Önce Taksim ve Gezi Parkı olayları, sonra Mısır’daki ihtilal Orta Doğu’da turizmin dengelerini alt üst etmiş bulunuyor. Ne var ki; bütün kargaşalara rağmen, turizm yaşatılmak isteniyor. Türkiye’nin son yıllarda turizmde büyük ataklar yaparak gelirini milyarlarca dolar arttırma trendini yakaladığı biliniyor. Üstelik bu sezon; rekor üstüne rekor bekleniyordu. Ancak, son olayların turizmi frenleyeceği sanılıyor.
Gerçekten de; ilk günlerde yaşanan rezervasyon iptalleri bir kâbus gibi hatırlanıyor.
Ani olarak oluşan bu  “hassas” durumdan kurtulmak için yapılan resmi ve kurumsal girişimlerin yanı sıra, Türk turizmcilerin Orta Doğu’daki  “tur operatörleri”  için düzenlediği İstanbul gezisini “önemle”  kaydetmek gerekiyor. Her şeyden önce; Mısır, Irak, Suudi Arabistan, Yemen, Libya ve Tunus gibi ülkelerden 100 kadar turizmcinin İstanbul’da özel olarak buluşmasının gerçekleştirilmesi övgüye değiyor. Gecelerine katılıp, bizzat isteklerini ve tespitlerini yakından öğrendiğimiz bu turizmcilerin, ülkemize getirebilecekleri faydalar saymakla bitmiyor. Fakat; Yemen gibi ülkelerin tur operatörleri, Türkiye’nin kendilerine de vizenin kaldırılmasını istemelerinden, otellerde yabancı dil bilenlerin çoğalmasına kadar çeşitli dilekleri bulunuyor. En ilgi çekici tespitlerin başında, apart otellerin ve pansiyonların eksikliği yer alıyor.
Askeri darbeyi yaşayan Mısır’ın temsilcisinin ise 3 Temmuz gecesi Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun çırpınışına gösterdiği sitem ve Türkleri, bu kargaşaya rağmen ülkesine seyahate davet etmesi belki de gecenin en çarpıcı anını teşkil ediyor. Öte yandan; konuklara hitap edenlerden bazılarının konuşmalarından alacağımız paragraflar geceye damgasını vuruyor:
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Abdurrahman Arıcı:  “Arap ülkelerinden gelen ziyaretçi sayısında her yıl istikrarlı bir artış söz konusu. Bunun nedenlerinden biri, ülkemizin turizm potansiyelini başarılı bir şekilde sunmamızdır.”
Vali Yardımcısı Kazım Tekin: “Türkiye, demokratik bir ülke ve burada demokratik her türlü gösteri yapılabilir. Türkiye’nin bütün kurumları sağlam ve bizi ziyaret edenleri iyi bir şekilde her zaman ağırlamaya hazır. Sizin de gördüğünüz gibi burada hayat olağan bir şekilde devam ediyor.”
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Başaran Ulusoy:  “Sizlerle işbirliğine hazırız. Bu toplantıların birbirimizi tanımada faydası olacağını düşünüyorum. Ne kadar kaynaşırsak, görüşürsek, bu coğrafyada çok uzun yıllar tarihi bağları olan sizlerle daha iyi işler yapacağımıza inanıyorum.”
Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB) Başkan Yardımcısı Müberra Eresin,  “Misafirlerimizi otellerimizde ağırlıyoruz ve Taksim’de İstanbul’da ekranlarda gördükleri görüntülerin artık olmadığını göstermeye çalışıyoruz. Bu yaptığımız etkinliğin bize artı olarak döneceğinden eminiz.”
Mercan Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Cüneyt Mengü,  “Ortadoğu ve Kuzey Afrika seyahat acentesi, tur operatörü ve medya mensubunu İstanbul’a davet ettik. Amacımız Gezi olaylarının İstanbul’daki hayatı olumsuz etkilemediğini göstermekti”
Bunca faaliyet, olumlu konuşmalara ve beklentilere rağmen; darbelerin yapıldığı, gösterilerin eksik olmadığı Orta Doğu’da turizmi başarmak artık pek kolay görülmüyor. En iyimser tahmin ve değerlendirmeyle, özellikle Ramazan Bayramı’ndan itibaren, Orta Doğu ülkelerinden Türkiye’ye turist gelişinin beklenebileceği öne sürülüyor.