İnsan onuruna neden Bolivarcı ülkeler sahip çıkıyor?

İsrail’in Gazze’de ve en son Refah sınır kapısında giriştiği katliam üzerine açıklama yapan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, "Yaşanan feci durumdan bir çıkışın bulunması gerekiyor. Amerikan meslektaşlar, hem Filistin hem İsrail hem de Orta Doğu'yu felakete sürüklüyor." dedi.

Küba ve Venezuela Dışişleri Başkanları da Gazze'nin Mısır sınırındaki Refah kentine saldırılar düzenleyen İsrail'i kınadı.

Küba Devlet Başkanı Miguel Diaz Canel, "Soykırımcı İsrail, 1 milyondan fazla Filistinlinin sığındığı yere vahşice saldırdı. Görüntüler korkunç, orada yaşananları en sert ifadelerle kınıyoruz. Yaşasın Filistin!" ifadesini kullandı.

***

BBC’nin derlemesine göre İsrail ile diplomatik ilişkilerini kesen ilk ülke Bolivya oldu. Bolivya İsrail ile diplomatik ilişkilerini Morales döneminde 10 yıl boyunca kesmişti. Türkiye de 4 Kasım'da Tel Aviv büyükelçisini geri çağırdığını duyurdu.

Şili ve Kolombiya da Bolivya ile aynı gün yaptıkları duyuruyla İsrail'deki büyükelçilerini geri çağırdıklarını açıkladı.

Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inácio Lula da Silva da "İlk kez, ölenlerin çoğunun çocuk olduğu bir savaş görüyoruz... Durun! Tanrı aşkına durun!" dedi.

Ürdün Dışişleri Bakanlığı da 1 Kasım'da İsrail büyükelçisini geri çağırdığını bildirdi.

Bahreyn Meclisi de 2 Kasım'da yaptığı açıklamada, Bahreyn'in Tel Aviv'deki büyükelçisinin döndüğünü, İsrail'in Bahreyn'deki büyükelçisinin de ülkesine geri döndüğünü açıkladı.

Honduras Devlet Başkanı Xiomara Castro, 3 Kasım'da X platformuna yaptığı açıklamada Honduras'ın İsrail Büyükelçisini geri çağırdığını duyurdu.

Çad, 6 Kasım'da İsrail'deki büyükelçisini yaşanan şiddet olayları nedeniyle geri çektiğini bildirdi.

Güney Afrika hükümeti de İsrail'deki büyükelçisini geri çektiğini ve ülkedeki diplomatik misyonuna son verdiğini duyurdu.

Güney Afrika, ayrıca “Gazze'deki Filistin halkına soykırım yaptığı” gerekçesiyle İsrail hakkında Lahey’deki Uluslararası Adalet Divanı’nda dava açtı. Türkiye’nin de bilgi ve belge gönderdiği davada İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki eylemlerinin "soykırım niteliğinde" olduğu vurgulandı. Dava kabul edilmiş oldu.

***

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Şişli'deki bir otelde düzenlenen İslam İşbirliği Gençlik Toplantısı’nda yaptığı konuşmada önemli bir gerçeğin altını çizdi.

İsrail’in insanlık tarihinin en büyük katliamlarından birisini yaptığını belirten Kurtulmuş, ''İsrail bunu ortaya koyarken en büyük gücü; ne askeri gücüdür ne arkasında Batı dünyasının gücüdür ne finans gücüdür ne medyadaki gücüdür ne de başka alanlardaki gücüdür. Hiç şüphesiz bu güçler İsrail'in bu kadar pervasız hareket etmesine neden oluyor ama inanın ki en büyük gücü; İslam aleminin paramparça, dağınık olması ve işbirliğinden çok uzak bir noktada durmasıdır. Yani bizim dağınıklığımız, inisiyatif alamamamız, karar veremememiz İsrail'in en büyük gücünü oluşturuyor. (...) Onun için Güney Afrika hükümetinin bu cesaretli adımını takdirle karşıladığımızı bir kere daha Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı olarak, Türkiye Cumhuriyeti adına da ifade etmek istiyorum.'' dedi.

***

Benim dikkatimi çeken ise İsrail’in soykırım uygulamalarına ilk ve en kuvvetli tepkiyi Bolivya’nın vermesi, Şili, Kolombiya, Brezilya, Honduras, Küba ve Venezuela gibi Güney Amerika ülkelerinin de çok net tavır koymasıdır...

Yani İslam ülkeleri, çoğunlukla kınamayla yetinirken Güney Amerika ülkeleri, aktif tavır koymuştur.

Bunun sebebi Venezuela doğumlu ama bütün bu ülkelerin bağımsızlığını sağlamış olan Simon Bolivar gibi bir özgürlük ve bağımsızlık savaşçısı bir kahraman yetiştirmiş olan kültürdür... Bu düşüncemi gazeteci Mayis Alizade ile paylaştım. Alizade, “Bu kültür, Güney Amerika edebiyatının ürünüdür. Edebiyatı kuvvetli ülkeler, bağımsızlığa ve insan onuruna sahip çıkar” dedi...

Tabii Türkiye’nin kurtuluş savaşı verebilecek Atatürk gibi bir lider yetiştiren kültürünü de hatırlamak gerekir. Atatürk’ün duygu dünyasını Namık Kemal, fikir dünyasını büyük ölçüde Ziya Gökalp inşa etmiştir. Cumhuriyetin kuruluş yıllarındaki edebiyatçıların kalitesine bakın, bir de intihalci oldukları halde medyanın ve dünyanın değer ve destek verdiği yazarları hatırlayın... Edebiyattaki seviye kaybı, Türkiye’nin yönetiminde de seviye kaybına yol açmıştır. Toparlanmak için, Ömer Seyfettin gibi insanların çıkması gerekir...

Güney Afrika’nın İsrail’e dava açması, ırkçılığa karşı mücadeleyle oluşan bilincin eseridir...

Araplar ise petrolden zenginleştikçe edebiyatta fakirleşti... Sonuç ortada...

Yazarın Diğer Yazıları