Oktay Ekşi'nin açmazı

Hürriyet Gazetesi Başyazarı ve Basın Konseyi Başkanı Sayın Oktay Ekşi; “Anayasa lafı açılınca hepimiz pek çok şeyi konuştuk ama sadece biz gazetecilerle değil, tüm bireylerle ilgili bir temel özgürlüğü yani” iletişim özgürlüğünü “hiç ele almadık” demiş ve eklemiş: “Aslında Bilim Kurulu’nun hazırladığı Anayasa Taslağı’na bakarsanız, onların da” iletişim özgürlüğü “gibi bir kavramdan söz etmediklerini görürsünüz.”
Konsey Başkanı benim medya hakkında önceki yazımda ifade etmeye çalıştığım hususu çok güzel özetlemiş: “İddia ediyoruz ki, o özgürlüklerin tamamını içeren kavram iletişim özgürlüğüdür” ... Bunu, daha da, açıyor: “sadece yukarıdakileri değil, örneğin ’haberleşme’ yahut ’bilgi edinme hak ve özgürlüğünü’de içerir!” diyor.
Bu konuda, “ezberi bozmak”, yani beylik sözleri bırakıp, “iletişim özgürlüğüne” odaklanmak ve Yeni Anayasada bunu, kısıtlanmadan sağlayacak hükümler bulundurmak şarttır!
Şimdi soruyorum Sayın Başkana: Bugünkü koşullarda “iletişim özgürlüğü”, tam anlamıyla, var mıdır? Bunu engelleyen devlet midir, yoksa iletişim araçlarının, hatta dağıtımının ve reklâmların hemen hepsini “tekelinde” tutan holdingler midir?
Yani Sayın Ekşi’nin söyledikleri “akademik” ve “teorik” olarak doğrudur da fiiliyatta bu “tekel” düzeni devam ettikçe, bütün içerikleriyle, gerçek bir “iletişim özgürlüğü” nden söz edilebilir mi?
Geçen yazımda dediğim gibi, aslında bugünkü şartlarda, “Medya iletişim araçları holdinglerin müsaadeleri dairesinde özgürdür.”
Sayın Ekşi, Basın Konseyi Başkanı sıfatıyla, “Türklüğün aşağılanmasını” serbest bırakmak için TCK’nın 301. maddesinin kaldırılmasına çalışırken, acaba bütün o doğru sözlerini düşünce ve ifade özgürlüğünün temeli olan “iletişim özgürlüğünün” sağlanması için, bir madde yazılması için neden mücadele vermiyor?
Ben geçen yazımda şöyle bir madde önermiştim: “Medya özgürdür. Bu özgürlük, asla kısıtlanamaz. Bunun gereklerini, Devlet yapar. Medyanın ve tüm araçlarının, gazetelerin dergilerin, TV kanallarının” tekellerde “olmasını, basınla TV kanallarının, aynı ellerde toplanmasını ve holdinglere bağımlı, olmalarını engellemek için gereken yasal tedbirleri alır...” Bildiğim kadarıyla hukuk mezunu olan Sayın Ekşi, iletişim ve medya özgürlüğü konusundaki doğru sözlerini, bu enamıyla, çok daha iyi “formüle” eder. Tabii, “zemini, konumu” müsaade ederse! Sayın Ekşi, Sayın Başkan, daha önce bu konuda naçizane yazdıklarıma, Basın Konseyi kurucularından olduğum halde, cevap vermek lutfünde bulunmadı. Evet, Sayın Ekşi bu konuda “ezberi bozmak” lazım da, pekalâ siz ne yaptınız. Sayın Ekşi, Sayın Başkan neden “ezberinizi” bozmazsınız?
- Yorumlar 0
- Tarihten günümüze istikamet nereye...23 Aralık 2013 Pazartesi 00:00
- Demokrasi ve özgürlük16 Aralık 2013 Pazartesi 00:00
- Ebabil kuşları ve Atatürk19 Kasım 2013 Salı 00:00
- Bir zamanlar örnek bizdik!..10 Kasım 2013 Pazar 00:00
- Dalyaya 10 kaldı...29 Ekim 2013 Salı 00:00
- TV, Türkiye’ye arka kapıdan giriş yaptı!16 Ekim 2013 Çarşamba 00:00
- Kimin bayramı!..15 Ekim 2013 Salı 00:00
- Dert mi ararsın?05 Ekim 2013 Cumartesi 00:00
- Bir dertleşme27 Eylül 2013 Cuma 00:00
- Gündemdeki Paşa...16 Ağustos 2013 Cuma 00:00
- Kimler bayram ediyor!..10 Ağustos 2013 Cumartesi 00:00
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.