Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Yavuz Selim DEMİRAĞ

Yavuz Selim DEMİRAĞ

Neredesin ey vicdan!..

Neredesin ey vicdan!..

28 Şubat mağduriyeti üzerinden iktidar olan AKP''nin "İntikam" duygusu bitmiyor. Yaşları 75 ile 90 arasında bulunan emekli generalleri her yönü ile kumpas olan davadan tutuklayıp hapishaneye koymasının utancını yaşıyor canım memleketim. Aralarında çok yakından tanıdığım Çetin Doğan gibi terörle mücadelede gerçek anlamda kahraman generallerin hukuksuzca içeride tutulma ayıbını yaşıyoruz. Geçtiğimiz hafta Çevik Bir sağlık sebepleri yüzünden tahliye oldu. Görüntüleri içimizi yaktı. Demans. Kardeşini, yakınlarını tanımıyor. Öte yandan domuz bağı ile 100''e yakın cinayet işleyen Hizbullahçılar, zaman aşımı sebebi ile davul zurna ile tahliye ediliyor. Halen hapiste yatan Türk Subayları sözde rütbelerinin sökülmesine rağmen herhangi bir talepleri yok. Af dilekleri de mümkün değil. Bu konuyu dile getiren basında 3-5 isimden biriyim. Televizyon ekranlarında (Halk Tv, Tele1, KRT''de) hatırlatıyoruz ama yeterli değil. Ergenekon ve Balyoz kumpaslarındaki duruşlarını her fırsat da yazdığım Doğan ailesinden Nilgül Hanımefendi, ADD''nin bana ulaşmayan son bildirisini yollamış.

Şöyle:

Basına ve kamuoyuna;

FETÖ firarisi bir savcının düzmece iddianamesine dayalı bir yargılama sonucu yıllarını Ordumuza, Ulusumuzun güvenlik ve esenliğine adamış şerefli komutanlarımız yaklaşık 1 yıldır zindanda ölümle pençeleşiyor.

Komutanlarımız; Ahmet Çörekçi, Aydan Erol, Cevat Temel Özkaynak, Çetin Doğan, Çetin Saner, Çevik Bir (hastalığı nedeniyle tahliye edildi), Erol Özkasnak, Fevzi Türkeri, Hakkı Kılınç, İdris Koralp, İlhan Kılıç, Kenan Deniz, Vural Avar ve Yıldırım Türker Anayasal bir kurum olan MGK''nın 28 Şubat 1997 bildirisi -ki dönemin Başbakanı ve kurul üyesi bakanları da imzalamışlardır- ile olay tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu''nun 147. maddesindeki "Türkiye Cumhuriyeti icra vekilleri heyetini cebren ıskat veya vazife görmekten cebren men etmek" -yani darbe yapmak- ile suçlanmış ve müebbet hapis cezasına çarptırılmışlardır.

Oysa, MGK kararları tavsiye niteliğindedir ve hükümet tarafından uygulanır. Bazen de uygulanmaz. Nitekim aynı MGK''nın 2004 kararlarının -siyasi sorumluluğu dönemin başbakanı tarafından alınarak- uygulanmadığı  bilinmektedir. Yani isteseydi 54. Hükümet de uygulamayabilirdi.

Hal bu iken; kararları uygulayan hükümetin değil de, tavsiye eden kurulun sadece asker üyelerinin çeyrek asır sonra "darbe yaptılar" denilip mahkum edilmelerinin hukukî bir karar olarak görülemeyeceği ortadadır. Bu karar, kamu vicdanını ağır biçimde yaralamıştır.

Kaldı ki; ortada iddia edildiği gibi darbe denilebilecek bir olgu da yoktur. Zira, hükümet söz konusu MGK kararlarını imzalayıp uyguladığı gibi, 4 ay daha görevini sürdürmüştür.

Bilindiği üzere Refahyol koalisyon hükümeti -tarafların kurarken yaptıkları anlaşma gereği- 30 Haziran 1997''de Başbakan değişikliği yapmak üzere istifa etmiş, dönemin Cumhurbaşkanı farklı bir görevlendirme yapmış,  başka bir hükümet kurulmuş, TBMM''den güven oyu alarak göreve başlamıştır.

Mahkemece darbe gerekçesi sayılan MGK toplantısından aylar sonra, tamamen sivil siyasi tercih ve kararlarla gerçekleşmiş bu iktidar değişikliğinin, 25 yıl sonra darbe olarak nitelenip 14 komutanımızın ömür boyu mahkumiyetine gerekçe sayılması kabul edilemez.

Atatürkçü Düşünce Derneği; bu haksız kararın kaldırılarak  komutanlarımızın derhal serbest bırakılması talebini kamuoyu ile paylaşmayı görevi saymaktadır.

Saygılarımızla…

Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Merkezi

Sağolsun... Umarım Çevik Bir''den sonra hepsi tahliye edilir ve yeniden yargılanma ile kumpas ile ülke olarak yüzleşiriz. Ve bu utancın günü geldiğinde hesabı sorulur.

 

 

Yazarın Diğer Yazıları