Önce bir ''durmadan yürüyelim''; sonra yazarım!

Önce bir ''durmadan yürüyelim''; sonra yazarım!

Yılın en kalp çarpıntılı anları; O''na en layık yazıyı yazma sancısı başladı.

Olacak mı?

"Açtığı yolda" yolumu kaybetmediğimi kayıt düşebilecek miyim tarihe?

Yoksa gösterdiği hedefe doğru, hep daha ileri gitmem gerekirken, iklim geriletti mi, geriletmekte mi beni de!

Hoş…

Son 83 yılda bir tek camilerde adına lanet ayini düzenlenmediği eksik kalmışken…

Ve…

Emevi zulüm saltanatına taş çıkartan bir zihniyetle o da yapılmış, yapılabilmişken sonunda; kurulabilecek "O''na layık" bir cümle kaldı mı ki?

"Rahat uyumasını" sağlayacak?..

***

Bugüne kadar tanıdığım en arı Atatürkçülerden biri olan Emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz, "Milli mücadele devam ediyor" diye başlıyor; O''nu anlattığı son kitabı "Başkomutan/Emsalsiz Lider"e.

"Atatürk vatanı kurtarırken bir milletin de ayağa kalktığını, ancak bu şahlanışın kuşaktan kuşağa aktarılırken unutulmaya yüz tuttuğu tespitini yapmadan edemeyeceğim" diyor, yazdığı manidar önsözde.

Haklı.

Kurduğu Cumhuriyet''te, işgalciler avlularında imamların derilerini yüzer, mahvillerinde kadınların, kızların ırzına geçer halden kurtardığı camilerde adına Mevlüt okutulmasına bile izin verilmezken, hangi şahlanış!

***

Sözüm çok…

Biliyorum, "Bu ahval ve şerait altında vazifem" de…

Ama birini bile yazacak yüzüm yok bugün, tarihe "seyircisi" olarak geçeceğimiz bunca kin, nefret, vefasızlık, nankörlük sebebiyle!

Bu yüzden, bu 10 Kasım''da, Ahmet Yavuz''un, "Başkomutan"ındaki "son sözü"ne sığınacağım müsadenizle;

"Vatan ve hürriyet diye çıktığı yolda, 1910''da Makedonya''da bir gazinoda bir grup subayla söylediği gibi, emrindeki Türk ordusuyla, "vatanı, dış tecavüz ve istiladan" kurtarmıştı. O, geriye dönük övünmelerle kendini oyalamak yerine önüne bakmayı tercih ederdi. O toplantıda kurduğu cümlenin devamındaki "milleti taassup ve fikir esaretinden kurtarmak" için yola koyulmalıydı. Zira zaferi kalıcı kılmanın yegane yolu olarak gördüğü, "taassup ve fikri esareti" yani "cehaleti" tez elden yok etmeliydi.

Bunun için gecikmeden yola koyuldu.

O yolculuk devam ediyor…"

***

Belki 2023''te…

Taassup belasını, aile, inanç, eğitim, meslek; hayatın bütün alanlarından savuşturup da ulaşabildiğimiz hür bir limandan sesleniyor olursam size; "vazifesini" yerine getirmiş olmanın "gururuyla" yazarım yine…

O güne kadar;

Gösterdiği hedefe…

Durmadan yürüyeceğime…

Yazarın Diğer Yazıları