CHP Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mansur Yavaş, projeleriyle başkenti modern belediyecilikle tanıştırırken Ankaralı'nın sırtındaki ekonomik yükü de hafifletmeyi amaçlıyor. Arkasındaki en güçlü referans da Beypazarı ilçesi. Belediye başkanlığı döneminde Beypazarı'nda köyden modern bir ilçe yaratan Yavaş, şimdi Ankara için kolları sıvadı. Yavaş, Ankara'da Gökçek'e karşı oluşan doğal tepki dolayısıyla daha da iddialı hale geldi. Yavaş, yapılan anketlerde gerek Gökçek'e ve gerekse de AKP'nin oy oranlarına 8-10 puan fark atıyor. O nedenle aday değil de belediye başkanı gibi hazırladığı projelerini uygulamaya koymak için gün sayıyor. Projelerinin insan merkezli olduğunu vurgulayan Yavaş ile hayalindeki Ankara'yı konuştuk.
Ankaralılık vurgusu
Propaganda çalışmalarınızdaki temaların başınla "Ankaralılık" vurgusu var. Bu konuda nasıl bir çalışma ve söyleminiz olacak?
Ankaralılık önemli bir faktör. Bu sefer Ankara'nın ilçeleri de oy kullanıyor. Yüzde 8-10 civarında bir oy var. Büyükşehir kapsamına giren yerlerde böyle bir olgu olduğunu gözlemliyoruz. Ankaralı derken, sadece Ankara'nın civarında yaşayanları değil, Ankara'da yaşayan herkesi hemşehrimiz olarak kabul ediyoruz. Ankara civarındaki vatandaşlarımız uzun yıllardır Ankara'da yetişen bir politikacının yönetimde olmaması, Ankara kökenli milletvekili sayısının çok az olması nedeniyle böyle bir özlem var. O nedenle etkisi olacaktır. Vatandaş kendisi bunu göz önüne alacaktır. 'Biz Ankaracıyız'şeklindeki bir söylemi kullanmak doğru olmaz. Ankara kazanacak şeklindeki söylemler daha doğru olacaktır.
Seçildiğinizde mevcut Belediye Başkanı ile ilgili iddiaları yargıya götürecek misiniz?
Devri sabık yaratmayı düşünmüyoruz. Herhangi bir iddia geldiği zaman bunlar yargıya muhakkak taşınacaktır. Ben hukukçuyum ezbere, önyargılarla hareket etmem. Öncelikle işimize bakacağız. Bu tür iddialar, eksiklikler ya da kamu zararı varsa bunları da ortaya çıkartmayı da görev olarak addediyorum.
Zihniyet devrimi
Farkınız ne olacak? En önemli farkı nasıl tanımlayacaksınız?
Ankara'da değişim öncelikle zihniyet devrimiyle başlayacaktır. En önemli problem mevcut yönetimin insanları bir şekilde ayırması. Oy verdi - vermedi, senden -benden, senin gibi düşünüyor - düşünmüyor gibi ya da herhangi bir şekilde kendisini protesto eden, kendi fikrine katılmayan herkesi düşman ya da rakip görüyor. Onları kucaklayıp sarmak yerine yok sayan, öteleyen davranışlar içine giriyor. Belediye başkanının siyaset yapmaması gerekiyor. Siz bir kamu görevlisi gibi herkesi kucaklayarak yönetim biçimini belirlemeniz gerek.
"Herkesin fikrini alacağım"
Ankara'da yaşayanların her projede fikrini alarak kent yönetimine daha aktif bir katılımı hangi yöntemle daha uygulanabilir hale getireceksiniz?
Vatandaşın fikri hiç alınmıyor. Hollanda'da bir kural vardır, 'Ödeyen karar verir'derler. Belediye başkanının belediye personelinin maaşını, belediyenin yapacağı bütün yatırımların karşılığı halktan alınan vergilerdir. Dolayısıyla siz Ankara'dan aldığınız vergilerle hem kendi maaşınızı, hem personelinizin maaşını hem de yapacağınız yatırımların bedelini karşılıyorsunuz. O zaman siz bu yatırımı yaparken vatandaşa bazı şeyleri sormanız gerek. Saat kulelerini, kapı yapıyorsanız şehir girişlerine, bunları vatandaşa sormanız gerekiyor. Dolayısıyla bütün projelerin üzerindeki proje budur. Zihniyet değişikliği, ortak akıl ile hep birlikte kenti yönetmek, bunun için de kentte yaşayanların fikrini almak. Vatandaşa başvurmak yapılması gereken ilk şeydir. Bu zihniyet değişimini gerçekleştireceğiz.
