Milli sırları sızdıran tarikatçı

Milli sırları sızdıran tarikatçı

Hiç düşündünüz mü?

İktidar sahipleri savunma sanayii ile ilgili en ufak bir ses çıkarana neden öfke kusuyor?

Neden hemen milli davaya ihanete bağlıyorlar meseleyi?

Bozulan ekonomi karşısında halkı manipüle etmeye çok elverişli özelliği ile oy deposuna dönüştürülen savunma sanayinde bir takım “yerli ve milli işler” döndüğünden olabilir mi?

O işler birazcık ortaya çıktığında, savunma sanayindeki işlerin pek de yerli ve milli olmadığı anlaşılıp ellerindeki en büyük propaganda malzemesinden olacakları için olabilir mi?

Halkın gözünde yaratılan savunma sanayi imajı çökeceği için olabilir mi?

Evet! Tam da öyle…

10 Kasım’da yakasına Atatürk resmi takmayan teğmene tepki gösteren Atatürkçü teğmenleri “Teğmenler Cuntası” diyerek manşete taşıyanlar, hem ordudaki tarikatlar cuntasını hem de savunma sanayindeki “Casus tarikat” gibi gerçekleri perdeliyor.

“Casus tarikat mı” dediğinizi duyar gibiyim. Arkanıza yaslanın. Film başlıyor…

Daha önce iki yazımla savunma sanayindeki gerçeklerin bir bölümünü halka aktarmaya çalıştım. Onlardan biri 27 Mart 2023 tarihli “Dev şirketi tarikat ele geçirdi: Uçakları müritler uçuracak” başlık yazımdı.

Söz konusu yazımda, Türk Silahlı Kuvvetleri’ni Güçlendirme Vakfı ile Savunma Sanayii Başkanlığı’na bağlı ve 1973’te kurulan Türk Uçak Sanayii AŞ’nin (TUSAŞ) bir kuruluşu olan TEI’deki tarikat yapılanmasını isim isim ve belgeleri deşifre edip bu köşeye bırakmıştım.

Türk havacılığının Nakşibendilerin kontrolüne nasıl verildiğini merak edenler o yazımı okuyabilirler…

Merkezi Eskişehir’de olan ve 1985 yılında; Türk Hava Kuvvetleri envanterine girecek F-16 uçağına güç veren General Electric F110 motorunun üretilmesi kapsamında kurulan Türk motor şirketi TEI’nin başında Mahmut Faruk Akşit bulunuyor.

Akşit, Nakşibendi Erenköy Cemaati’nin İstanbul’daki faaliyetlerini yürüten Gaye Vakfı’nın kurucusu Prof. Dr. Mustafa Cevat Akşit’in oğlu.

Faruk Akşit’in TEI’ye genel müdür olmasının ardından kurum tarikat ağı ile örülmeye başlandı. Yüksek maaşlarla tarikat mensupları TEI’de stratejik noktalara getirildi.

Mesela onlardan biri Gürsel Boz. Uzun süre bir buzdolabı fabrikasında Endüstri Mühendisi olarak çalıştı. Mahmut Faruk Akşit’in Genel Müdür olmasının ardından TEI’de Programlar Müdürü oldu.

Kendisi Nakşibendi Erenköy cemaatinin Eskişehir’deki önderlerinden bir tanesi. İşte bu Gürsel Boz, Türk Havacılığının motor projelerini yöneten kişi...

Akşit ve Boz’un göreve gelmesinin ardından TEI’de Bekir Batuk adında biri işe alındı. Lise mezunu olmasına rağmen güvenlik danışmanlığı gibi stratejik bir konuma atandı.

Ancak Akşitlerin tarikatından olma özelliği onun bu mevkiye gelmesi için yeterli oldu.

Oysa TUSAŞ ve ona bağlı kurumlarda çaycı dahi olacak olsanız, MİT ve Emniyet araştırmasından geçmeniz gerekiyor.

Ancak TEI’de işe girebilmeniz için MİT ve Emniyet araştırmasının olumlu sonuçlanması da yeterli değil.

