Pusudaki diğer düşmanlar!...

Pusudaki diğer düşmanlar!...

Son yıllarda terörle mücadelede yaşananlara bakıldığında, Türkiye''nin Suriye''deki olası sınır ötesi operasyonunun başta Amerika olmak üzere, hem "Arap Baharı" tezgahçılarını, hem "böl- yönet" senaristlerini, hem de ayrılıkçı- dinci kesimleri neden korkuttuğu ortaya çıkıyor...

AKP geçmişte "açılım" ya da "çözüm süreci" adı altında ne yazık ki PKK''yı da güçlendiren strateji hataları yapsa da; konu ülke ve toplum güvenliği olunca siyaseti ayrı, devleti ayrı bir bakış açısıyla değerlendirmek kaçınılmaz oluyor... Siyaset geçici, devlet bakidir çünkü...

Devletin resmi açıklamalarına bakılırsa, terör iyice kuşatmaya alındı...

Suriye''de hem IŞİD ve türevleri, hem de PKK ve destekçileri kapsamlı biçimde hedef alınırken, dört sınır ötesi operasyon bölücü- dinci örgütlerin lojistiğine ve terör yapılanmasına büyük darbe vurmuş...

Yurt içinde ise Amanoslar''dan Hakkari''ye, Kuzey Irak''tan Suriye''ye kadar yapılan operasyonlarda alınan yıkıcı sonuçları PKK yöneticileri bile, "her yerden üzerimize geliyorlar, çok ağır tahribat yaşadık" diye itiraf ediyorlar...

Daha beş yıl öncesine kadar "açılım" ve "çözüm" adı altındaki gaflet ve ihanet sürecinde büyürken; şehir merkezlerinde yol kesen, kimlik kontrolü yapan, her alanda toprağa patlayıcı yerleştiren, şantiyeleri basarak işçileri öldüren ve garnizonlarla askeri araçlara yönelik saldırıların yanı sıra, intihar eylemleriyle de can yakan PKK kıskaçtan kurtulmaya çalışıyor...

Herkes farkında olmalı; Türkiye''de artık bırakın mitinglerde eylem yapmayı, ülkenin en kırsalında taciz ateşlerinden bile kaçınan örgütün eylemsellik açısından büyük darbe aldığı Genelkurmay''ın ve İçişleri Bakanlığı''nın açıklamalarında da dışa vuruyor...

Bu dağınıklığı başta Murat Karayılan olmak üzere, PKK''nın üst düzey yöneticileri de sık sık gündeme getiriyor,  militanlarına uyarılar yapıyor...

İŞBİRLİKÇİLER, GAFİLLER, TAŞERONLAR!..

Peki; bir yandan yurt içinde suskunluğa gömülen, yurt dışında ise Suriye- Irak hattında, emperyalizmin de desteğiyle büyümeye (hatta ordulaşmaya çalışan) PKK ve diğer terör unsurlarına niçin mi dikkat çektik?..

Bu sorunun yurt içinde ve sınır ötesinde birçok yanıtı var;

Her etnik yapıdaki insanlar gibi Kürt kökenli yurttaşların da demokratik bir ülkede-kendi kültürleriyle yaşama hakları bir tarafa; "şiddeti dayatarak kazanım" elde etme çabaları son 38 yılda sadece Güneydoğu''yu ve Türkiye ekonomisini mahvetmedi, aynı zamanda yakınlarını kaybeden, terör yüzünden göç etmek zorunda kalan Kürt yurttaşları da şiddet yorgunu haline getirdi...

Tüm bu yıpranma, bıkkınlık ve umutsuzluk döneminde gündeme getirilen "çözüm" ya da "açılım" oyunlarının terörü önlemede ve Güneydoğu''nun makus talihini yenmede etkili olmadığı da ortaya çıktı...

Son günlerde sadece HDP''liler değil, muhalefet partileri ve muhalif geçinen gazeteci- televizyoncular da bir yandan "yeni açılım" beklentilerini dile getiriyor, sınır ötesi operasyona karşı çıkıyor, diğer taraftan da terörün etkileri- ilişkileri ve yeni planlarıyla pusudaki emperyalizmin sinsi desteğine karşı gözlerini kapatmaya devam ediyor...

İKİYÜZLÜLER, SİNSİLER, KRİPTOLAR!..

