Maçın oynandığı NEF Stadı Ayazağa semtinde.
Adı üstünde Ayaz.
Hem de ne ayaz.
Rüzgar, fırtına, yağmur ve sulu kar.
Sıcaklık 1 derece ama yüzde 90 nemle birlikte hissedilen sıfırın altında.
Karakış dediklerinden.
Konfüçyus der ki, “Karakış gelip soğuklar bastırdığında Selvi ağaçlarına bak, nasıl direndiklerini göreceksin!”
Futbolumuza asırlık selvi ağaçları gibi kök salmış iki takımımız Galatasaray ile Trabzonspor’un  da böyle bir ortamda nasıl direnecekleri merak konusuydu.
Galatasaray direndi.
Sadece Ayazağa’nın soğuğuna değil, kar yağışına ve Trabzon fırtınasına da direnerek, yenik duruma düşmesine rağmen 2 golle  sahadan galip ayrıldı.
Lider için bu 3 puan fırtınanın ortasında açan güneş gibiydi.
Bilgenin dediği gibi “Yeterince güçlü iseniz, bir fırtınanın ortasında bile tadını çıkarabilirsiniz.”
Galatasaray fırtınanın tadını çıkardı.
BASKIN BASANINDIR AMA..
Trabzonspor aslında böyle havaları sever.
Karadeniz’in azgın fırtınalarına alışkın Bordo Mavililer düdükle birlikte Galatasaray kalesine indiler ve Muslera ile Torreia anlaşmasından faydalanarak daha 12. saniyede öne geçtiler.
Galatasaray’dan topu çalan Abdülkadir’in pasında Maxi Gomez belki de hayatının en kolay gollerinden birine imza attı.
Bu tam bir şoktu.
Sarı Kırmızılıların bu şaşkınlık anlarında Trabzonspor’un gol silahları tutukluk yapmasa, fark açılabilirdi.
Ama Galatasaray böyle anlık şoklarla havlu atacak takım değil.
Soğuk havanın üstüne bir de erken gelen golle buz kesmelerine rağmen kısa sürede oyuna ısındılar.
Yavaş yavaş Trabzon kalesine yüklenen Sarı Kırmızılılar pozisyon üretmeye başladılar.
Barış Alper”in 3 şut denemesine kaleci Uğurcan izin vermedi ama 18.dakikada Mertens’in golüne engel olamadı.
Bu ilk yarının skoruydu.
ICARDİ YİNE SAHNEDE
Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk ikinci yarıya Barış ve Torreira’yı çıkarıp, Berkan ve Yunus’u oyuna alarak başladı.
Bu iki değişiklik Sarı Kırmızılıların hücum hattında daha üretken olmasını sağladı.
Küçük üçgenlerle Trabzonspor savunmasını hataya zorlayan Galatasaray 53. Dakikada  amacına ulaştı.
Ceza alanındaki bu paslaşmalardan birinde Trezegue’nin Yunus’un ayağına basılmasıyla kazanılan penaltıyı Icardi gole çevirdi.
Icardi’nin penaltı vuruşu yine klastı.
Galatasaray öne geçmenin verdiği güvenle oyunu daha da kontrolüne alıp, Trabzonspor kalesini daha sık ziyaret etmeye başladı.
UĞURCAN’DAN GEÇİT YOK 
Kar yağışının arttığı ve görüşün zorlaştığı anlarda Trabzonspor kalecisi Uğurcan Galatasaray’ın 3’ncü gol arayışlarına adeta tek başına karşı koydu.
Beş dakika arayla önce Mertens’in, ardından Kerem’in yakın mesafeden sert şutlarında gole izin vermedi.
73’te de Icardi’nin açısını kapatarak, görevini yaptı.
Hele hele 90’da Sacha Boey’in karşı karşıya kaldığı pozisyonda şutunu öyle bir çeldi ki, alkışı haketti.
Uzatma dakikalarında Kerem’in şutu üst direkte patlamasa skorun 3-1 olması içten bile değildi.
ABDULLAH AVCI HAKLI ÇIKTI
Trabzonspor Teknik Direktörü Abdullah Avcı sabah “İstanbul’da bu akşam fırtına var” diye bir tweet atmıştı.
Haklı çıktı.
Evet İstanbul’da fırtına vardı ama Trabzonspor fırtınanın ortasında kaldı.
Oysa, Fırtınadaki tek güvenli gemi liderliktir.
Henüz 21 yaşında Türkiye Ligi’nde hiçbir tecrübesi olmayan Lahtimi’yi böyle zorlu bir maçta 45 dakika oynatıp, sonra oyundan almak da liderlik değildir.