Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Sabahattin ÖNKİBAR

Sabahattin ÖNKİBAR

Önder Sav, Çerkez Ethem gibi olmamalı!

Baykal’a yapılan kaset komplosunun, siyaset mühendisliğinin bir  sonucu olduğu tescilleniyor.
Bu komploda hedef, yükselişe geçen CHP’yi durdurmak ve parti  içine nifak sokmaktı.
Projeye göre Baykal kasetle gitmek zorunda kalacak, CHP’de de kargaşa ve çok başlılık uç verecekti.
Referandum bu beklentiyi sekteye uğrattı ise de bugün sanki oraya  doğru bir gidiş var.
Kılıçdaroğlu ile Önder Sav’ın birbirine meydan okumaları bunun delilidir.
Açıklıkla söyleyeyim bundan sonrası bağlamında CHP ile ilgili  endişelerim var.
Kemal ve Önder Beyler son anda frene bassalar bile böyle bir ikilinin zoraki beraberliğinden sinerji çıkmaz! Dahası bu süreçten sonra  CHP artık potansiyel kriz merkezi gibi hedefe oturtulacaktır.
İşte bu tablo, kaseti sızdıran siyaset mühendisliğinin başarısının teyididir ve CHP’nin böğrüne saplanan hançerin hasarını gösteriyor.
Kılıçdaroğlu gemileri yakıp Önder Sav ve ekibini tasfiyeyi hedeflese yine riskler söz konusudur zira, seçim sathı mailinde böyle bir kavga partiyi küçültür!
Kısacası nereden bakarsanız bakın CHP’de tam bir açmaz söz konusudur!
Oysa olması gereken, CHP’nin MHP ile beraber bir iktidar modelini oluşturup AKP’ye karşı alternatif sunmalarıdır.
Deniz Baykal haklıdır. CHP ile MHP böyle bir modeli sunamazlarsa yüzer-gezer oyları da alamazlar ve siyaset alanını topyekün AKP’ye teslim ederler!
Gelinen noktada CHP’de olup bitenler için suçlu aramak ise var olan ayrışmayı derinleştirmekten başka hiçbir işe yaramaz!
Seçimlere Kılıçdaroğlu’ndan başka bir liderle girilme imkanı olmadığına göre, Önder Bey’in geri adım atması kaçınılmazdır.
Buna mukabil Kılıçdaroğlu’nun da CHP liderliğinin deneme-yanılma laboratuvarı olmadığını kavraması ve ona göre seyir sergilemesi  gerekiyor.
Yeni arayışlar içinde olmak ve yeni seçmen kitlesine talip olmak güzel de bunu stajyer liderler gibi değil gerçek liderler gibi yapmak gerekiyor .
Hülasa CHP’deki sorun tek taraftan kaynaklanmıyor!
Biz CHP’nin büyüyüp güçlenmesini AKP’den kurtulma anlamında olmazsa olmaz görenlerdeniz. Dolayısıyla CHP kadroları tarihin kendilerine yüklediği sorumluluğu idrak noktasında olmalıdırlar.
Cumhuriyet ve Atatürk’ün tasfiyesi için seferber olunduğu şu günlerde CHP’yi sekteye uğratan kim olursa olsun Cumhuriyet karşıtları ile aynı safta olacaktır!.. Önder Sav şahsi siyasi ikbali adına akrabası Çerkez Ethem Bey’in metodunda ısrar etmemelidir!


TEMİNAT
Bravo Bahçeli

Önceki gün Koray Aydın’la buluşan Devlet Bahçeli bugün de Prof. Ümit Özdağ ile bir araya geliyor. MHP’de başlayan bu süreç yeni dönemi anlatıyor ki bunun adı AKP’ye karşı büyük buluşmaya start verilmesidir. Evet Devlet Bey önce  ülkücülere kucak açıyor ki akabinde başka adımlar gelecektir. Açıklıkla söylemeliyim ki  Devlet Bahçeli’nin sergilediği dik duruş bugün AKP teslimiyetçiliğine karşı teminat hüviyetindedir. TSK’nın sindirildiği, CHP’nin içine nifak sokulduğu bir süreçte Bahçeli ve MHP adeta içine sızılamayan yegane kale konumundadır.
NOT: Nazif Okumuş’un açıklaması. Eski MHP İstanbul milletvekili gazeteci-yazar Nazif Okumuş’un Numan Kurtulmuş’un partisine kurucu olduğu haberini televizyondan duyunca Nazif Bey’i aradım. Okumuş, kalitesine ve beyefendiliğine yakışan biçimde Numan Bey’le ilgili 
centilmen değerlendirmeler yaptıktan sonra haberin yanlış olduğunu söyledi ve şöyle devam etti: “Ben siyasette omurgalılar sınıfındanım. Benim siyasette var oluş gerekçem ve yegane adresim MHP’dir.”

 

TERCİH YOK...
DP’de Cindoruk çekilmiyor!

Aktaracaklarım sezgi ya da tahmin değil kesin bilgidir... Aralık’taki kongrede koltuğunu genç bir isme devri beklenen Hüsamettin Cindoruk DP Genel Başkanlığından çekilmiyor... Diyeceksiniz ki o çekilmese de  delege onu gönderir?.. Gönderemez çünkü kongre yapılmayacak yani delegeye böyle bir tercih hakkı verilmeyecek... Dinlediğime göre yapılan hesap şudur: Bugün kongreye gidilse Tayyip Erdoğan tarafından  perde gerisinde kontrol edilen ve faili meçhuller dosyası bağlamında adeta rehin tutulan Tansu Çiller gelebilirmiş, bu durum da DP’nin Tayyip Erdoğan tarafından ele geçirilmesi imiş. Dolayısı ile verilen bu kararla DP’nin Erdoğan tarafından zaptı engellenmişmiş!.. Diyeceksiniz ki o zaman parti baraja takılır!.. O noktada muhtelif partilerle ittifak kurmaktan, Cindoruk’un son düzlükte çekilip yerini yeni bir isme vermesi ve yeni bir sinerji yaratması gibi ihtimaller var!


PLANLAMA...
Kurtulmuş’un arkasında Tayyip Bey mi var?
İddia şudur: Saadet Partisi yükseliş trendinde iken ve barajı geçmesi konuşulurken birden bire malum kriz uç verdi ve parti ortasından ikiye bölündü. Oysa Saadet Partisi’ndeki problem sadece birkaç ismin parti yönetimine girmesi ile alakalı idi yani Numan Kurtulmuş’un liderliği sorgulanmıyordu.. Hal bu iken Numan Bey’in akıl almaz biçimde partiden kopması onun ardında Tayyip Erdoğan’ın olduğu spekülasyonlarını körükledi. Tabii bu fısıltıyı besleyen bir başka şey de  Numan Bey’in 2007 seçimlerinde Tayyip Bey tarafından AKP’ye davet edilmesi ve Başbakan Yardımcılığı teklif edilmesiydi... Bugün söylenen şudur: Tayyip Bey’in gelecek 10 yıl planlamasında yıpranan AKP vitrini yerine Numan Bey ve arkadaşlarını getirmek var!.. Bir diğer spekülasyon da Tayyip Bey’in Kurtulmuş’u, Saadet’in sinerjisini yok etme adına desteklediğidir... Tabii bütün bunlar spekülasyon... Numan Bey, bütün bu iddialara AKP’ye takınacağı tutumla karşılık verecek... Bekliyoruz...

Yazarın Diğer Yazıları