Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Sabahattin ÖNKİBAR

Sabahattin ÖNKİBAR

Ogün Samast’ın ardındakiler ve Nedim Şener

Dün çok satan gazetelerin manşet ve sürmanşetlerinde  Ogün Samast’a verilen yirmi küsur yıllık hapis cezası şu ifadelerle eleştirildi:
Hürriyet: 10 yıl sonra  serbest!
Sabah: O çocuk 10 yıl sonra serbest!
Habertürk: 30’unda serbest!
Vatan: Arkasında kim var, onu bulun!
Milliyet: Bu ülke affetmeyecek!
Dikkat edin hiçbir gezetede Nedim Şener’e dair zerre bir atıf yok!
Oysa Nedim Şener, Ogün Samast olayından ötürü zindanda!
Nasıl mı?
Nedim, şaheser bir gazetecilik yaparak Ogün’ün kimler tarafından piyasaya sürüldüğünü ve kullanıldığını belgeleriyle ortaya koydu!
Onu yapınca da anında Silivri’ye postalandı!
Bu hakikat gün gibi ortada iken şanlı medyamız üstelik tam zamanı iken Nedim Şener konusuna giremedi, zira korkuyor!
Kimden mi?
Nedim’i içeri atanlardan!
İnsaf ile iz’an ile ahlak ile cevap verin, Nedim Şener o kitapları yazmasa bugün hapiste olur muydu?
Hayır  hayır, bu satırları özel bir koruma güdüsü ile yazıyor değilim; zira emin olun ben Ankara gazetecisi olduğum için Nedim Şener’i  hayatımda bir kez olsun ne gördüm ne de kendisiyle konuştum, feveranım ortadaki korkunç yanlışlığadır.
Yahu bu Hrant cinayetinde polisin içindeki bazı unsurların varlığı ve etkisi net olarak ortada iken neden bir tanesine dokunulamaz?
Bakın, o dönem görevde olan jandarma iyi-kötü yargıya çıktı, peki ya polis?
Hrant Dink cinayetinde adı geçen polislerin neredeyse tamamı ödüllendirildi!
İşte medya tam da Ogün Samant’ın cezasının kesildiği gün bu rezilliğin üstüne gitmeliydi; ama yukarıda söyledik, korktukları için suspuslar!
İyi de korkunun ecele faydası yok!
Bakın Ruşen Çakır gibi Başbakan’ın dünürüne destan yazan biri bile bunlara yaranamadığına ve NTV’deki programı yayından kaldırıldığına  göre onlar mı yaranacaklar?
Evet Ogün Samast’ın ceza aldığı gün aslında bütün  medya Silivri Cezaevi kapısından yayın yapıp Nedim Şener’in kitabındaki soruları sormalıydı! Bunu yapmayanlar, yani gerçek failin bulunmasına katkı sunmayanların dün attığı manşetler ya da döktükleri  gözyaşı ise   göstermelik, yani timsah gözyaşlarıdır.

 


FUTBOL MU, FETİH Mİ?

Aziz Yıldırım’ın kalemi peşinen kırıldı!

Dün internet portallarında gezinirken Aziz Yıldırım’a ait olduğu iddia edilen küfürlü konuşmaları gördüm.
Telefon diyaloglarında Fenerbahçe Başkanının bir hakem atamasından ötürü Federasyona çirkin sözleri vardı.
Kuşkusuz o ifadeleri elbette onaylıyor değiliz ama bunları sızdırmak neden?
Hem o diyalogun şike olayı ile  uzak-yakın  ile bir alakası  yok!
Dahası, olsa bile sızdırılması yine de  suç!
Hal bu iken, bir merkez bunu ısrarla yapıyor ve hiç kimse dur bir dakika demiyor, niye acaba?
Çünkü bu, proje kapsamında yapılan operasyonun bir safhasıdır ama en önemlisi bütün bunlardan yukarının haberi ve  onayı vardır.
Amaç ise imaj ve itibar operasyonudur.
Sadece bu fotoğraf  bile Aziz Yıldırım’ın kaleminin peşinen kırıldığını teyid etmiyor mu?
Yapılan, futbolun temizlenmesi değil, AKP tarafından fetih harekatıdır!

 


DEVLET ONURU...

İran Kandil’de, peki ya Türkiye?

İran PKK ya da PJAK operasyonu bağlamında Kandil’i habire vururken Türkiye ne yapıyor?
Ankara bırak BBG evi gibi izlediği (!) Kandil’i vurmayı, sınır ötesine bile geçemiyor.
Muhtemeldir ki Başbakan ileride yapacağı ABD gezisinde bu konuyu Obama ile görüşecek!
Haksızlık ediyorsun demeyin, bu Tayyip Erdoğan değil miydi yakın geçmişte sınır operasyonu işini iki ay sonra yapacağım, Washington seyahatinde Bush ile konuşacağım diyen!
Dün Bush, bugün Obama, ne fark eder?
İşte İran ile Türkiye arasındaki temel fark buradadır.
İran hükümran bir devlet gibi, Türkiye ise ne yazık ki ABD mandası gibi  hareket ediyor!
Öyle olunca da uluslar arası imajınız manda  misali olur değil mi?

 


KARABAĞ-AĞRI!..

Abdullah Gül’ün dostu Sarkisyan bakın ne diyor?

Sarkisyan’ı biliyorsunuz!
Ermenistan’ın mevcut Cumhurbaşkanıdır.
Sarkisyan, bizim Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül’ün de çok  yakın dostudur.
Hatırlayın, Abdullah Bey kankası Sarkisyan üzülmesin diye Bursa’da oynanan Türkiye-Ermenistan maçı öncesinde Azerbaycan bayraklarının stada sokulmasını yasaklatmıştı.
İşte bu Sarkisyan önceki gün ülkesinin gençlerine bir nutuk irad ediyor ve aynen şunları söylüyor:
“-Karabağ’ı düşmandan biz aldık, Ağrı’yı da siz alın!..”
Evet, bunları söyleyen Sarkisyan bizim Cumhurbaşkanımızın kankasıdır, iyi mi?
Merak ediyorum Abdullah Bey şimdi Sarkisyan’ı arayıp “Kanka ne yaptın?..”  der mi, yoksa tıpkı PKK’ya verdiğimiz şehitler olayındaki gibi suskunluğa mı girer?

Yazarın Diğer Yazıları