Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla ziyaret ettiğimiz Kıbrıs’ta sular bir türlü durulmuyor.
Bir yanda, Rumların uyuşmazlıkları diğer yandan KKTC’de yapılacak Cumhurbaşkanı seçimleri adayı  “sıcak”  hale getiriyor.
KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Basın Konseyi Yüksek Kurulu Üyeleri onuruna verdiği yemekte, seçimlerde yeniden Cumhurbaşkanlığına aday olduğunu açıklamasını aslında  “beklenen bir gelişme”  olarak saymak gerekiyor.
Dr. Derviş Erdoğlu’nun 2. defa KKTC Cumhurbaşkanlığına seçilmesi, adanın güvenliği ve istikrarı bakımından önem arz ediyor.
KKTC’de 31. kez kutlanan Cumhuriyet Bayramı şenliklerinin ardından, görüştüğümüz Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun anlattığı son gelişmeler, bazı bilinmeyeni açığa çıkarıyor.
“Güney Kıbrıs yönetiminin, İsrail ve Mısır ile Akdeniz’deki petrol arama konusundaki ortak çalışmalarının kabul edilemeyeceğini”  belirten Eroğlu, özetle şöyle diyordu:
 “Adanın ortak değerleri sadece Rum kesimine açılamaz. Türkler’in de bu petrolde hakları olduğunu hatırlatıyorum. Bizim KKTC politikamızla ilgili duruşumuzda değişiklik yok. Çünkü bu devlet politikasıdır. Tüm Türk toplumunun egemenlik haklarını, güvenliğini korumak bizim asıl görevimizdir.” 
 “Adadaki Güney Kıbrıs Rum yönetiminin AB’ye alınıp, KKTC’nin bu denklemin dışında bırakılmasının, tüm dengeleri bozduğunu”  hatırlatan KKTC Cumhurbaşkanı Eroğlu, “Çözüm noktasında Rumların hep aynı taktiği güdüp, çözümsüzlüğe iten taraf olduğunu”  yeniden dile getiriyor.
“Biz ise haklı davamızı masadan kalkmayarak sabırla anlatıyoruz. Dünya da, kimin masadan kalkarak, çözümsüzlüğü istediğini görüyor” diyen Eroğlu, “Mücadelemize devam etmekte kararlıyız.” diye ekliyor.
Rum yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in noel bayramı sonrası kalp kapakçığı ameliyatı geçireceğini öğrendiklerini de söyleyen Eroğlu, “Kendisine şimdiden geçmiş olsun diyorum. Umarım, iyileştikten sonra Rum liderle çözüm için görüşmelere devam edeceğiz.”  temennisinde bulunuyor. 
Eroğlu’nun iddialı ve şanslı bulunduğu KKTC Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kendisine en büyük rakip olarak şimdiki Meclis Başkanı Sibel Siber gösteriliyor. 
Siber, nisan ayındaki seçimlerde, Cumhurbaşkanlığına aday olduğunu, heyecan duyarak tekrarlıyor:
 “Kıbrıs adasında ilk kez bir kadın Cumhurbaşkanı adayı oluyor” 
Bu arada, Sibel Siber’in bir dönem KKTC’de Başbakan görevini deruhte ettiği de akla geliyor.
Öte yandan, KKTC Başbakanı Özkan Yorgancıoğlu, Anavatana sitemlerini gönderiyor: 
 “Türkiye’nin gündemi yoğun ancak Kıbrıs sorunu da çok önemli” 
Başbakan Yorgancıoğlu, Türkiye’nin gündeminin yoğun olduğuna vurgu yaparken,  “Ama bu Kıbrıs sorununun önemsiz olduğu anlamına gelmemeli”  diye adeta uyarıyor.
Yorgancıoğlu, Rum kesiminin, İsrail ve Mısır’la yeni alanlarda petrol arama çalışmalarına başladığına işaret ederek, “KKTC olarak yeni petrol arama çalışması olursa, bizim de bölgede yeni arama izinleri vereceğimizi kendilerine bildirdik”  bilgisini de veriyor.
AB Parlamentosu’ndan gelen itirazların kabul edilemeyeceğini belirten KKTC Başbakanı, “geçmişte de petrol arama çalışmaları yüzünden gerginlikler yaşandığını, ancak görüşmelerden çekilme olmadığını” hatırlatıyor. 
Başbakan, son gelişmeler üzerine kendilerinin de TPAO’ya arama izni verdiklerini ve ortak çalışma yürüttüklerini söylüyor.
Rum kesiminin çeşitli girişimlerle Türkiye’nin elini zayıflatmaya çalıştığını belirten Yorgancıoğlu, petrol arama çalışmalarının Rumların yanlış bir oyunu olduğunu öne sürüyor: 
 “Tüm çözümlerin temelinde ekonomik nedenler yatıyor. Rumların bu yaklaşımı yanlıştır. Biz imkânları şimdi kullanalım, Türkler sonra kullansın anlayışı, KKTC’nin ortadan kalkması anlamına gelir. Bizim TPAO ile çalışmamıza son vermemiz düşünülemez. Çalışmalara devam edeceğiz.” 
Gelişmelerden hem ümitliyim, hem de karamsarım yorumunu yapıyor.
Nedense halen  “Anıt Mezar”  haline getirilemeyen Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın, aziz kabrini ziyaret edip, fatihalar okumak belki de gezimizin en anlamlı bölümünü oluşturuyordu.
Nereden bakılırsa bakılsın, Kıbrıs’ın güvenliği ve KKTC’nin bağımsızlığı Türkiye’yi sanıldığından daha da fazla ilgilendiriyor.