Lojistik ihanetin iki tarafı!!!

Lojistik ihanetin iki tarafı!!!

Devletin terörle mücadelesinde, geçmiş yıllarda özellikle konu PKK olduğunda, gafletin ve ihanetin birbirine karıştığı bir çıkmaz ülkenin başına büyük belalar açmıştı...

Çünkü terör örgütüyle masaya oturmak, Oslo pazarlıkları, AKP''nin milletvekilleri ve kiralık yandaş gazetecilerinin Kandil''den İmralı''ya, Öcalan''dan PKK''ya kadar övgüler düzdüğü bir dönemde, herkes terörün kolayca bitebileceği gafleti içindeydi...

Oysa bir ihanet sarmalının içerisinde bocaladıklarının farkında olmadan ülkeye büyük zararlar vermişti iş birlikçi siyaset ve iş birlikçi medya..

Sonunda, Habur''da teröristlerin davul zurna ile karşılandığı, çadır mahkemelerinde yargılanan teröristlerin başıboş bırakıldığı gaflet dönemi devam ederken, PKK Hakkari''de, Şırnak''ta, Mardin''de, özellikle Diyarbakır''ın merkezinde adına "hendek" dediği kan çukurları açmış, binlerce militan Dağkapı ve çevresindeki gecekonduları birbirine tünellerle bağlayarak mevziler oluşturmuş, devlete açılan savaş sırasında yüzlerce güvenlik görevlisi şehit olmuştu...

Çünkü terör bu kez sinsice dehlizlerden, mağaralardan, tel örgüleri kestiği sınırlardan ya da başka yollardan Türkiye''nin içerisine sızmamıştı...

Bizzat AKP iktidarının adına "açılım" ve "çözüm" dediği bir karanlık yol açılmış ve öylesine başıboş bırakılmıştı ki, PKK''lılar otobüsler üzerinden Kuzey Irak''tan Habur sınırına getirilince örgütün binlerce sempatizanı tarafından karşılanmış, AKP''nin yandaş televizyonlarında bu kanlı tiyatroya alkışlar yağdırılmış, övgüler dizilmiş ve nihayetinde PKK terörden vazgeçmemişti...

Çünkü "çözüm" ya da "açılım" denilen o süreç Urfa''nın Ceylanpınar ilçesinde, (2015 yılında) iki polis memurunun yataklarında şehit edilmesinin ardından bitmiş ve PKK yine eski PKK olarak eylemlerine başlamıştı...

 

PKK''DAN SONRA İKİNCİ TEHDİT!..

 

İktidar partisi "açılım-çözüm" oyununun sonu olmayan bir karmaşa olduğunun farkına varır varmaz, PKK da işte sözde "barış masası"nın dağılmasının ardından yeniden eylemlere geçince, Türkiye Cumhuriyeti''nin 1984''ten bu yana en büyük terörle mücadele dönemi de başlamış oldu...

PKK Amanoslar''dan Hakkari''ye, Kuzey Irak''tan Suriye''ye kadar kuşatma altında tutulurken, bir yandan "Pençe-Çekiç" operasyonları, diğer yandan Trabzon''da teröristlerce öldürülen Eren Bülbül''ün adının verildiği operasyonlar ve son olarak 4 yıl içerisinde Suriye içlerinde yapılan sınır ötesi harekâtlarla PKK büyük darbe almış, yurt içinde ancak 200 civarında militanın kaldığı açıklanmıştı...

PKK artık ne kolaylıkla yurt içine militan sevk edebiliyor, ne de silah ve mühimmat konusunda lojistiği sağlayabiliyor... Peki; biz bu kanlı kaosun geçmişinde yaşananları niçin mi anımsattık?..

Evet; PKK artık Türkiye içerisine kolaylıkla terörist gönderemiyor...

Ama bu örgütle birlikte Irak''tan sonra Suriye üzerinden Türkiye''ye terör ihraç eden IŞİD''in sarsıcı bir organizasyona girdiği ortaya çıktı...

Ne ilginç ki bu organizasyonu Avrupa''nın terör örgütü olarak gördüğü ancak ABD''nin geçen yıl iktidarı devrettiği Taliban adlı dinci örgüt bozmuş... Taliban''ın geçen yıl ülkenin birçok bölgesinde hâkimiyet kavgasına girdiği IŞİD''e yönelik operasyonlar sırasında öyle bir militan yakalanmış ki, işte lojistiği kesilen PKK''dan sonra bir başka tehdidin boyutları da ortaya çıkmış...

 

TÜRKİYE''YE TERÖRİST İHRACI!..

 

Taliban yönetimi geçen hafta IŞİD hücrelerine baskın düzenlediğinde örgütün dört militanı öldürülmüş...

Örgütün Horasan Vilayeti sorumlularından "Hanzala" kod adlı Muhammed Eyüb ise yakalanmış...

Taliban''ın yöneticileri, Muhammed Eyüb''ün yakalandığını duyururken, sorgu görüntülerini de paylaşmış...

Muhammed Eyüb, Afganistan''daki IŞİD hücrelerinin ve teröristlerinin başka ülkelere gönderilmesinden sorumlu olduğunu itiraf etmiş...

IŞİD''in lojistik birimlerinin ve militan sevkiyatında çalışanların Afganistan-İran sınırındaki Nimruz eyaletinde örgütlendiğini anlatan Eyüb, teröristlerinin buradan önce İran''a, ardından Türkiye''ye geçirildiğini itiraf ederken şunları söylemiş;

"Nimruz Sınır Kapısı üzerinden İran''a, oradan da Türkiye''ye IŞİD militanlarının gönderilmesinden sorumluyum. Onlara kalacak yer, yemek, su ve silah buluyorum."

Türkiye''nin son dönemde, PKK''dan sonra abluka altında tutmaya çalıştığı IŞİD''e yönelik yüzlerce operasyonda 4 binden fazla militan yakalandı, yarısına yakını cezaevinde...

Yakalanan militanlar arasında örgütün cellatları, istihbarat elemanları, bombacıları ve büyük katliamlar yapmış çok sayıda militanı da bulunuyor...

İçişleri Bakanlığı''nın 2 Ağustos 2022''de yayınladığı rapora göre, Suriye iç savaşının başladığı 2011''den bu yana 102 farklı uyruktan 9 bin yabancı terörist sınır dışı edilmiş...

Evet; yakalanan binlerce militanın ve sınır dışı edilen 9 bin teröristin Türkiye için ne kadar büyük bir tehdit olduğu görülürken, asıl mesele PKK''nın bile lojistiğinin kesildiği bir dönemde, Afganistan''dan Türkiye''ye militan sevk eden bir organizasyonun uzun süre faaliyet göstermiş olması...

Devlet umarız bu konuda en ciddi biçimde teyakkuz halindedir... Çünkü daha önce onlarca intihar saldırısı düzenleyen dinci terörün ne yapacağı belli olmaz!!!

Yazarın Diğer Yazıları