14 Mayıs seçimi için ittifaklar netleşirken, kimi çevrelerin kilit parti olarak nitelendirdiği HDP''nin ne yapacağı sorusu ısrarla gündemde tutulmuştu...

PKK''nın partisi ile ona destek verenlerin kurduğu "yeşil sol ittifak"ın cumhurbaşkanı adayı çıkarma ihtimali yoktu ama, her şey "pazarlık" üzerine kurulmuştu...

Sonunda, pazarlıkta mevzi almaya çalışan HDP''liler, CHP lideri Kılıçdaroğlu ile görüşünce AKP karşıtı çevreler seçimi kazanmanın garanti olduğunu konuşmaya başladılar...

CHP lideri ile HDP''nin hangi konularda anlaştığı açıklanmadı ama, görüşmeden bir gün sonra HDP''nin cumhurbaşkanı adayı çıkarmayacağını açıklaması muhalefet çevresindeki sevinci arttırdı...

Ancak o görüşmeden sonra öyle kuşkulu gelişmeler oldu ki, milyonlarca insanın kafası iyice karıştı...

Çünkü AKP''den kurtulmaya çalıştıklarını öne süren HDP''liler, diğer yandan da iktidarın ekmeğine yağ sürüyor gibi bir algı yaratınca toplumun kafasındaki endişe iyice büyüdü...

Geçtiğimiz Nevruz etkinliklerinde HDP''li Pervin Buldan, Ahmet Türk ve Sırrı Süreyya Önder, İmralı''nın kapılarının açılacağının, Öcalan''ın özgürlüğe kavuşacağının "vaktinin geldiğini" söyleyince, milyonlarca insan "hayırdır, neler oluyor" sorusunu sordu!..

PKK yöneticisi Murat Karayılan''ın "Cumhur İttifakı''na verilen her oy PKK''ya kurşun olarak döner" şeklindeki kışkırtıcı sözleri zaten toplumda infial yaratmışken, bu kez devreye Atatürkçülere yönelik iğrenç küfürlerle gündeme gelen Sırrı Sakık girdi ki, onun  kışkırtıcı açıklamaları Millet İttifakı''nı daha da zora sokmaya başladı...

Sakık''ın geçen hafta "yüz yıllık cumhuriyeti değiştireceğiz" şeklindeki açıklamaları CHP tabanındaki endişeyi büyütürken, önceki gün de Kılıçdaroğlu''na HDP ile perde gerisinde ne konuştuğunu açıklamasını istemesi Millet İttifakı''na çelme olarak yorumlandı...

Tüm bu gelişmeler "HDP, Millet İttifakı''nı destekliyor mu, köstekliyor mu" şeklinde bir soruyu ortaya çıkardı ama, CHP''yi yaralayan, hatta kambur olan başka itici isimler de var ki, parti tabanı onlara karşı teyakkuzda...

KILIÇDAROĞLU''NA BİLE SALDIRAN CHP''LİLER!..

Bir dergideki yazısında Atatürk''e "kefere" dediği ortaya çıkan Mehmet Bekaroğlu''nun halen CHP''de neden tutulduğu sorusu da kafa karıştırmaya, tepki çekmeye devam ediyor...

Bir de Bursa vekili Orhan Sarıbal var ki, tam bir vahamet!.. Dersim üzerinden Atatürk''e katliamcılık imasında bulunan Sarıbal, CHP örgütlerinde istenmeyen adam...

Saadet Parti kökenli Cihangir İslam''ın yaptıkları ise yenilir yutulur gibi değil...

Bir yandan Anıtkabir''e harcanan paraya karşı çıkan, bir yandan da kendisini aday yapmasına rağmen CHP''yi demokrat olmamakla suçlayan Cihangir İslam''ın en çok tepki çeken paylaşımı ise Kılıçdaroğlu''nu hedef alması...

Bir twitinde dedi ki İslam; "Kemal Kılıçdaroğlu bu ülke için, bu toplum için, bu millet için, muhalefet için TBMM için, en önemlisi CHP için büyük bir problem."

Parti tabanı Cihangir İslam gibilerin yakasında CHP rozetini görmek istemiyor...

FETÖ''nün Ergenekon ve Balyoz kumpas davalarının tetikçisi Taraf Gazetesi''nde yazarlık yapan Yüksel Taşkın''ın Kılıçdaroğlu''nun yardımcısı olması ise bir başka siyasi rezalet...

Taşkın, 2014 yılında katıldığı bir programda, CHP''nin tasfiye edilmesi ve HDP gibi yapılarla bir araya gelinebilecek ortam oluşmasını söylemiş, bir röportajda ise; "Kemalizm baştan beri dışlayıcıdır. Kemalizm''in dışlayıcı bir etnik milliyetçiliğe ve ırkçılığa kayabilme potansiyeli var. Kürt sorununda sıkıştığında Kemalizm''in ırkçı tarafı ortaya çıkıyor" demesi öfke yaratmıştı...

Peki; geçmişte Fethullah Gülen''i bilge olarak niteleyerek saygılarını, selamlarını sunan Muhammed Çakmak''ın CHP grubunda danışman olması ve müfettiş edasıyla parti örgütlerini dolaşarak bunları Twitter''dan duyurmasına ne demeli?..

Evet; CHP içerisinde oldum olası infial uyandıran bu örnekler sadece Kılıçdaroğlu ve ana muhalefet için değil, Atatürk''ün eserlerinin büyük saldırıya uğradığı AKP döneminde, toplum iktidarın değişmesi beklentisine girmişken, Millet İttifakı''na da çok büyük darbeler vuruyor...

Kılıçdaroğlu bu zatları 9 Nisan''da bir daha listesine koyarsa, hiç kuşkusuz hem bunların söylediği her vahim sözün altına imza attığını kabul etmiş olacak, hem de tabanın diğer partilere yönelmesine zemin hazırlayacak...