ve Sarıgül’ün de tıpkı Abdüllatif Şener, Sadettin Tantan ve benzerleri misali İlhan Kesici hareketine dahil olma ihtimali yüksek!