Çin, ekonomisi ile 2030’da dünya lideri

Çin, ekonomisi ile 2030’da dünya lideri
Çin, ekonomisi ile 2030’da dünya lideri

Çin, bir yıl içinde Euro Bölgesi’ni geride bırakacak, 2030 yılında küresel üretimin yüzde 28’ini gerçekleştirerek, 7

Çin, bir yıl içinde Euro Bölgesi’ni geride bırakacak, 2030 yılında küresel üretimin yüzde 28’ini gerçekleştirerek, 73.5 trilyon dolarlık Gayri Safi Milli Hasıla  ile dünya ekonomisinin tahtına oturacak.

 

Çin’deki ekonomik büyüme küresel krize rağmen, engel tanımıyor. Üçüncü çeyrekte yüzde 7.7 büyüyen Çin, uzmanlara göre uzun vadede küresel ekonomideki ağırlığını önemli oranda artıracak. Dünya ekonomisinde yüzde 17 olan ülkenin payı 2030’da yüzde 28’e çıkacak.
Dünyanın en büyük iki ekonomisi ABD ve Çin geçtiğimiz hafta piyasalarda rengin kırmızıdan yeşile dönmesini sağladı. ABD bütçe tavanı konusunda geçici uzlaşma sağlarken, Çin’den gelen büyüme rakamları yılın ilk yarısına ilişkin kaygıları dağıttı. Bu iki ülkenin piyasaların merkezinde olmasının nedeni ekonomideki ağırlıkları. 2011 rakamlarına göre ABD’nin küresel ekonomi içinde payı yüzde 23 iken, Çin’in yüzde 17. Araştırmalar bu dengenin yakında Çin lehine önemli oranda değişeceğine ve Çin’in 2030 yılında dünya ekonomisinin yüzde 28’ine denk geleceğini gösteriyor.

 


ABD’yi sollayacak
1800’li yıllara kadar Hindistan ile birlikte dünya ekonomisinin neredeyse yarısını oluşturan Çin, yeniden zirveye oynuyor. 1600’larda Çin küresel ekonominin yüzde 29, Hindistan yüzde 22.4’ünü oluşturuyordu. İki ülkenin ekonomideki toplam ağırlığı yüzde 51.4 idi. Çin’de yılın üçünü çeyreğinde gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH), 2012 yılının aynı dönemine göre yüzde 7.7 oranında artış gösterdi ve 6.3 trilyon dolara ulaştı. Son veriyle birlikte uzmanların Çin’in bu yılki büyüme hedefi olan yüzde 7.5’i tutturacağına inancı arttı ve ülkenin, GSYH açısından ABD ile rekabeti yeniden gündeme geldi. Uzmanlara göre uzun vadede Çin büyüme trendini sürdürecek ve küresel ekonomik görünümü değiştirmeye devam edecek. Ekonomistlerin tahminleri gelecek 50 yılda küresel ekonomideki gelişmelerin Çin ve Hindistan’dan yana olacağını gösteriyor.

 


Euro Bölgesi’ni geçecek
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı’nın (OECD) 2005 yılı satın alma gücü paritesi kullanılarak hazırladığı 2060 yılı ekonomisine bakış raporuna göre Çin’in GSYH büyüklüğü bir yıl içinde Euro Bölgesi’ni ve sadece birkaç yıl içinde ABD ekonomisini geride bırakacak. En çarpıcı tespit ise Çin ekonomisinin gelecek 17 yıl içinde küresel ekonomiden alacağı payla ilgili. 2030 yılına gelindiğinde Çin’in dünyanın en büyük 42 ekonomisinin toplam üretimi içindeki payının yüzde 28’e ulaşacağı hesaplanıyor. Şu an en büyük ekonomiler liginin zirvesinde yer alan ABD’nin payı ise yüzde 18’e, Euro Bölgesi’nin payı yüzde 12’ye, Japonya’nın payı ise yüzde 4’e gerileyecek. Bir sonraki 30 yıl boyunca, yani 2060’a kadar Çin yüzde 28’lik payını koruyacak. Çin’in hemen ensesindeki Hindistan da hızlı büyümeye devam edecek ve 2060’da ülkenin ekonomik üretim içindeki payı yüzde 18’e ulaşarak ABD’nin üzerine çıkacak. ABD’nin o dönemdeki payının yüzde 17’ye gerileyeceği, aynı şekilde Euro Bölgesi ve Japonya’nın paylarının sırasıyla yüzde 9 ve yüzde 3 düzeylerine ineceği tahmin ediliyor.

 


G-7’nin 1.5 katına ulaşacak
2025 yılında Çin ve Hindistan’ın toplam ekonomik büyüklüğünün zengin G-7 ülkelerini aşacağı, 2060 yılında ise OECD ülkelerinin 1.5 katına ulaşacağı da tah- minler arasında. Çin ekonomisinin şu an OECD ekonomisine oranı 1/3 civarında. 2010’da Çin ve Hindistan, G-7’nin yarısından daha az bir GSYH’ye sahipti.
Gelişmekte olan ülkelerin ekonomilerinde en önemli itici güç verimlilik artışı olacak. Teknoloji kullanımının artması, yerel rekabetin kızışması, ticarette daha fazla açıklık gibi faktörler, BRICS ile Endonezya, Doğu Avrupa gibi gelişmekte olan ülkelerin ekonomilerinin gelişmiş ülkelerden daha hızlı büyümesine yardımcı olacak.Çin ve Hindistan gibi tasarruf oranlarının görece olarak daha yüksek olduğu ülkelerde artan refah düzeyi, ağır borç yükü altındaki Batı ile Japonya’daki mali konsolidasyon  küresel tasarruf oranlarının artıracak. Bu da sermaye birikiminin 2030 yılına kadar istikrarını koruyacağı anlamına geliyor.

 


Hindistan ve Endonezya
Bu arada Asya, Doğu Avrupa ve Güney Avrupa’da yaşlanan nüfus büyümeyi frenleyecek. OECD bu trendin özellikle Çin üzerinde baskı yaratacağını ve Endonezya ile Hindistan’da büyüme oranının 2020 yılına gelindiğinde Çin’i geçeceğini düşünüyor. Diğer yandan Çin ve Hindistan’ın hızlı büyümesi, kişi başına gelirde yedi kat artış getirmesine karşın 2060 yılında Çin’de yaşam standartları ABD’nin şu anki seviyesinin yalnızca yüzde 25 üzerinde olacak. Hindistan’da ise refah düzeyinin ABD’de şimdiki standartların halen yüzde 50 altında olacağı tahmin ediliyor.