Kağıt toplayıcısı goygoyculuğu…

Kağıt toplayıcısı goygoyculuğu…

İktidarın, kağıt toplayıcılarını hedef alan ve en son "depo operasyonları ve göz altılarla" pekişen tutumuna, muhalefet, haklı olarak tepki gösterdi.

Zira, "haftanın teröristi" piyangosunun bu defa kağıt toplayıcılara vurmasının perde arkasında "rant savaşı" olduğuna dair güçlü şüpheler vardı. Kağıt toplayıcılarının ilkel yöntemlerle ve kısmen de olsa "ayrıştırdığı(!)" çöplerimiz, aslen, namıdiğer "saray"ın himayesinde bulunan "sıfır atık projesi" kapsamında oluşturulan milyon dolarlık ayrıştırma tesislerinin "ham maddesi(!)"ydi! Gözden çıkarılması teklif dahi edilemezdi.

***

Buna karşı geliştirilen haklı siyasi itirazı güçlendirmek…

Bu minvalde, nihai amacı sadece "birilerini zenginleştirmek" değil "dünyamızı iyileştirmek" olan adaletli bir yol aramak…

Oluşan gündemi, körleşmeden, hem kağıt toplayıcılarının iktidardan çektiklerini, hem de bizim bazı kağıt toplayıcılarından çektiklerimizi açıkça konuşmak, tartışmak ve bir çözüme kavuşturmak için kullanmak…

Tanımlanmış bir "meslek" olmasa da, azımsanmayacak kadar çok ve kullanılmaya uygun koşullarda bulunan insan tarafından yapılan bu işi bir düzene, nizama, kurala, kaideye bağlayacak bir kamuoyu baskısı oluşturmak…

Hepsi ihtimal dahilindeyken, tuttu, "Küçük Emrah(!)" jargonlu bir lümpenperestlik destanı yazmaya kalkıştı birileri!

Abartmazsak olmaz; "kağıt toplayıcılar onurumuzdur" lobisi türedi.

Bu edebiyat, sosyal adaletin bulunmadığı ve toplumun sair ekseriyetinin kendini ezik, gariban, mağdur hissettiği ortamda alıcı da buldu bulmasına da; söyleyin Allah aşkına, camının önü, balkonunun altı "kağıt toplayıcılarının toplanma noktası" ilan edilse, bu arkadaşların hangisi böyle romantik bakar konuya!

***

Eğer uğruyorlarsa, kağıt toplayıcıların uğradığı haksızlığı, zulmü dillendirmek için kağıt toplayıcısı goygoycusu olmak gerekiyor illa?

İktidarın hedef aldığı her kişi, kurum, kuruluş, grup, kesim, camia kayıtsız şartsız mükemmeldir, kusursuzdur, hatasızdır, harikuladedir, sütten çıkmış ak kaşıktır diye bir gizli muhaliflik yasası mı var?

***

Türkiye''de kağıt toplayıcıların nispeten en rahat olduğu il ve ilçede yaşadığımı sanıyorum;

Ankara, Çankaya''da.

Çankaya Belediyesi bu işi bir şirkete yaptırdığı için, Çankaya sokaklarındaki kağıt toplayıcıların büyük bölümü bu şirketin sigortalı işçisi durumunda. Keza büyükşehir genelinde de, kağıt toplayıcılar "kriz durumlarında ihmal edilmeyenler" arasında. Ayni yardımlardan da faydalanıyorlar, nakdi yardımlardan da…

Bu "fark" elbette bir eli yağda bir eli balda yaşatmıyor onları; ama hangimiz öyle yaşıyoruz ki…

Çöp ayıklıyorlar sonuçta; elbette berbattır çalışma ortam ve koşulları…

Hepimiz birbirimizi biliyoruz; hakir de görülüyorlardır; "pislik" muamelesine de uğruyorlardır…

Canlarına kast edildiği anlar oluyordur…

Madalyonun bu tarafını kağıt toplayıcıları için "daha yaşanılır, insani" hale getirmek için herkes elinden geleni yapsın.

Yapsın da, bizim de hakkımız var değil mi huzur ve güven içinde yaşamaya; madalyonun diğer tarafında!

***

Çocuğunuzu, biraz temiz hava alsın diye götürdüğünüz parkın, kağıt toplayıcıları tarafından "toplanma yeri" ilan edildiğini gördüğünüzde, çocuğunuz, nihayetinde çöpten toplanan malzemelerle dolu çuvalların etrafında oynamak durumunda kaldığında, hiç mi rahatsız olmuyorsunuz yani bundan?

Eviniz havalansın diye açtığınız pencerenin altında, bir kağıt toplama kamyonetinin park ettiğini görüp de; evinizi buram buram dolduran çöplük kokusuna ayrı, kamyonette son ses çalan ve hiçbir ricayla kıstıramadığınız müziğe ayrı, uyarılarınıza aldığınız hadsiz ve densiz cevaplara ayrı isyan etmiyor musunuz?

Kimilerinin sergilediği o "sokağın tek sahibi" tavrından huzursuzluk duymuyor musunuz?

Sokağınızın "kağıt toplayıcılar geçtikten sonraki hali"ni gördüğünüzde, hele de o haldeki sokakta yürümek zorunda kaldığınızda, sadece kutuların etrafına değil yolun ortasına kadar saçılmış çöplere bakıp da, "dezenfektanlarla yaşadığımız şu pandemi şartlarında ne hakları var bunu yapmaya, sağlığımızı riske atmaya" diye söylenmiyor musunuz?

Hatta, kendiniz ama belediyeyi, ama valiliği, nerede muhatap bulabilirseniz orayı arayıp da şikayet etmiyor musunuz onları?

Yaşarken de, sosyal medyada duyar kasarkenki kadar romantik oluyor mu?

***

Sıfır Atık Projesi kapsamında, rantı değil çocuklarımızın geleceğini önceleyen bir "ortak yol"un bulunmasına çalışılabilir…

Belediyeler yetkilendirilebilir ve "çözüm ortağı" haline getirilebilir…

Nasıl temizlik işçileri akşamdan sabaha çalışıyorlarsa; kağıt toplayıcılarına da saat kısıtlaması getirilebilir… Zaten bir kısıtlama varsa, uymayanlara yaptırım uygulanabilir…

Yaş sınırı getirilip; "sosyal devlet"i devreye sokup çöpler arasında büyümek zorunda kalan, okul saatinde sokakta çuval iteleyen çocuklar için de bir "istikbal" umudu doğurulabilir…

Biraz kafa yorup da bulunabilecek onlarca "insani çözüm"den hiçbiri "kağıt toplayıcılığı goygoyculuğu" yapmayı da gerektirmez üstelik…

Azıcık ayar ya…

Azıcık.

Yazarın Diğer Yazıları