Daha az ödeyecekler
Ankaralıların günlük yaşamını kolaylaştıracak icraatlarınızın başında hangileri gelecek?
Ankara'da su ve ulaşımı ucuzlatacağız. Bu çok önemli. Su ve toplu taşıma hizmetlerinden yararlanmanın insani bir hak olduğunu düşünüyorum. Havayı solumazsanız ölürsünüz, suyu içmezseniz de ölürsünüz. Nasıl soluduğumuz havadan kimsenin para alma hakkı yoksa içtiğimiz sudan da kimsenin para almaması gerek. Ancak bütün dünyada bütün devletler belli yatırım karşılığı getiriyor. Bunun arıtması, bakımı şebeke ilavesi yatırım masrafları olduğu için küçük bir amortisman payı koyup ücret almayı benimsemişlerdir. Ancak bugün Ankara'da ASKİ bu amaçla kurulmasına rağmen asfalt yapmaktadır. ASKİ belediyenin bir çok harcamasını yapıyor. ASKİ sadece su ile ilgili yaptığı yatırımlardan dolayı insanlardan para almalıdır. İlk başta suyu yüzde 25 oranında ucuzlatacağım. Daha sonra giderlerle ilgili hesapları yaptıktan sonra daha fazla ucuzlatabileceğimi de düşünüyorum. Yine ulaşımın da pahalı olduğunu düşünüyorum. İnsanları toplu taşıma teşvik edilmesi açısından da bunun yapılması gerekiyor. Su ile ulaşımda yardım alan dar gelirli vatandaşın, normal geliri olan vatandaştan çok daha ucuza kullanımlarını sağlayacağız. Kartla ödeyecekler, akıllı kartı göstererek ödeyecekleri için onların kaç lira kullandığını kimse görmeyecek. Sadece 'bip'sesi duyulacak. Akıllı kartlarla çok daha az ödeyecekler. Kendilerine yapılacak sosyal yardımların yanında ilave destek sağlanacak. Yoksa otobüsü kullanmıyor. Ankara'da birçok insan otomatik ödemeye bağlamış, ne kadar su tükettiğini de bedelini de bilmiyor. Ancak dar gelirli vatandaşlar bir kuruşun hesabını yapıyor. Dolayısıyla siz bu vatandaşlara 150 liralık ayda yardım yapıyorsunuz ama su ücretiyle daha fazlasını geri alıyorsunuz. Kaşıkla verip, kepçeyle alınmasının önüne geçeceğiz.
Belediye gelirlerini arttırırken ilk etapta yapacaklarınız neler olacak?
İsrafları ortadan kaldıracağız. Çok israf ve yanlış yapılan yatırım var. Tek adamın karar vermesi nedeniyle Kızılırmak'tan gelen su da 1 katrilyon atıl durmaktadır. Otoparklardan, hafriyat gelirlerinden belediyenin kaybı çok, bunların belediyeye yansımasını sağlayacağız.
"Akıllı Ankara" projesi
En iddialı olacağınız projelerin başında hangisi geliyor?
Akıllı Ankara Projemiz var. Bu projede Ankara'nın üretken bir şehir olup yarışan kentler safında yerini alması için ki, bugün Paris, Tokyo, Londra New York birbiriyle yarışıyor. Ankara'nın da bu yarışın içinde yer alması lazım. Üretken şehirler klasmanı var dünyada. Bu klasmana Türkiye'den hiçbir şehir giremedi. Ankara'nın bu klasmana girmesini istiyoruz. Bunları gerçekleştirmek için Akıllı Ankara'ya ihtiyaç var. Hayatın her alanında atık yönetiminden tutun, çevre yönetimine kadar, ulaştırmadan, insan sağlığına kadar her şeyi bilgisayar sistemiyle kontrol edip insanların yaşamını kolaylaştırmayı düşünüyoruz. Bunun insanlara büyük katkısı olacak. Su kesilecekse artık belediye haberdar edecek, yol yapım çalışmalarından yine belediye, insanları haberdar edecek. Trafiğin durumundan haberdar edecek. Her şeyi insan odaklı düşünüyoruz.
24 saat yaşayan başkent
Ankara'da çok sayıda üniversite öğrencisi ve aynı zamanda genç var. Gençlere yönelik projeler de önem kazanacak. Mansur Yavaş gençlerin karşısına hangi projelerle çıkacak?