AKP''yi yenme düşüncesiyle, siyasetin farklı unsurlarının bölücü-gerici çevrelerden bile medet umduğu bir dönemde, Atatürkçü- solcu kılığındaki, sinsi ayrılıkçı grupların "Türk" yerine "Türkiyeli" şeklindeki bir bölücü tanımlamayı dayatarak yeniden "açılım" tamtamları çalması ise giderek daha çok dikkat çekiyor...

Bu sırada; eski "çözüm süreci"nde, Diyarbakır''ın ortasında adına "hendek" çatışmaları denilen terör eylemlerinde yüzlerce güvenlik görevlisinin şehit olması, binlerce evin yakılıp yıkılması ve on binlerce yurttaşın da şiddet yorgunluğuyla bölgeyi terk etmesi unutuluyor...

O halde soralım; PKK''nın Türkiye, Kuzey Irak ve Suriye''de büyük darbe aldığı ve devletin sınır ötesi operasyona hazırlandığı dönemde, "Atatürkçü- solcu-  muhalif" diye pazarlanan sinsi işbirlikçilerin "Türkiyeli" tanımlamasını öne çıkarmasının arkasında hangi taşeronluk var acaba?..

Evet; "şiddeti dayatarak kazanım" elde etme stratejisinin yaşamın hiçbir alanında amacına ulaşamadığının kanıtları o kadar çok ki...

İşte barışa  ve demokratik siyasete sarılması gereken ayrılıkçı politikanın içinde bulunduğu dağınıklık da, belediyelerin neredeyse tamamına kayyum atanması, HDP eski genel başkanı Selahattin Demirtaş''ın da aralarında bulundu binlerce parti yöneticisinin tutuklu olmasından da anlaşılıyor...

Eli kolu bağlanan terör yapılarına,

Atatürkçü geçinen yayın organlarında Türkiye, cumhuriyet ve Atatürk düşmanlığı yapılarak destek verilmesi ise dikkat çekiyor...

Bu kapsamda, hırsız belediye başkanlarınca  kurulan bazı yayın organlarının başında "Kürdistan kurulsun" çığlığı atanların olması da şaşkınlık yaratıyor!!!

SOYLU''DAN ÜRKÜTÜCÜ AÇIKLAMA!..

Türkiye''de terör ne zaman darbe alsa, "düşmanımın düşmanım dostumdur" şeklindeki gaflet ve ihanet stratejisine sarılan zavallılar, ülkenin 38 yıldır terörden çektiği acıları gözardı etse de, yurt içinde ve sınır ötesindeki gelişmeler toplumun güvenliği ve ülkenin geleceği açısından uyarıcı nitelikte...

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu''nun önceki gece bir televizyon kanalında yaptığı açıklamalar da bı kapsamda dikkat çekici... Dedi ki Soylu;

"- Yurt içinde 767 üst düzey terörist etkisiz hale getirildi...

- 2022 yılı içinde Türkiye içerisinde 36 üst düzey teröriste darbe vuruldu...

- Türkiye içinde sadece 124 terörist kaldı..."

İşleri Bakanı Soylu''nun, "İnanıyorum ki, 29 Ekim 2023''te içeride hiçbir terörist kalmayacak" şeklindeki iddiası elbet önemli ama aşağıdaki şu sözleri daha da dikkat çekici;

"PKK''nın en güçlü destek aldığı zaman dilimi içerisindeyiz..."

"Çünkü" demiş Soylu, "ABD son 3 yılda PKK/PYD''ye 2 milyar dolar yardım yaptı."

Yazının başında PKK''nın içinde bulunduğu koşullara, Türkiye''nin terörle mücadelesine, açılım çabalarında yüzlerce güvenlik görevlisinin şehit olmasına, Kürt yurttaşlar arasında büyüyen şiddet yorgunluğuna ve tüm bunlara rağmen gaflet ve ihanet içerisindeki siyaset ve medya taşeronlarına dikkat çekmemizin sebebi ortada;

Demokratik siyaset, insan hakları, barış-huzur herkes için zorunluyken; emperyalizmin, Türkiye''ye 38 yıldır kan kusturan bir terör örgütüne 2 milyar dolar vermesini soruşturmayanlar Anadolu''nun evladı, Türk- Kürt- Arap, sağcı- solcu-yurtsever olmaktan söz etmesinler?..

Yazarın Diğer Yazıları