Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Yavuz Selim DEMİRAĞ

Yavuz Selim DEMİRAĞ

Mafyanın siyasi ayağı...

FETÖ''nün çaycısı, çorbacısı, ibrikçisi, havlucusu bulundu da siyasi ayağına halen ulaşılamadı. Arşiv affetmez! Ama söz konusu siyaset olunca fotoğraflar, görüntüler, telefon kayıtları, banka hesaplarına rağmen sonuca varmak mümkün olmuyor. Bir nevi mafya raconu uygulamada. "Sus konuşma..." Aksi halde... Sadece konuşma değil, yazmak da neredeyse yasak. Oysa gazeteci mafyadan korkmamalı... Otoparkçı, torbacı, dağıtımcı, tahsilatçı, kaçakçı değilim ki mafyadan korkayım. Aksine mafya bizden korkmalı. Hukuksuzlukları bulup yazmamızdan toplumu aydınlatmamızdan korkmalı mafya... Fakat siyaset gibi mafya da yandaş bulmakta güçlük çekmiyor. Anayasaya göre "Vatandaşın mal ve can güvenliğinden sorumlu olan devlet" mafyaya yol vermemekte kararlı duruş sergilese mafyaya hayat hakkı tanınmaz. Mafya ile mücadelenin ana unsuru her alanda takip etmek ve yaptırım uygulamaktır. Aksine siyasilerin yol verdiğine tanık oluyoruz. Mafya rantın bulunduğu her alana girer. Rantı kontrol etmek devletin görevi ise öncelikle gayrimenkul tapuları takibe alınmalıdır. Lahmacunun 150-200 TL''ye satıldığı Bodrum''dan hiç de iyi haberler gelmiyor. Bodrum''da son 2-3 yılda el değiştiren lüks otel ve tesislere dikkat edilmeli. Mafyanın cirit attığı söz konusu gayrimenkullerin gerçek değerleri üzerinden ne kadar vergi alındığı mercek altına alınmalı. Para trafiği takip edilmeli. Sadece Bodrum değil sahillerde ve büyük şehirlerdeki otel ve tesisler son 20 yılda sürekli el değiştiriyor. Mafya deyimi ile "çökülüyor..." Ve para aklanıyor. Türkiye''de ciddi paralara hükmeden mafya sınırlarımızı çoktan aştı. İnterpol ile aranan isimler yurt dışında lüks hayatlarına devam ediyor. Faaliyetlerini aynı yöntem ile sürdürüyor. KKTC''den de bu konuda iyi haberler gelmiyor. Casino ve otellerin sık sık el değiştirdiği adada bir haftadır yeni çığlıklar yükseliyor. Mahkeme kararlarına rağmen işgaller devam ediyor. KKTC gazetelerinde olay şöyle yazıyor:

"Yaklaşık bir aydır süregelen Cratos Hotel davasıyla ilgili, Girne Kaza Mahkemesi''nin verdiği "Ara Karar" gereği Girne Polis Müdürlüğü''nün kontrolünde olan ve bu süreçte her gün yaklaşık 15-20 polisin 7/24 güvenliğini sağladığı Cratos Hotel''de yaşanan olayda;

Hotel''deki mevcut durumu koruma ile ilgili sorumluluğu olan ve bu sözü veren Girne Polis Müdürü Kaan Resa Saçar, 7 Mayıs Cuma günü saat 09.00 civarlarında İsmail Zeynel Abidin ile birlikte Girne Polis Müdürlüğü''ne giden Murat Bozoğlu''yla Girne Polis Müdürlüğü''ndeki makam odasında yarım saat süren bir görüşme yaptı. Bu görüşme sonrasında, yine aynı gün saat 12.00''de, Girne Kaza Mahkemesi''nde duruşmaların devam ettiği ve tam da Kemal Bozoğlu''nun tanıklığını dinlendiği esnada esrarengiz bir olay gerçekleşti.

Girne Polis Müdürü Kaan Resa Saçar otelin güvenliği ve kontrolünden sorumlu olan polisleri bir anda otelden çekerek, Murat Bozoğlu''na ve Halil Falyalı''nın yakın adamı olarak bilinen Ulvi Umutlu ile birlikte 80 kişilik adamlarıyla otele baskın yapmasına göz yumup müsaade etti. Güpe gündüz gerçekleşen bu baskınla, otelde bulunan Bumerag Travel Clup Ltd. çalışanları zorla otelden dışarı çıkartıldı. Hotel''deki mevcut durumun korunması ve kamu güvenliğinden sorumlu olan Girne Polis Genel Müdürü Kaan Resa Saçar''ın bu tutumunu anlayabilmek mümkün değildir. Bumerang Travel Clup Ltd çalışanları dışında otelin taşınır taşınmaz mallarına dokunulmasının bile yasaklandığı, müsaade edilmediği "Ara Karar"a rağmen bu baskında otele giren Murat Bozoğlu, Ulvi Umutlu ile beraberlerindeki 80 kişilik adamların otelin girilmemesi gereken ofislerine ve kamera odasına girmesine, polisin bu duruma sessizce seyirci kalıp müdahale etmemesi akıllara mafya polis ilişkisini getiriyor."

KKTC''deki bu olayın Türkiye''de emniyet kayıtlarına giren "Sarallar" ile ilgisi olduğu da iddia ediliyor. Yurt dışına kaçırılan 300 milyon dolardan bahsediliyor. "Ada''da kuş uçsa haberimiz oluyor. Anında müdahale ediyoruz" diye öğünen AKP hükümetinden çıt çıkmıyor. KKTC Anayasa Mahkemesi''nin kayıtsız Kur''an Kursları''na yönelik karara müdahale edenler hukuksuzluğu, gaspı, mahkeme kararını görmezden geliyor.

1500 personelin çalıştığı Cratos Hotel''indeki işgalin takipçisi olmaya devam edeceğiz...

Yazarın Diğer Yazıları