Tabii gençlere yönelik projelerimiz var. Gençlerle turizme yönelik projelerimiz var, dar gelirli vatandaşlarla ilgili projelerimiz var. İmarla ilgili çalışmalarım, öğrencilerle ilgili projelerimiz var. Örneğin başkent Ankara'da 24 saat yaşanmıyor. Gençlerin bir çoğunun bu konuda talebi var. Belli bir saatten sonra Ankara adeta kapkara bir şehir haline geliyor. Önemli olan 24 saat yaşanır kent olması. Burası başkent. Belli bir saat geçtikten sonra insanlar evine kapanmıyor. Bir çok tiyatro ve sinemanın geç saatlere kadar seansının olması gerek. Gençlerin gideceği kütüphaneler olmalı. Benim çocuğum da kütüphanede çalıştı. Kütüphaneler tıklım tıklım dolu. Sınav ve vize dönemlerinde çok daha fazla. Bu insanların 24 saat ulaşım sorunu çözülmeli. Ne ile gelip, ne ile gidecek. Belki sabaha doğru evine gidip uyumak isteyecek. Maalesef bunların hiçbir yok. Bu konuyu da çözeceğim.
İbadethanelerin tüm masrafları belediye tarafından karşılanacak
Ayrıca düşündüğünüz proje ve yardımlar neler olacak?
İbadethanelerden çıkarken muhakkak enerji için, ısınma için temizlik için zaman zaman para isteniyor. Belediyelerimiz camilerin temizliğine yardımcı oluyorlar. Ancak artık ben Ankara'daki camilerde caminin ihtiyaçları için vatandaştan para toplanmasını istemiyorum. Bütün ibadethanelerin hepsinin enerji ihtiyacını biz karşılayacağız. Isınma ve aydınlatma ihtiyaçlarını Ankara Büyükşehir belediyesi karşılayacak. Her gün insanlardan para istenmesi beni rahatsız ediyor. Cami, Cemevi fark etmez. Hepsi aynı.
AVM yerine park
Ankara'nın kent içinde sizce yeterli yeşil alanı var mı?
Kent dediğiniz zaman dünyadaki iddialı tüm kentlerde kentin içinde ormanlar var. Çok büyük yeşil alanlar var. Hipodromu, 19 Mayıs Stadı'nın bulunduğu alan, Gençlik Parkı, Adliye Sarayı'nın etrafındaki alan, Abdi İpekçi ve Kurtuluş Parkı ile bütünleştirecek yaklaşık 2 bin dönümlük proje hazırlıyoruz. İnsanlar burada aileleri ile gezecekler, hava alacaklar, bisiklete binebilecekler. Her türlü sosyal faaliyeti gerçekleştirecek. Hafta sonu geldiğinde koşa koşa alış veriş merkezlerine gitmeyecekler. Açık hava AVM'leri istiyoruz. Ulus ve Kızılay'ı eski haline getirme projemiz var. Dolayısıyla insanların keyifle yaşadığı bir şehir arzuluyoruz.
"Polemiğe hiç girmem"
Seçim kampanyası döneminde rakiplerinizin eleştirilerine nasıl yanıt vereceksiniz?
Bu işi polemik haline getirmeyeceğiz. Ankara'yı idare eden bir yönetim var. Yaptıkları güzel şeyleri çıkıp söylüyoruz. Yanlış yaptıklarını da eleştiriyoruz. Eleştiri yapmak herkesin hakkıdır. Benim farkım karalama yapmıyorum. Kirli siyaset ortadan kalkmalı. Ben inşallah seçileceğim ve rozetimi çıkarıp herkesin başkanı olacağım. Herkesi kucaklayan evladı, kardeşi gören bir belediye başkanına insanlar hasret kaldı. Melih Gökçek yıprandı ve yoruldu. Ankara'da yüzde 50'den fazla oy alacağız. İnsanların yeni bir yönetim arzuladıklarını düşünüyorum. İnsanlar artık sıkıldı ve yoruldu. Seçimi kazanacağız. Beni insanlar tercih edecekse Ankara'ya güzel şeyler yapacağım için seçsinler. Üslubumuzdan dolayı bir tabanımız oluştu.
Kadınlar iş kuracak
Ankaralı kadınlara yönelik projeleriniz arasında neler olacak?
