Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Yavuz Selim DEMİRAĞ

Yavuz Selim DEMİRAĞ

Ne bitmez intikam mış...

Ne bitmez intikam mış...

Her hâli ile "İnce FETÖ Kumpası" olduğu ortaya çıkan 28 Şubat Davası''ndan siyasiler nedense uzak duruyor. "Dinbazların Tiyatrosu" olduğuna dair hiç şüphemiz yok. Adeta "İntikam Davası"na dönüştürülen dosyadaki sahte deliller aleni. Savcısı, hâkimlerinin iltisakları belli. Ancak günün birinde herkese lazım olacak hukukun eli kolu bağlanmış durumda. Aralarında çok yakından tanıdığım kahraman Türk subaylarının bulunduğu yaşları 74 ile 90 arasındaki 14 kişinin yargılanması 20 Haziran Pazartesi günü(bugün) saat 10.30 da 5. Ağır Ceza Mahkemesi''nde kaldığı yerden devam edecek.

Aynı davada yıllarca yargılanmış, sahte delilleri ortaya çıkarmış olan Alican Türk, 12 siyasi partinin genel başkanlarına bir mektup yazıp ulaştırmış. Değerli okuyucularımla paylaşıyorum:

"Sayın Genel Başkan;

Bildiğiniz üzere, 28 Şubat''ta "darbe yaptıkları"(!) gerekçesiyle suçlu bulunan ve cezaları Yargıtay tarafından onanan 14 emekli general 19 Ağustos 2021 tarihinden beri cezaevlerindeler.

Yaşları 74 ile 90 arasında değişen ve bu mektup yazıldığı gün itibariyle tam 300 gündür, yani tam 10 aydır F Tipi cezaevlerinde olan bu komutanlar, her biri ayrı sağlık sorunları ile demir parmaklıklar ardında yaşam mücadelesi vermektedirler.

Halen cezaevinde olan FETÖ''cü bir savcının sahte belgelerle (ki sahtelikleri kanıtlanmıştır) hazırladığı sözde bir "İddianame" esas alınarak sürdürülen, dava sürecinde sergilenen hukuksuzluklar ve usûlsüzlükler itibariyle de apaçık bir "siyasî intikam davası" olduğu çok net görülen 28 Şubat Davası''nda yargı süreci henüz tamamlanmamıştır. Dosya halen Anayasa Mahkemesi Başkanlığı''ndadır.

Ne acıdır ki siyaset cenahı bugüne kadar 28 Şubat Davası''na hiç ilgi göstermediği gibi, davadaki kumpasları da tamamen görmezden geldi. Anlaşılan -yıllardır tek yanlı propagandalarla kamuoyunda 28 Şubat aleyhine oluşturulan olumsuz yargılara bakarak- "bu davayla ilgilenmenin siyasî açıdan bir kazanç sağlamayacağı, aksine oy kaybettireceği" kaygısıyla 28 Şubat Davası''ndan uzak duruldu, duruluyor.

Oysa ADALET HER TÜRLÜ SİYASÎ ÇIKARIN ve OY KAYGISININ ÜZERİNDE BİR DEĞERDİR. Siyaset kurumunun ve siyasetçilerin oy hesaplarıyla hukuksuzlukları, adaletsizlikleri görmezden gelmesi acı ve kabul edilemez bir durumdur; bu durum "HUKUKUN SİYASETE ALET EDİLMESİNİN" YA DA "HUKUKUN SİYASETE KURBAN EDİLMESİNİN" BİR BAŞKA VERSİYONUDUR.

Sayın Genel Başkan;

Şahsen bu davada "beraat eden"(!) sanıklardan biri olarak, 28 Şubat Davası''nın nasıl bir dava olduğunu her fırsatta -Sn. Cumhurbaşkanı dahil- devletin en üst kademelerine kadar duyurmaya çalıştım, çalışıyorum.

Bu çerçevede, en son 25 Mayıs 2022 tarihinde devletimizin en üst yargı kurumu olan Anayasa Mahkemesi Başkanı Sayın Prof. Dr. Zühtü ARSLAN''a yazılan mektubu size de BİLGİ olarak sunuyorum.

Siz Türkiye''de siyaseten sorumlu konumlarda bulunan birisiniz. "Sorumlu siyasetçi" olarak, hukuk ve adalet adına bu konuda üzerinize düşen tarihî role kayıtsız kal(a)mayacağınızı değerlendiriyorum.

Saygılarımla..."

Elçiye zeval olmaz. Alican Türk''ün mektubunu okumayanlara duyurulur.

Yazarın Diğer Yazıları