Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Sabahattin ÖNKİBAR

Sabahattin ÖNKİBAR

İşte açılım, işte Kürdistan!

İki dilden sonra iki bayrak da artık açıktan talep ediliyor! Özerklik talebi ise koroya dönüştürüldü!
Bunun adı Kürdistan’ın alenen inşasıdır!
Ayrı dil ayrı millet, ayrı millet ayrı devlet demektir.
Artık teyit ve tescil görmüştür ki bir kısım Kürtler daha fazla demokrasi değil, bağımsızlık yani ayrı bir devlet istiyor!
Peki ne oldu da yıldırım hızıyla bu noktaya gelindi?
2002’nin sonunda bitmiş gözüyle bakılan PKK, AKP iktidarı ile nasıl devlet kurmanın eşiğine gelebildi??
Bunun cevabı açık ve nettir!
AKP, iktidarı sürecinde PKK ile değil, TSK ile mücadele etmiş ve bölünmeye dolaylı olarak omuz vermiştir.
Tam 8 yıl askerin yaptığı kahramanlıkların dışında AKP’ye bağlı olan devlet birimlerinde PKK ile mücadele yapılmamıştır.
Emniyet ve hatta MİT’e, PKK’yı değil, TSK’yı izlemesi emredilmiştir.
Ama en önemlisi stratejik inisiyatif tamamen PKK ve Öcalan’a verilmiştir.
Bir hükümran ülke düşünüz ki, 40 bin kişiyi öldürten caninin hücresinden örgütünü yönetmesine izin veriyor!
Bir hükümran devlet düşününüz ki o örgüt lideri ile aylarca fısıldaşıp güya politika üretiyor!
Bir hükümran ülke düşününüz ki katilliği Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından da tescilli olan biriyle gizli gizli müzakereler yapıyor!
Yok hayır kurulacak olan Kürdistan’ın mimarı asla ve kat’a Öcalan olmayacak!
Peki kim mi olacak?
Bu ülkeyi yönetenler yani başta bugünün Cumhurbaşkanı ile Başbakan’ı olacak!
Ayinesi işse kişinin her şey ortadadır!
İstisnasız her şeye karışıp laf yetiştiren Başbakan Erdoğan, PKK ya da onun TBMM’deki kolu BDP ile bırakın mücadele etmeyi, onları incitecek tek söz olsun etmiyor!
Adamlar Anayasayı tanımayız, isyan ederiz diyor Tayyip Bey oralı değil!
Öcalan açıktan iç savaş sözünü ediyor Başbakan kıpırdamıyor!
O Başbakan ki, 12 yaşındaki bir çocuğu bile konvoyuna laf etti diye yargılattırmıştı!
O Başbakan ki yumurta atan mektep çocuklarına kanlı katiller ötesi muameleler yapmıştı!
O Başbakan ki çiftçiyi, işsizi, garibi boyuna paylamıştı!
Ne hikmetse herkese gürleyen Kasımpaşalı Başbakanımız konu PKK olunca dut yemiş bülbüle dönüyor!
Niye acaba?
2011 Haziran ayında yapılacak olan seçimi kazanmak ve akabinde Cumhurbaşkanı olmak yolunda Kürtleri karşısını almamak için mi yoksa?
Soruyorum, Türkiye bölünmeye giderken, Başbakan’ın derdi Kürt oyları mı?
Değilse biri bana izah etsin, gürlemesi ile namlı Başbakanımız PKK’ya niçin suskun?
Neymiş efendim, açılım Milli Birlik ve kardeşlik projesi imiş!
Sevsinler sizi hemi!
AKP’nin açılım startıyla Kürdistan’ı fiili olarak inşa etmeye  başladığı artık gözler önünde değil mi?


 

GÖRÜNTÜ...
TÜSİAD mı, KÜRDİAD mı!

1) Ümit Boyner’e soruyorum; TÜSİAD Başkanı olarak bu ülke için toprağa düşen bir Mehmetçiğin cenazesine hiç katıldınız mı? Katılmadınız ise niçin?
2) Bağımsız Kürdistan talebini açıktan yapan Osman Baydemir ve güruhu ile halay çekmeniz onunla aynı görüşte olduğunuzun teyidi midir? Değilse bu kritik süreçte bu fotoğraf niçin?
3) ABD istiyor diye mi PKK sempatizanı Başkana arka çıkacak bu görüntüyü verdiniz?
4) PKK ya da BDP’nin hedefi daha fazla demokrasi değil ayrı bir devlet olduğu aşikârken sizin tutumunuz, Bağımsız Kürdistan’a destek ilanı mıdır?
5) Adının başında Türk yazan bir derneğin Başkanı bu tavrıyla adını inkar etmiş olmadı mı? Adınızı TÜSİAD yerine KÜRDİAD’a çevirmeyi düşünüyor musunuz?
6) O halayı çekerken, eşiniz Cem Boyner’in benzer görüşlerle kurduğu partinin milletten yediği tokadı hiç mi aklınıza getirmediniz!

 


TARİHİ HİZMET...
Elekdağ’ın nükleer bomba isyanı!

Şükrü Elekdağ yaşı 80’i geçen ve şahsi zerre hesabı olmayan eski bir diplomattır. ABD Büyükelçiliği ve Dışişleri Bakanlığı Müsteşarlığı gibi çok önemli görevler yapan Elekdağ, malum 2 dönemdir TBMM’de ve ülke bağlamında tarihe geçecek hizmetler yapıyor. Elekdağ önceki gün Dışişleri Bakanlığı bütçesi görüşülürken önce PKK ve Öcalan’ın isyan çıkışına değinerek, PKK’nın ardında ABD’nin bulunduğunu açık ve net olarak ortaya koymuştur ki eski bir Washington sefirinin böyle bir sözü etmesi en az Cumhurbaşkanının bu sözü etmesi kadar anlam taşır. Dahası Şükrü Bey, Türkiye’de bulunan 90 adet B-61 tipi ABD nükleer bombalarının İncirlik’de hâlâ muhafaza edilmesine de isyan etmiştir. Evet Yunanistan, Araksak Hava Üssü’nde bulunan ABD nükleer bombalarını bir bir kapı dışarı ederken Türkiye, pardon AKP iktidarı bu bombalara kucak açıyor... Basının üstünü örtüp gözden kaçırdığı bu rezalete karşı bu ülkeyi seven herkesi demokratik tepki göstermeye çağırıyoruz.

 

GARİP TESADÜF...
Örtülü ödenek ve USİDER!

1) 2002’de 103 milyon dolar olan Başbakanımızın örtülü ödeneği 2010’da 400 milyon dolara dayandı.
2) Hanefi Avcı, kitabında USİDER isimli bir kuruluşun örtülü ödenekten para aldığını yazdı.
3) USİDER’in Başkanı Yusuf Atalay, eski Deniz Feneri Derneği Başkanı ve Kanal 7’nin patronu Zekeriya Karaman’ın da avukatı.
4) Aydınlık Dergisinin belgeleriyle yazdığı habere göre USİDER Londra’da bir bina satın alıyor ve burayı yıllık 1 sterline (2.5 lira) Remzi Gür’e kiralıyor.
5) Cumhurbaşkanı Gül de bu binanın Yunus Emre Enstitü’süne tahsisi sebebiyle 1 sterline burayı kiralayan Remzi Gür’e teşekkür ediyor... Birileri bu garip tabloyu açıklamalıdır... USİDER ve örtülü ödenek iddiası, Başkanı Deniz Feneri eski Başkanı ve Remzi Gür!.. Bu kadar tesadüf olur mu?..

Yazarın Diğer Yazıları