Arjantin'de LGBT+ topluluğu, Başkan Javier Milei'nin Davos Forumu'nda yaptığı sert ve ayrımcı açıklamalara karşı direnişe geçti. Milei, forumdaki konuşmasında "cinsiyet ideolojisi"ni pedofili ve çocuk istismarı ile ilişkilendirirken, bu ideolojiyi bir "zihin kanseri" olarak tanımladı. Milei'nin sözleri, yalnızca LGBT+ topluluğunu değil, feminist hareketi ve insan hakları savunucularını da harekete geçirdi.

Buenos Aires’teki Lezama Parkı’nda bir araya gelen binlerce kişi, "Al Clóset Asla Geri Dönmeyeceğiz" sloganıyla hükümetin planladığı hak kısıtlamalarına karşı durdu. 1 Şubat’ta düzenlenecek Antifaşist Onur Yürüyüşü için hazırlıklara başlayan topluluk, Buenos Aires’ten başlayarak ülkenin birçok kentinde eş zamanlı yürüyüşler organize ediyor.

MİLEİ'NİN REFORM PAKETLERİ VE LGBT+ DİRENİŞİ

Hükümet kaynaklarından sızan bilgilere göre, Milei’nin reform planları arasında trans bireyler için ayrılan istihdam kotası, toplumsal cinsiyet eğitimleri ve feminizmin yasal kazanımlarını hedef alan yasaların kaldırılması yer alıyor. Bu planlara karşı çıkan Lezama Parkı’ndaki asamblede konuşan aktivistler, "Haklarımızı sokakta savunacağız. Bu politikalar, tarihimizin en karanlık dönemlerini anımsatıyor," ifadelerini kullandı.

Lezama Parkı’ndaki toplantıda feminist örgütler, mahalle asambleleri, öğrenciler ve sanatçılar gibi çeşitli kesimler de yer aldı. Etkinlik sırasında söz alan trans hakları aktivisti Lara Maria Bertolini, "Dayatmalar bizi yıldırmaz, varlığımızı nefrete rağmen kutluyoruz," dedi.

TARİHİ BİR DİRENİŞİN AYAK SESLERİ

Arjantin’deki LGBT+ hareketinin kökleri, 1980’lerin diktatörlük sonrası dönemine kadar uzanıyor. Aktivist Georgina Orellano, "1985’te bu parkta düzenlenen ilk Onur Yürüyüşü'nü unutmadık. Bugün yine burada, haklarımızı savunmak için toplandık," sözleriyle tarihi bir bağ kurdu.

Milei’nin nefret dolu söylemlerine karşı halkın verdiği bu tepki, yalnızca bir direniş hareketi değil, aynı zamanda faşizme ve ayrımcılığa karşı güçlü bir mesaj taşıyor.

1737628618250123003-jpg.webp