Bizim tercih edilmemizin en önemli nedenlerinden bir tanesi de Beypazarı'nda yaptıklarımız. Beypazarı'nda yaptığımız çalışma şu anda Avrupa'da örnek alındı. AB projesi olarak dağıtıldı. Bu konuda da en başarılı olduğumuz konulardan bir tanesi kadın istihdamıydı. Düne kadar başkasının eline bakan, onlardan yardım alan ya da tarlada çalışan kadınlar, kendi evlerinde kendi elleriyle ürettikleri gıdaları şimdi satıyor ve gelir elde ediyorlar. Düne kadar yardım alanlar şimdi iş kurdular. Önemli olan balık vermek kadar balık tutmayı da öğretmek. Yine Ankara'da yardımlar kesilmiyor ama işsiz çocukların iş sahibi olması, kadınların üretime katılma çalışmaları devam edecek. Bu kadınların çalışmaları devam ederken çocukları da okumayı sürdürürken biz onları üniversite öğrencileriyle buluşturup daha iyi yetişmesi için burs almalarını sağlayacağız. Üniversite öğrencilerine de burs imkanı sağlayacağız. Bununla ilgili gençlik merkezi projelerimiz var. Çalışan kadınlarımızın kreş problemi var. Belediye, ücretsiz olarak kreşi yapacak.
Mansur Yavaş'ı CHP adayı yapan süreç
Gençlik yıllarından itibaren milliyetçi hareketin içinde yer alan Mansur Yavaş belediye meclis üyeliğinin ardından yüzde 51 oy olarak 1999'da Milliyetçi Hareket Partisi'nden Beypazarı Belediye Başkanı seçildi. Beypazarı'ndaki başarılı belediye başkanlığı kendisini ulusal ve uluslararası ödüller kazandırdı. Bu başarıların gölgesinde girdiği 2004 seçimlerini bu defa yüzde 55 oyla kazandı ve yeniden belediye başkanı oldu.
Başkanlığı dönemindeki hizmetleri dolayısıyla aldığı '2001 Yılı En İyi Yerel Yönetici', TDK tarafından Türkçe'nin Onur Ödülü ve 2004'te TÜSİAV tarafından verilen 'Yılın Belediye Başkanı'ödülleri onu partisinin 2009'da Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığına taşıdı. Onun adaylığıyla MHP Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinde tarihinin rekorunu kırarak yüzde 27'yi yakaladı.
Seçimlerin ardından MHP Merkez Yönetim Kurulu üyeliğine seçildi. 2011 seçimleri öncesinde genel başkanın politikalarını eleştiren ve bu tutumun ortadan kalkmaması üzerine partinin seçimlerden zararlı çıkacağına dair Devlet Bahçeli'ye bir mektup yazdı. Bu mektup ilişkilerin gerilmesine neden olsa da Mansur Yavaş partiden ayrılmayacağını, yeniden Büyükşehir Belediye Başkan adayı olmak istediğini açıkladı. Yavaş, karar vermeden önce partisinin kararını bekleyeceğini ve ona göre davranacağını belirtti.
Mansur Yavaş'ın yeniden adaylık düşüncesi basın tarafından kendisine sorulan Devlet Bahçeli, "İlgi alanımızdan çıkmış şahsiyet, istediği yerden aday olabilir" diyerek kapıyı tamamen kapatmış oldu. Bir süre sonra benzer ifade Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz tarafından da kullanıldı. Daha önce, önceliğinin MHP olduğunu, bunun gerçekleşmemesi durumunda Ankaralılara borcunu ödemek için mutlaka aday olacağını ifade eden Yavaş'a CHP'den, DP'den ve BBP'den ısrarlı teklifler gelmişti. Bu arada bağımsız adaylık da gündemdeydi.
Demokrat Parti ağır basmıştı. Eski ANAP Genel Merkez binasının satılarak, elde edilecek gelirin bir kısmının kampanyada kullanılması planlanmıştı. Fakat Melih Gökçek, önceki seçimlerde beklemediği bir oy patlaması yapan Mansur Yavaş'ın adaylığını engellemek için o binayla ilgili imar planı değişikliği yaptırınca, Mansur Yavaş'tan Gökçek'in hesaplayamadığı karşı hamle geldi. Konuyu hem geçmişten beri birlikte hareket ettiği milliyetçi arkadaşlarıyla, hem de Beypazarılılarla istişare etme kararı aldı. CHP yönetiminin seçimi kazanabilmek için en uygun isim olarak gördüğü Yavaş ısrarı sürerken, arkadaşlarının CHP konusundaki mutabakatına katılan Mansur Yavaş, CHP'nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adaylığını kabul etti.
Yarın: BBP Keçiören adayı Turgut Altınok