Çünkü Eskişehir’deki TEI’de NATO uçaklarının da bakımı yapıldığından Milli Savunma Bakanlığı’ndan NATO Güvenlik Belgesi almanız gerekiyor.

Üstelik Batuk’un evrakta sahtecilikten 16 ay kesinleşmiş hapis cezası var.

Bütün bunlara rağmen Batuk TEI’de göreve başlayabiliyor. Yüz bin liranın üstünde bir maaşla TEI’de altı sene çalışan ve bu imkânları tarikat değnekçisi olmaya borçlu olan Batuk işe alınır alınmaz kendisini atayanların izinde gidiyor.

Mesela MİT ve Emniyet soruşturması olumlu sonuçlananları işe almıyor ve en çok paranın döndüğü birim olan Bilgi İşlemin müdürünü kovdurup yerine Soner Şevket Özcan’ı getiriyor.

Savunma Sanayiinde hakkında konuşulanlar iyice ayyuka çıkan ve bu sebeple yaklaşık dört ay önce TEI’den ayrılan Batuk’un göreve getirttiği Özcan ne yapıyor peki?

TEI’de Turboşaft Motor Geliştirme Programındaki bilgileri dışarı sızdırırken yakalanıyor! Milli Savunma Bakanlığı’nın isteği ile görevden alınan Özcan 2017’den bu tarafa TCK’nın 334. maddesindeki yasaklanan bilgileri temin suçundan yargılanıyor.

Önce Asliye Ceza Mahkemesi Özcan hakkında 2 yıl 6 ay hapis cezası veriyor ve adli kontrol şartı ile serbest kalıyor. Üst mahkeme ise, konu asliye cezanın değil ağır ceza mahkemesinde görülmeli diyerek davayı usul yönünden bozuyor.

Özcan’ın 2023/192 esas nolu dosyası şu anda Eskişehir Ağır Ceza Mahkemesi’nde.

Sığınmacı istilasına karşı direnenler milliyetçi paylaşımlar yapmaktan hapse atılırken casusluk yapan Özcan tutuksuz yargılanıyor!

Arkasındaki tarikat eli onu kollamaya devam ediyor çünkü…

Bu arada öğrendiğime göre; ASELSAN, TUSAŞ ve TAI gibi Türkiye için hayati önemde olan bu kurumlardaki ODTÜ mezunu ve üniversite sınavında ciddi dereceler yapmış mühendisler ise yurt dışına gitmek zorunda bırakılıyor.

Sebep, liyakat cellatlığı ve bu kurumların tarikat ağı ile örülmesi…

Hollandalı ASLM firmasına ASELSAN ve diğer kurumlardan bin mühendis gitmiş. Öyle ki ASLM’de Türkçe konuşmak yasaklanmış. İsveç’teki Volvo’da ve Almanya’daki Bosch ile Mercedes’te bir önceki çalıştığı kurum ASELSAN ya da TUSAŞ olan nice Türk mühendis bulunuyor.

Savunma Sanayinde yerlilik ve millilik nutuklarının aslında ne olduğunu ve ne olmadığını teknik açıdan ortaya koyacağım bir yazı da kaleme alacağım ama sadece buraya kadar anlattıklarım bile işin sadece bir göz boyamadan ibaret olduğunu göstermiyor mu?

Dehşete düşmeyip, “Bu yazı yetmez” diyen varsa, yeni yazıma kadar Nisan 2023’te yazdığım, “Savaşta kullanılamayacak Altay tankı seçim gösterisi yapılacak” yazımı okusunlar…

Özetle; bir taraftan Türk istikbalinin evlatları tarikat ve cemaat gibi yapılara itilerek geleceğimiz karanlık ağ ile örülürken, bir taraftan da siyaseti ve cumhuriyeti kuşatan İslamcıların devşirmelik zihniyeti Türk Devleti’ni çürütüyor…

İLGİLİ KURUM CEVAP HAKKINDA İSTİNADEN ŞU AÇIKLAMAYI YAPTI:

yazi3.jpg

Yazarın Diğer Yazıları