İsa Yusuf Alptekin'i analım

Sayın okurlarım, Doğu Türkistan liderlerinden İsa Yusuf Alptekin, on üç yıl önce 17 Aralık 1995 yılında, doksan dört yaşındayken uçmağa varmıştı.
Kendisiyle 1950’li yılların başında, Doğu Türkistan Türklerinin lideri olarak Mehmet Emin Buğra beyle beraber konuk olarak yurdumuza geldikleri zaman tanışmış ve 45 yıl süreyle de fikir dostu olarak yaşamıştım.
Doğu Türkistan Türk halkları 1940’lı yılların sonunda, Kızıl Çin’le yaptıkları hürriyet mücadelesinde yenik düşmüşler ve bazı gruplar yurtlarını terk ederek Orta Asya Türklerine sığınma yolunu seçmişlerdir. İşte Kızıl Çin’le yaptıkları mücadeleden yorgun düşen bir kısım Türk soylu gruplar, 1949 yılında Keşmir’e iltica edip dağ yollarıyla Tibet üzerinden Hindistan’a ulaşmışlardır. Çoğunluğu Doğu Türkistanlı ve Kazakistanlı Türkler, hukuki yollardan istifade ederek Türk Dünyası’nın kutup yıldızı Türkiye’mize ulaşma gayretine girmişlerdir.
İşte 57 yıl önce 1951 yılında ben, Cumhuriyetimizin üst düzey yöneticileri ve yetkili kişileriyle görüşerek soydaşlarımızın hukuki yollardan göçlerini yapmaları amacıyla yurdumuza gelen ve Ankara’nın Gül Palas Oteli’nde konuğumuz olan, Doğu Türkistan liderlerinden İsa Yusuf Alptekin ve Mehmet Emin Buğra beylerle böyle tanıştım.
O yıllarda yurdumuzun bütün illerinde ve ilçelerinde kuruluşu olan Türk Kültür Milliyetçiliği faaliyetlerinde bulunan “Türk Milliyetçiler Derneği” nin Ankara Şube Başkanı olarak bu konuda bana ve bizlere düşen görev, konuklarımızı hükümetimizin üst düzey yöneticileriyle görüşmelerini sağlamak ve iskânlı göçmen olarak yurdumuza kabullerini temin etmekti. Bu önemli konunun gereğini çağdaş seçkin milliyetçi büyüklerimizin yardımıyla yerine getirdik. 1947 yılında “Komünizmi Telin Mitingi” sonunda Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde çıkan olayların sebep olduğu “Rektör Davası” nın sanığı olduğumda, avkukatlığımızı fahriyen yapan Samet Ağaoğlu, başbakan yardımcısı idi. Türk milliyetçisi Prof. Fuat Köprülü Dışişleri, Tevkif İleri de Milli Eğitim Bakanı’mızdı. Kendileriyle görüşerek konuklarımızın arzularına cevap verdik. Her hafta derneğin salonlarında tertiplediğimiz sohbet toplantılarında kendilerini rahmetli Hamdullah Suphi Tanrıöver’le, Prof. Hüseyin Namık Orkun’la, Prof. Necati Akter’le, Prof. Remzi Oğuz Arık’la ve bütün Türk Kültürü hizmetgâhları ile tanıştırdık.
İsa Yusuf Alptekin beyin davranışları, giyim kuşamı ve “devlet adamlığı” davranışları bizleri fazlasıyla memnun ediyordu. Çünkü kendisi genç sayılacak yaşlarda Çin Parlamentosu’na girebilen, on bir yıl milletini temsil eden, Doğu Türkistan hükümetinin genel sekreterliğini, “Uygur Kültür Cemiyeti” nin ve “Gençlik Teşkilatı” nın genel başkanlığını yapmış ve Kızıl Çin’in Doğu Türkistan’ı istila etmesi üzerine 1949 yılında Keşmir’e iltica etmişti.
İsa Yusuf Alptekin ve Mehmet Emin Buğra beylerin Ankara’daki gayretli çabaları ve Türk milliyetçilerinin yardımları meyvesini verdi. 1952 yılında, Cumhuriyetimizin yöneticileriyle varılan anlaşma gereği Doğu Türkistanlı ve Kazakistanlı kardeşlerimizin göçü hukuki yollardan sağlanmış ve bizlere de onları karşılamak düşmüştü.
İsa Yusuf Alptekin beyle dostluğumuz hayat boyu devam etmiştir. Cumhuriyetimize duyduğu vefa borcunu daima ifade etmiş ve “Türk Dünyası’nın yegâne istinatgâhı esir ve mazlum Türk kardeşlerimizin umut kaynağı olan aziz Türkiye’mizdir” demiştir. Ben de vefatından dört yıl önce, 8 Haziran 1991’de İstanbul Atatürk Kültür Merkezi’ndeki törende kendisine verilen minnettarlık çelengini sunan komitede görev almanın huzurunu yaşıyorum. Ve aramızda geçen güzel bir anıyı da sizlere sunarak, yazıma son veriyorum:
Kendisi tarafından neşnedilen ve bütün hatıralarını içeren güzel eserinin bir bölümünde, 16 Mayıs 1939’da Ankara’ya geldiğinde Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi asistanlarından rahmetli Prof. Osman Turan tarafından kafatasının pergelle ölçüldüğünü yazmasının yanlışlığını ve karşıtımız fikirlere silah verdiğini ifade ettiğimde, kahkahalı gülüşü ile verdiği cevabı unutamam:
“Vallahi billahi Sami bey, Osman Turan pergelle kafatasımı ölçmüştü.”
Tanrı Türk’ü Korusun. 

Yazarın Diğer Yazıları