Erdoğan Köşk’e Gül BM’ye!..

Erdoğan Köşk’e Gül BM’ye!..
Çankaya'daki özel buluşmada Erdoğan cumhurbaşkanlığına aday olacağını söyleyipGül'e, başbakanlık ve genel başkanlık teklif etti, "Ret" cevabı aldı

Erdoğan Köşk’e Gül BM’ye!..

Kesin bir dille açıkladı
Recep Erdoğan'ın çok yakın çevresinden Çankaya Köşkü'ndeki 31 Mart özel görüşmesiyle ilgili ilginç bilgiler aldım. Denilen o ki; Başbakan Erdoğan, Gül'e cumhurbaşkanlığına aday olacağını kesin bir dille açıkladı. Gül'e, başbakanlık ve parti genel başkanlığı isteyip istemediği konusundaki düşüncesini sordu. 

Moral bozan görüşme
Gül, Başbakanlık veya parti genel başkanlığı gibi bir isteğinin olmadığını belirtip, BM'de üst düzey görev alabilmesi için Erdoğan'dan, uluslararası yüksek itibarını kullanarak yardımcı olması için ricada bulundu. Başbakan da çaba harcayacağının sözünü verdi. Görüşme bittiğinde Gül'ün morali fenal halde bozuktu.

Kurtulmuş, başbakan!
Başbakan'a yakın kaynaklar, Erdoğan'ın eş başkanlık sistemini AKP'de uygulamakta kararlı olduğunu, kendisi cumhurbaşkanı olduğunda partinin başına Numan Kurtulmuş'u, başbakanlığa ise Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nu getirmeyi planladığını söylüyor. Bu amaçla parti vitrininin değişeceği de belirtiliyor.

Gül BM’ye, AKP eş başkanlığa...
Nedense Ankara’yı bekleyemedi!.. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Kuveyt’te konuştu. Çankaya seçimi için “sürpriz yapmayız” dedi. Azz sonraa, Gül’ün söyledikleri ile kaynayan AKP kulislerinde konuşulanları ilişkilendireceğim ama önce sizler için “sürpriz yapmayız” ın şifresini çözeyim.
Günlerdir, seçimden galibiyetle çıkan Recep Erdoğan’ın 31 Mart akşamı  Çankaya Köşkü’ne yaptığı sürpriz ziyaretin perde arkası bilgilerinin peşindeydim. Çok önemli bilgilere ulaştığımı söyleyebilirim. Bunun Cumhurbaşkanı’nın Kuveyt söyleşisine denk düşmesi ise benim için ayrı bir gazetecilik şansı oldu. O gün gerçekleşen görüşmenin gerekçesi  medyaya “Cumhurbaşkanı’nın Kuveyt gezisi devlet gününe (Perşembe) rastladığı için öne alındı” diye yansıtıldı. Olabilir.. Fakat(!) görüşme, Cuma gününe tehir edilemez miydi? Herhangi bir aciliyeti mi vardı?.. Başbakan çok yorgun, hem de sesi kısık olduğu için tedavi görüyordu. Neden büyük bir hızla Köşk’e çıktı?
İşte bütün bu soruların yanıtları Gül’ün  “sürpriz yapmayız” cümlesinin ardında gizli. Abdullah Gül, beraberindeki özel seçmece gazetecileri birazcık(!) kandırmış. Onlara azıcık bayatlamış bilgiler sunup yine ince politika yapmış. Şimdi Recep Erdoğan’ın çok yakın çevresinden aldığım 31 Mart özel görüşme bilgilerine geçelim. Denilen o ki;
 “Başbakan Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül’e Cumhurbaşkanlığına aday olacağını kesin bir dille açıkladı. Gül’e Başbakanlık ve parti Genel Başkanlığı isteyip istemediği konusundaki düşüncesini sordu. Abdullah Gül, Başbakanlık veya parti genel başkanlığı gibi bir isteğinin olmadığını ve BM’de üst düzey bir görev alabilmesi için kendisine Erdoğan’ın uluslararası yüksek itibarını da hatırlatarak ricada bulundu. Başbakan da bu konuda çok çaba harcayacağının sözünü verdi.” 
Hem Çankaya Köşkü kaynaklarının hem de Başbakanlık kaynaklarının anlattıklarına göre 31 Mart akşamı gerçekleşen görüşmenin ardından Abdullah Gül’ün büyük moral bozukluğu, yüzünden okunuyordu.
Gelelim Gül’ün Çankaya adaylığı söyleşisinin ana hatlarına;
 “Adaylığın konuşulacağı günlere geldik. Başbakan’la ve arkadaşlarımla konuşup karar veririz. En geç Mayıs’ta belli olur. Bana haber vermeden sürpriz yapmaz. Gazete manşetlerinden öğrenmem. Ben ona yapmam o da bana yapmaz. (Başbakanlık için); Bir şey söylemem. Oturup bunları konuşalım bakalım. Hele bir seçim neticeleri ortaya çıksın resmiyet kazansın. Ondan sonra muhakkak kendi aramızda bir değerlendirme yaparız. Muhakkak ki benim düşüncelerim vardır. Hiç kimse duyarsız değil ki bu tip şeylere.” 
Gördüğünüz gibi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 30 Mart öncesi hesaplarından geri vitesine takmış gözüküyor. Söyledikleri ile Recep Erdoğan kanadından duyduklarım birbirlerini doğrular nitelikte. Sıralayalım;
Başbakan Erdoğan seçim öncesi demokratikleşme paketinde yasalaştırdığı eş başkanlık sistemini AKP’de uygulamakta kararlı. Kendisi Cumhurbaşkanı olduğunda partinin başına Numan Kurtulmuş’u, Başbakanlığa ise Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nu getirmeyi planlıyor. Başbakan’a yakın kaynaklar, önümüzdeki günlerde beklenen parti vitrini değişikliğinde teşkilat başkanlığına getirilerek, Numan Kurtulmuş’un ısındırma çalışmalarının başlatılacağını ileri sürüyor. Davutoğlu’nun ise uluslararası deneyimi yüzünden Tayyip Erdoğan’ın en kuvvetli Başbakan adayı olduğu dile getiriliyor. Bu arada Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün 31 Mart akşamı görüşmesinde Numan Kurtulmuş’a olan itirazını bir kez daha ifade ettiği kaydediliyor.
Başbakan Erdoğan’ın ilk etapta hedefi olan yarı başkanlık sistemine geçmek için anayasadan “Cumhurbaşkanının parti ile olan ilişkisi kesilir” maddesini kaldırıp, “partili Cumhurbaşkanı” sistemine geçmekte oldukça kararlı olduğu vurgulanıyor. Ağustos ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi ile erken milletvekili genel seçiminin birlikte yapılmasının Başbakan’da ağırlıklı düşünce olduğu ifade ediliyor.
Öte yandan, AKP kulislerinde seçim sonrasında mini kabine revizyonu beklentileri de konuşulmaya başlandı. Erdoğan’ın Çalışma Bakanı Faruk Çelik ile Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ı kabine dışı bırakacağı, Binali Yıldırım’ı da tekrar Ulaştırma Bakanlığı koltuğuna oturtacağı ileri sürülüyor.
Sizlere AKP kulislerinde dişli isimlerin konuştuğu en sıcak kulisleri aktardım.
Kendi payıma derim ki: Mayıs ayına kadar süre, siyaset için çok uzun bir süre. Ve de; Abdullah Gül’de taktik bitmeez!.. Ahmet TAKAN