Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Dr. Fatma ÇELİK
Dr. Fatma ÇELİK

Normalleşmeyelim

Kapatılıp açılan Instagram yasağını ve hükûmetin faaliyetlerini eleştiren Dilruba Y.’nin tutuklanması üzerine ‘bu kadar da olmaz’ dedirten ifade özgürlüğü ihlalleri, gazeteci Fatih Altaylı ile ana muhalefet partisi eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu arasındaki tartışma, AKP’nin kuruluşunun 23. yılı ve istifalarla birlikte konuşulan siyasi etik tartışması, Abbas’ın ziyaretinin etkisi ve yapılan zamlar derken, bu hafta ülke gündemi oldukça yoğundu.

Dün 17 Ağustos Marmara depreminin 25. yıl dönümünü geride bırakırken, İzmir’de süren yangının korkusunu, bir yandan da Dünya Sağlık Örgütü’nün uyarılarıyla maymun virüsünün endişesi yerleşti içimize.

Bizler bu yoğun gündem içerisinde, ekonomideki sıkıntılar da sürerken, o veya bu sebeple “geleceklerimiz” için endişe ederken, haftanın son iş günü, Can Atalay konusunda bir karara varmasını beklediğimiz Meclis’te bizi temsil eden vekillerimiz yumruklarla, küfürlerle birbirine girdi.

Temiz dil, siyaset ve toplum

Meclis’teki kavganın öncesinde, Şık’ın sert diliyle yaptığı konuşmayı oturumu yöneten TBMM Başkan Vekili Bekir Bozdağ’ın temiz bir dil kullanılması konusunda uyarısı akabinde yaşananlar, gerçekten utanç vericiydi.

Milletin temsilcisi sıfatıyla Meclis’te bulunan ve endişelerimizi, sorunlarımızı çözmeye yetkili vekillerin konuşmayı, tartışmayı dahi becerememesi, utanç verici.

Siyasette bu denli küfürler, hakaretler, yumruklar havada uçuşurken de toplumun huzur ve barış ortamı içerisinde yaşamasını beklemek gerçekçi değil.

Bu dil, bu tavır, şüphesiz ki, toplumun diline, tavrına da yansıyor.

Konuşma ve tartışma becerisi

Siyasette uzlaşı olması, demokratik çoğulcu bir yönetim için uzlaşma sağlanması gerektiğinden defalarca bahsettik. Umudumuz yoktu belki ama arzumuz bu uzlaşmanın bir gün sağlanması yönündeydi.

Şimdi, uzlaşma şöyle dursun, makul bir tartışma ortamını dahi arar olduk. Konuşarak anlaşmayı umuyorduk, şimdi anlaşamamanın konuşma zemininde kalmasını umuyoruz.

Beklentilerimiz, yalnızca ekonomide değil, demokraside dahi azaldı.

Yerel seçimden beri bir “normalleşme” söylemi dolaşıyordu ya hani, ne yazık ki, siyasetin normali bu seviyede. O yüzden rica ederim normalleşmeyin, siyasi etiği sağlama idealine yönelik harikulade bir çabanız olsun. Zira aksi halde, toplumun sorunlarına ayna tutmasını beklediğimiz siyasetçiler, toplumu daha büyük sorunlara çekecek…

Yazarın Diğer Yazıları